Hürriyet gazetesi yazarı Ali Ece, Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından şunları yazdı:

TAM YETKİLİ HÜCUM MÜDÜRÜ OĞUZHAN!

Kiev deplasmanında uzun süre 9 kişi oynamanın aşırı yükünü hafifletmek için rotasyon kaçınılmazdı. Ayrıca ilk 11'e fizik güç takviyesi de gerekiyordu biraz da bu yüzden Olcay ve Necip tercih edildi.

Atiba-Necip ikilisinin çift çapa olarak görev aldığı bu klasik 4-2-3-1'de Oğuzhan tam yetkili hücum müdürü rolünde ilk yarıda oyunu dikte eden isim oldu. Atiba'nın keser kesmez oyuna soktuğu ilk topları geçen sezon en iyi oynadığı dönemde olduğu gibi yakından alarak seri verkaçlarla hücumda alanı genişleten Oğuzhan'ın ofansif liderliğindeki Beşiktaş 21. dakikada %72 gibi çarpıcı bir topa sahip olma oranına ulaşmıştı. Ancak ilk tehlikeli gol pozisyonunu bulan Bursa oldu. Çünkü Talisca sakatlandığından beri Beşiktaş'ın hücumda istikrarlı şekilde tek gerçekten iş bitirici ismi olan Quaresma'nın yokluğunda 3. alanda çok basit hatalı paslar, top kayıpları yapıldı.

ABOUBAKAR'DAN PEŞ PEŞE KRİTİK HATALAR

İlk 18 dakika sadece Aboubakar 4 kritik pas hatası yaptı. Aslında çok zor pozisyonlar değildi ancak Aboubakar'ın teknik kapasitesini aşan cinsten paslardı. Lakin bu kiralama bedeli ve bu maaşa oynatılan bir oyuncunun pas tekniği kapasitesinin daha yüksek olması gerekmez mi? Hücumun bir kenarında Aboubakar diğerinde formsuz Olcay'ın 3. alandaki hataları, ilk yarının son 15 dakikasında oyunu tam anlamıyla domine eden Beşiktaş'ın golü bulmasına engel oldu.

BEŞİKTAŞ'IN HÜCUM BİÇİMİNİN DEĞİŞMESİ GEREKİYORDU

Şenol Güneş, bu sezon 4-2-3-1 ya da 4-3-3’ün sol önünde 7 farklı oyuncu denedi. Çünkü Beşiktaş’ın Quaresma dışında istikrarlı şekilde hücumun kenarlarında iş bitirebilen ikinci bir formda açık oyuncusu yok. İlk 45’te topa % 75 kadar çarpıcı bir oranda hükmetmesine rağmen gol atamayan Beşiktaş’ın hücum biçimini değiştirmesi gerekiyordu. Çünkü açıkların verimsizliğinden gol bulamadığı gibi kenar forvetlerin hatalı tercihleri sonrası kaptırılan toplarda Bursa tehlikeli kontratak fırsatları buluyordu. Hatta ilk yarının ilk ciddi gol tehlikesini de Bursa bu tip bir Beşiktaş açıklarının kaptırdığı top sonrası geliştirdiği hızlı hücumda buldu.

GÜNEŞ BİR KARARLA HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ

Devre arasında Şenol Güneş’in iki alternatifi vardı. 1- Oyuncu değiştirmek 2- Oyunu değiştirmek. Şenol hoca bir kararla ikisini birden gerçekleştirdi. Yine Beşiktaş taraftarına kendini sevdirdiği form grafiğinin uzağında kalan Olcay yerine Tolgay girdi. Ancak Tolgay, Olcay’ın yerine oyuna dahil olsa da onun boşalttığı sol alana geçmedi. Juventus’ta Pirlo’nun yaptığı görevi yapmak için derin oyun kurucu olarak orta 3’lüyü 4’leyen isim oldu. Tolgay girince Oğuzhan da 2 santrforun arkasında serbest ofansif orta saha pozisyonuna kaydı.

ELMAS BİÇİMLİ AÇIKSIZ 4-4-2!

Aboubakar’ın fundamentalına hiç uygun olmayan sağ açıktan Cenk’in yanına santrfora geçmesiyle, Cenk gezgin forvet, Aboubakar ise (yine bu kiralama bedeli ve maaş seviyesi için tam yeterli olmasa da) hedef santrfor rolüne büründü. İkinci yarıda Beşiktaş kanatlarda birer oyuncuyla oynadı. Bu son yıllarda Juventus’la özdeşleşen hatta onları Şampiyonlar Ligi finaline çıkartan İngilizcesi Elmas Biçimli açıksız 4-4-2. Ben hayatımda sahici elmas görmedim o yüzden birçok Türk gibi benim için de adı Ev Baklavası Biçimli açıksız 4-4-2.

İlk gol öncesi penaltı pozisyonunda gördüğümüz gibi Gökhan Gönül sağ kanatta yarı bek yarı açık gibi tek başına oynadı. Tabii ki bu Baklava 4-4-2’nin başarılı olması için tek kanat bekini sürekli yalnız bırakamazsınız. Aboubakar ve orta 4’lüden minimum bir oyuncu devamlı olarak Gökhan’ın kanadına yaklaşarak onunla pas alışverişi ve hücum kombinasyonları yaptılar. Cenk de benzer desteği, 2. yarıda sol kanatta tek başına pozisyon alan Adriano’ya verdi.

İkinci gol öncesi gezgin serbest forvet olarak sol çizgideki boşluğu değerlendiren Cenk’in yanı sıra zaten Beşiktaş ne oynarsa oynasın hep sola çekerek oynayan Oğuzhan da sık sık eşkenar dörtgen şeklindeki baklavanın en ucundaki serbest ofansif orta saha olarak ortadan sola, sağdan ortaya hem kendisini hem de topu dolaştırdı. Beşiktaş böylece hem topa sahip olmaya devam etti hem de ilk yarıdan farklı olarak topla oyalanmak yerine direkt gole giden hücumlar yaptı.

PENALTILARIN İKİSİ DE DOĞRU GÖZÜKÜYOR

Penaltıların ikisi de kural kitabına göre doğru gözüküyor: Ceza alanı içinde rakibini geçen oyuncuya geride kalan savunmacı hamle yapıp temas ederse penaltı. Marcelo’nun ilk yarı sonundaki pozisyonu ise eğer isteyerek bastıysa kırmızı kart eğer istemeden bastıysa kart olmayabilir. Gözlerimde “niyet ölçer” yok. Herkes saatlerce tartışır çünkü hakemlerde standart yok.

TALISCA DÖNÜNCE NE OLUR?

Son olarak bu Baklava 4-4-2’de Talisca dönünce ne olur? Ya ileri ikili ya da hemen arkasında serbest ofansif oyun kurucu olarak kan yapar. Misal bu sezon bu baklava 4-4-2’si oynanan bir önceki maçta çok iyiydi. Peki, Beşiktaş’ın bu sezon kanat hücumcuları arasında tek verimli isim olan hatta formu zirve yapan Quaresma nereye monte edilir? Müracaat Euro 2016 şampiyonu Portekiz’in harika hocası Santos ve yarın Hürriyet gazetesinde basılacak olan köşe yazım. (Hürriyet)