"Herkesin santrafor olup, kimsenin kaleci olmadığı takım"

"Herkesin santrafor olup, kimsenin kaleci olmadığı takım"

Habertürk Gazetesi Yazarı Umur Talu, Kasımpaşa-Beşiktaş karşılaşmasını değerlendirdi.

Ajans Beşiktaş - Umur Talu'nun Habertürk Gazetesi için kaleme aldığı yazı şu şekilde;

Atiba’yı sevmemek, emeğine, iki şampiyonluğa katkısına saygı duymamak mümkün değil.

Ama geçen sezon sonları yokluğunda Tolgay ile 60 dakika kadar Beşiktaş hücumunun zenginleştiğini hatırlamamak da mümkün değil.

Maç başı “peşin yargım” buydu. Maç sonu yine onun direnci aranıyordu.

Merakım ise, bir ara Galatasaray’ın da ilgilendiği, Kasımpaşa’nın Mısırlı Trezeguet’siydi.

İlk pozisyonları bulup kaçıranlar eski Kasımpaşalı Babel ile eski Beşiktaşlı Adem Büyük oldu.

Babel eski takımına golü atarken ince pasla Tosic 10 numaraydı! Cenk sol açık, Babel santrfor.

Mahmut Trezeguet ilk 11 dakika üç faulle durdurulduğunda sezonun en iyi açıklarından biriyle tanışmıştık bile.

İlk devre Kasımpaşa’nın hızı oydu; gerisi Beşiktaş’ın tam saha, tam sahne oyunu. Kulübesinde Adriano, Negredo, Lens, Medel olan bir takım!

Kasımpaşa’nın bir başka transfer becerisi, 3 yıl Manchester United altyapısı bile görmüş Neumayr 90’ı gördüğünde Talisca henüz şut atmamıştı. Golden sonra auta attı!

Caner’in pergel ortasında bu kez Talisca’nın kafası santrfordu.

Peki Oğuzhan onca süre ne oldu! 52’de attığı müthiş pasa, 55’de çizgiden harika gidişi. Başka?

Oğuzhan-Babel atağında santrfor Cenk santrfor olamadı. O sıra Beşiktaş, ceza sahasında bir saatte 14’üncü kez gol arıyordu.

Bu sezon çok göreceğimiz Beşiktaş yorgunluğu başlamıştı: Lens ve Medel çıkması gerekenlerin yerine girdi!

Trezeguet artık uyuyan Beşiktaş ve Fabri’yi vurdu. Maç başı adamımdı, biterken maçın adamı oydu. Kemal Özdeş’in takımının direncini, kafa tutuşunu da tuttum.

Baba Hakkı bir gün bir ayakkabıcı çırağını, takımın çivili kramponlarını anında onarması için Beşiktaş’ta işe alır: Şu maçın oynandığı stadın az ötesindeki bir dükkandan, Dolapdereli İbrahim.

Ustası Todori, devrin futbolcularının taptığı kramponların, Dinyakos’un babasıdır.

Kasımpaşalı İbrahim çamurları temizler, eğri çivileri, bükük burunları düzeltir uzun süre. Sonra ayrılır. Bir başka Baba, Galatasaraylı Gündüz Kılıç, Beşiktaş teknik direktörü olunca dükkana kadar gidip onu yeniden Beşiktaş’a transfer eder!

Nice Beşiktaş golünde, Kasımpaşalı alın teri vardır işte.

Futbol en çok alın teri olunca sevilir zaten!