"Kaleciden teknik direktör olmaz"

"Kaleciden teknik direktör olmaz"

Fanatik Gazetesi yazarlarından Nilay Yılmaz, Şenol Güneş'i ve Yıldırım Demirören'in açıklamalarını değerlendirdi.

Ajans Beşiktaş - Nilay Yılmaz'ın bugün Fanatik Gazetesi'nde yayınlanan "Kaleciden teknik direktör olmaz" başlıklı yazısı şöyle:

Zamanında Şenol Güneş için “Kaleciden teknik direktör olmaz” diyenler kendi çaplarınca haklıydı. Olmaz; çünkü Şenol Hoca futbol izleyiciliğinden yorumculuğa atanan o futbol bilmişlerine malzeme olacak türden caka satmayı, hakaret etmeyi bilmiyor ya da sevmiyor. Doğal olarak, Şenol Hoca’yı konuşmak için futbolun kendisini, özellikle de futbolcu psikolojisini bilmek gerekiyor. Böyle bir değer, en iyi ihtimalle televizyon başında mütevazı bir izleyici olması gerekenlerin eline düştüğünde de, dünya üçüncüsü olduğunda başarısız, ligde 2. olduğunda başarısız, şampiyon olduğunda idare eder, Napoli’den 4 puan aldığında “korkak” sayılır, hatta “Beşiktaş’ın Şenol Güneş ile maç kazanması en zor şey” denir ve ortaya yukarıdaki eleştiri çıkar: Kaleciden teknik direktör olmaz!

Şenol Hoca özelinde bakarsak, bence de bir kaleciden klasik anlamda teknik direktör olmaz; daha iyisi olur. Sahneyi, bir buçuk saatlik süreyi ve elindeki aktörlerin tüm limitlerini sonuna kadar kullanabilen, kendi “efendi” tarzını yaratan “otör yönetmen” olur. Büyük ihtimalle kalecilikten kalan gözlem ve oyunu okuma becerilerini elindeki kadronun limitleriyle birleştirir. Messi’yi de, Buffon’u da ister ama bunun imkânsızlığını bilip başının çaresine bakar.

Siz de “Kendi taraftarımız, kendi kalecimize küfreder mi?” endişesi taşımadan arkanıza yaslanır, koltuğunuzda rahat rahat oyunu seyredersiniz. En önemlisi, oynanan futboldan bir kere daha zevk alırsınız; umutlanırsınız. Çünkü Şenol Hoca için “futbol para ve bilim değildir; bir oyundur.” Kendi ışığından gözleri kamaşan milli “yıldız”larımızın ve özellikle Fatih Terim’in yaşattığı hayal kırıklıklarının yanında Şenol Güneş daha da parlıyor. Ve insan bir kere daha “iyi ki bu memlekette Şenol Güneş ve Beşiktaş var” diye iç geçiriyor...

Aklıma takıldı!

Geçen hafta Ntvspor’da programa çıkan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, üzerine değil yazı, tez yazılacak açıklamalarda bulundu. Ancak ne benim o kadar yazacak yerim var, ne de sizin okuyacak zamanınız. Aklıma takılan bir konu oldu ki, yazmadan edemeyeceğim.

“Fatih hocaya teşekkür ederek başlamak istiyorum, maaşını TL’ye çevirdi. Fatih Terim’in aldığı rakam, bu kalitedeki bir hoca için normal. Fatih Hoca’dan önce 8 milyon Euro Hiddink, Hiddink’in ekibi 12 milyon Euro maaş alıyordu” dedi Demirören (Hiddink’in ekibinin 12 milyon Euro aldığı açıklamasının dil sürçmesi olduğunu, Hiddink’in 8, ekibinin de 4 milyon Euro aldığını düşünüyorum, daha doğrusu öyle olmasını umuyorum).

Yazık, çok yazık! 

1. Hiçbir şey demeye gerek yok ki, sadece bu ücretler bile futbolumuzun neden battığının en açık göstergesi. Çünkü, Hiddink ve ekibine ödenen 12 (yazıyla ONİKİ) milyon Euro yıllık maaşla, Hakkari’den Edirne’ye kadar her yere Ajax altyapısı kurulurdu.

2. Fatih Terim, maaşını TL’ye çevirmiş. Ne mutlu bize, ülke ekonomisi artık düze çıkabilir. Aklıma takılan soru şu ki; yıllık net 3,5 milyon Euro alan İmparator Fatih Terim, maaşını TL’ye 1 Euro=1 TL olarak mı, yoksa 1 Euro=4 TL olarak mı çevirdi? Milli Takım’ın başarısızlığı, kriz yönetememesi falan düşünüldüğünde aldığı para insan haklarına aykırı olduğu için sormak istedim. Çünkü, yıllık maaşını net 14 milyon TL’ye sabitleyen Terim’e teşekkür etmenin bir gereği yok, o kadar Vatan Millet Sakarya edebiyatı yapan biri, maaşını 3.5 milyon Euro’dan, 3.5 milyon TL’ye (ki o bile çok) çevirirse teşekkürü hak eder ancak!

3. Fatih Terim’den önce milli takım teknik direktörlüğü yapan ve şu an “4 büyükler”in transfere harcadığı paralar düşünüldüğünde vasat bir takımla harikalar yaratan Abdullah Avcı, “Dünya Kupası’ndan sonra A Milli Takım’ı bıraktığımda 4. sıradaydık, eleştiri aldım. Benden sonra gelen de 4. oldu, alkışlandı” demiş. Hoca haklı! Üstelik aynı sonuca, Terim gibi yılda 3.5 milyon Euro alarak değil, yıllık 1 milyon 800 bin TL alarak ulaşmıştı. Hatta o öve öve bitirilemeyen, Riva Tesisleri’nin yapılmasını sağlayan kişi de kendisiydi. Ancak bu memleket öyle bir memleket ki, saha içinden önce, saha dışını yönetmeyi bilenler göklere çıkarılır. Medyayla ilişkileri iyiyse, kariyerleri yerlerde sürünse de başarılı ilan edilir...