"Karanlığa yumruk atan boksör"

"Karanlığa yumruk atan boksör"

Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasında Beşiktaş, deplasmanda karşılaştığı Kardemir Karabükspor'a 2-1 mağlup oldu.

Ajans Beşiktaş - Milliyet gazetesi köşe yazarı Serdar Sarıdağ maçı değerlendirdi. İşte Sarıdağ'ın maçla ilgili bugünkü köşesinde yayınlanan yorumları:

Ligin ikinci yarısına Osmanlıspor, Aytemiz Alanyaspor ve Atiker Konyaspor galibiyetleriyle başlayan Beşiktaş, önce Ziraat Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe'ye ardından ligde Kardemir Karabükspor'a yenilerek, herkeste bir şaşkınlık yarattı. Çünkü Beşiktaş, puan cetvelinde ikinci olduğu dönemlerde bile oynadığı futbolla bu ligin psikolojik lideriydi. Beşiktaş'a bu unvanı getiren faktör ise orta sahanın çift yönlü çalışabilmesi ve kanatların kusursuz işleyişi olmuştur.

Dünkü Kardemir Karabükspor maçına baktığımızda, sahada tam bir İgor Tudor'un taktik dehalığını gördük. Juventus'ta oynadığı dönemlerde hayranlıkla izlediğim Tudor, bana Slaven Bilic'i hatırlattı. Hırvat hoca, Beşiktaş'taki ilk günlerinde Bursaspor'u kendi evinde müthiş bir taktik zekayla yenmişti ki o dönem Bursaspor'u sahasında yenmek kolay iş değildi. O gün Bursaspor'un  stoperlerini ve ön liberolarını hücum hattından uzak tutan Bilic gibi dün de Tudor, Atiba ve Oğuzhan'ı orta saha kalabalığı içerisinde elinden geldiği kadar pasifize etmeye çalıştı.

Doğrudur... Dün sahada Beşiktaş lehine verilmeyen bir penaltı var. Ayrıca Ermin Zec'in attığı golde, ofsaytın olduğu da tartışılmaz bir gerçek. Osmanlıspor, Aytemiz Alanyaspor ve Atiker Konyaspor maçlarında toplam 11 gol atan Beşiktaş, o maçlarda olduğu gibi dün de söz konusu penaltıdan erken bir gol bulabilse, daha farklı bir skorla sahadan ayrılabilirdi. Ama dün oyunu okuma konusunda, Kardemir Karabükspor teknik heyetinin de hakkını vermek lazım; oyun içerisinde tek bir kalıba bağlı kalmadan alternatif üretebildiler.

Beşiktaş'a baktığımızda ise, herkesin gözü Quaresma'nın ayaklarındaydı. Yapılan ortaların neredeyse hepsi, ya kaleci Ahmet'e gitti ya da arka taraftaki boş alanlara. Halbuki oyunun şifresi Aboubakar'ın attığı golde gizliydi. Rakip kaleye göbekten gidebilme şansını çok daha fazla yaratabilmiş olsaydı, Beşiktaş'ın oyun kimliği bambaşka olurdu. Mental olarak yorgun olan Oğuzhan yerine Tolgay Arslan ve Gökhan İnler seçenekleri de göz ardı edilmemeli. Fenerbahçe maçında çıkmaması gereken Talisca, dün çıkartılabilirdi. Dediğim gibi, Tudor oyun içerisinde alternatifler yaratabildi; Beşiktaş ise kadro içerisinde çok fazla seçenek olmasına rağmen, rakibini görmeden karanlığa yumruk atan boksör gibiydi.