Divan Kurulu toplandı! Beşiktaş’ın borcu açıklandı
Beşiktaş Divan Kurulu’nun 2025 Yılı Olağan Toplantısı, Beltaş Akatlar Mustafa Kemal Merkezi Atilla İlhan Salonu’nda gerçekleştirildi.
Toplantıya; Başkan Serdal Adalı, Yönetim Kurulu Üyeleri, Divan Kurulu Başkanı Ahmet Ürkmezgil, Divan Başkanlık Kurulu Üyeleri, Denetim Kurulu Başkanı Gökhan Tiryaki, Denetim Kurulu Üyeleri ile Divan Kurulu Üyeleri katıldılar.
Toplantının açılışının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
GÜNCEL BORÇ 22.5 MİLYAR TL!
Denetleme Kurulu kulübün mali durumunu ortaya koydu. Denetleme kurulunun açıkladığı son verilere göre Beşiktaş’ın toplam borcu 31.08.2025 itibariyle 22 milyar 531 milyon 664 bin 293 TL’ye ulaştı.
Divan Kurulu Başkanı Ahmet Ürkmezgil, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“2025 yılının son Divan Kurulu, bizim de ilk Divan Toplantımız. Biliyorsunuz, ilk defa bu kadar çok adaylı ve de uzun süren bir seçim dönemimiz oldu.
Bu dönemde maalesef bazı üzücü durumlar yaşadık. Bel altı vurmalar, bazı mesnetsiz iftiralarla karşı karşıya kaldık. Bu saatten sonra bunları burada tabii ki dile getirmeyeceğim. Fakat hem ben hem de ekibim ne bugün ne yarın hiç kimse ile ilgili böyle bir tutum içine girmedik, girmeyeceğiz.
Divan Başkanlığı düşüncesine girdiğimde beni en çok motive eden unsur camianın son yıllarda bölünmüşlüğü, alışılmamış seçim süreçleri ve bu konularda benim neler yapabileceğimdi. Bildiğiniz gibi geçmiş dönemde 6,5 yıl Genel Sekreterlik ve sonrasında da icra kurulu başkanlığı yaptım. Feda zamanıydı.
Beşiktaş; maddi manevi zararda, kredileri dipte, gencecik yetenekli oyuncuların bir araya getirildiği, bölünmüş yönetim ve taraftar guruplarının olduğu, gazetelerde bile üçüncü sayfada haberleri verilen bir kulüp haline gelmişti.
O günlerde kısa sürede sağladığımız birlik beraberlik ile tüm camianın kenetlenmesi; iki şampiyonluk yaşayan, UEFA da çeyrek final, Avrupa’da Şampiyonlar Ligi’nde grubundan namağlup çıkan bir takım oluşmasına altyapı sağladı.
Bu birlik beraberlik ortamının yeniden tesis edilmesi ve camiamızın tüm unsurlarıyla gerçekten kenetlenmesi için Divan Başkanlığına talip oldum. Ben birlikteliği sağladığımız zaman başarının arkadan geleceğine inanıyorum.
Kafamdaki bu ideal uğruna birtakım projeler üretmiştim. Bunların başında Süleyman Seba Müzesi geliyordu. Bu arada yıllardır üyelerimizin hep bir lokal isteği vardı, onu da buna ilave ederek bir proje hazırladık.
Yönetim kurulumuzdan yer konusunda bana yardımcı olmalarını rica ettim. Mülkü kulübümüze ait olan Akaretler’deki C bloğumuzun yani Onursal Başkanımız Süleyman Seba’nın da bir zamanlar oturduğu binanın iki katını Süleyman Seba Müzesi ve Lokal olarak inşaa etmeye başladık. Müze deyince klasik bir müze olmayacağının da altını çizmek isterim. Burası mistik havasıyla 30-40 kişinin oturabileceği, aynı seviyede bir konuşma alanı olan Odeon şeklindeki oturma düzeniyle etrafındaki yürüme yollarında Süleyman Seba’nın hayatından kesitler sunan özel eşyaları ve yolumuzu aydınlatan sözleriyle bizlere gerçek birliğimizi hatırlatacak bir konseptte tasarlandı.
Buradaki en önemli planımız; Divan Üyelerimizi her ay toplayarak, Beşiktaşımız için yapılması gerekenleri, değişik fikirleri ve projeleri dinlemek, değerlendirmek ve bunları Yönetim Kurulumuza aktarmak için bir birlik alanı olarak kullanmak.
Beşiktaşımıza faydalı olabilecek çok parlak düşüncelerin çıkabileceğini düşündüğümüz bu buluşmaların Yönetim Kurulumuz ile Divan Üyelerimizle derneklerimizle kısacası tüm camiamızla bir sinerji yaratacağını düşünüyorum.
İçeriği ve amacı ile bizlere en uygun olan bu projeyi yapacağımız Akaretler’de bulunan plazamızın C bloğunu yeniden hayata döndürmemiz için bizlere tahsis konusunda elinden gelen tüm kolaylığı sağlayan Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Serdar Adalı’ya huzurlarınızda bir kez daha şahsen teşekkür ediyorum.
Ancak konuşmanın son bölümünde Sayın Başkan Serdal Adalı’dan iki konuda bizleri aydınlatmasını istirham ediyorum.
Fulya’daki Süleyman Seba Kompleksi’mizde AVM bölümünde bulunan ANPA ile ilgili süreçle ilgili uzun zamandır beklenen açıklamanın yapılmaması ve üzerine bir de hem tüm Beşiktaşlıların hem de Sayın Başkanımızın da sevgisinden ve saygısından hiçbir şüphemin olmadığı Onursal Başkanımız Süleyman Seba’nın adının AVM ön yüzündeki tabelası kaldırılıp, ANPA isminin kullanılması ve ayrıca ANPA firmasının tüm yazışmalarında yine Süleyman Seba ismini çıkarıp yerine ANPA AVM ifadesinin kullanılması tüm Beşiktaşlıları üzmüştür. Konuyla ilgili bizlere de büyük tepkiler gelmektedir.
Aynı şekilde Yaşar Aşçıoğlu’nun tahliye kararı alınmasına rağmen başka bir şirkete, oradaki mülkün devredilmesi konusu yine camiamız tarafından çokça sorulmaktadır. Bu iki konuyla ilgili olarak sizden detaylı bir bilgilendirme alabilirsek seviniriz.
Buradan tüm Divan üyelerimize ve camiamıza gösterdiğiniz teveccüh için sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Beşiktaşımıza katkıda bulunmak için elimizden geleni yapacağız.”
Ürkmezgil’in ardından Denetim Kurulu Başkanımız Gökhan Tiryaki, Kulübümüzün mali durumu hakkında Divan Kurulu Üyelerimizi bilgilendirdi.
SERDAL ADALI KONUŞTU
Başkanı Serdal Adalı, Divan Kurulu Üyelerimize hitaben şunları söyledi:
“Bugün burada, 122 yıllık ulu çınarımızın hafızası ve vicdanı olan sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir onur duyuyorum.
Bizler; üzerimizdeki bu kutsal emaneti yarınlara taşımaya gayret ederken, en büyük gücümüzü sizlerin tecrübesinden ve engin birikiminizden alıyoruz. Eleştirileriniz bizim için yol gösterici, takdirleriniz ise en büyük motivasyon kaynağımızdır.
Bu kutsal ailenin en yüksek istişare makamı olan bu kürsüde, kulübümüzün gerek bugünkü gündemini, gerekse yarınını şekillendirecek adımları paylaşmak adına huzurlarınızdayım.
Sizleri şahsım ve yönetim kurulum adına saygıyla ve hürmetle selamlıyorum.
Kıymetli Üyeler,
Hatırlanacağı üzere, 2 Kasım’da yaptığımız İdari ve Mali Genel Kurulumuzda; Amatör branşlardan-pazarlama çalışmalarına, iletişim faaliyetlerimizden-spor okullarımıza, kurumsal ve mali konulardan-dijital altyapı dönüşümlerine kadar, 10 aylık görev süremizde geldiğimiz tüm aşamaları kapsamlı şekilde paylaşmıştık.
Değerli vaktinizi almamak adına; o konuların detaylarını tekrar etmeyeceğim. Ancak her bir projemizin kararlılıkla sürdüğünün altını çizmekle yetineceğim. Bizler; başarıyı tesadüf olmaktan çıkarıp bir standart haline getirmek için; çok yönlü ve sürdürülebilir sistemler inşa etmenin gücüne inanıyoruz. İşte tam da bu noktada, idari ve kurumsal yapılanma konusundaki çalışmalarımızla başlamak istiyorum.
Güçlü bir idari ve kurumsal yapılanma, ancak verimli, nitelikli ve sürdürülebilir iş birlikleriyle desteklendiğinde güçlenir. Sponsorluk ağımızda ne yazık ki rakiplerimizin gerisinde kaldığımız süreçler yaşadık. Rekabet avantajımızı yeniden kazanmak ve bu alandaki mali kazanımlarımızı artırmak temel önceliklerimizden biridir. Sponsorluk stratejilerimizde, son yıllardaki performansımızı yukarı taşıyacak yeni bir dönemi başlatıyoruz. Mevcut ortaklıklarımızı tazelemekle kalmıyor, farklı branşlarımızda fark yaratacak yeni ve prestijli iş birlikleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Ayrıca; planladığımız idari dönüşüm ve yatırımlar ile beklenen gelir artışının en büyük güvencesi ise inşa etmekte olduğumuz yeni mali sistemdir. Sürdürülebilir bir başarı için mali yapımızı kişilerin inisiyatifinden çıkarıp, sarsılmaz kurumsal kurallara bağlıyoruz.
Bütçe disiplini ilkesini soyut bir kavram olmaktan çıkararak, kulübümüzün tüzüğüne açık, bağlayıcı ve kalıcı bir düzenleme olarak kazandırıyoruz. Yeni dönemde, görevdeki her yönetim kendi dönemindeki bütçe aşımından şahsen sorumlu olacaktır. Her yönetim, planlanan ve yaratılan gelirden daha fazla harcama yaparsa, aradaki farkı kendi kaynakları ile karşılasın istiyoruz. Kulübün imkânları, kulübün menfaatleri doğrultusunda, ancak tanımlanan sınırlar dahilinde kullanılacaktır. Bizler de kendi dönemimizde oluşabilecek her türlü finansal farkı şahsi kaynaklarımızla kapatmayı taahhüt ediyoruz. Biz Beşiktaş’a hizmet etmek için buradayız. Beşiktaş’ı gelecek kuşaklara, devraldığımız tablodan çok daha iyi koşullarda bırakacağız. Bu koltuktan kulübümüze tek bir kuruş açık bırakmadan kalkacağımızın sözünü veriyoruz. 2026’nın ilk çeyreğinde bu tüzük tadilini yapmak istiyoruz.
Bir diğer tüzük değişikliği planımız ise; seçimlerin iki yılda bir yapılmasına ilişkin. Önerdiğimiz tüzük değişikliğiyle, Olağan Seçimli Genel Kurullarımızı, Süleyman Seba dönemindeki gibi iki yıla indirmeyi hedefliyoruz. Bu düzenleme, bizim dönemimizden itibaren geçerli olacak. Yani mevcut yönetimin görev süresi de yeni düzenlemeyle bir yıl kısalmış olacak. Gelen yönetimler bu iki yıl içinde yapacaklarını yapsın; yapamıyorlarsa da kararı yine genel kurulda camiamız versin. Büyük Camiamıza yakışan budur. Bakınız; bu noktada, bizim Beşiktaş’a karşı olan samimi duruşumuzu da net bir şekilde görebilirsiniz.
Hayata geçirdiğimiz bütün uygulamalara, kendi dönemimizi de dahil ediyoruz. Kendi görev süremizden de feragat ediyoruz. Bize emanet ettiğiniz sürenin sonunda başarılı olacağımıza, Beşiktaş’ı layık olduğu yere getireceğimize de yürekten inanıyoruz.
Saygıdeğer Üyeler,
Kasım ayının başında gerçekleşen Mali ve Genel Kurulumuzda yaşananlar açıkçası camiamız adına talihsiz bir süreçti. Sırf kaos ortamını beslemek adına, genel kurulumuzu provoke ederek ‘ibra etmeme’ senaryoları kurgulayan ve bu camiaya o yakışıksız görüntüleri yaşatan arkadaşlara sormak istiyorum. Biz, devraldığımız o 20 günde ne yaptık da bu tepkiyle karşılaştık? Daha bir ay bile dolmamışken; hangi transferi yaptık? hangi ihaleye imza attık? hangi mülkümüz ile ilgili bir karar aldık?
Bizim yaptığımız tek bir şey var; o da görevden kaçanların bıraktıkları enkazı kaldırmak ve Beşiktaş’ı yeniden ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışmak oldu. Kendi yarattıkları harabeyi görmezden gelip, Beşiktaş’ın menfaatlerini kişisel hırslarına feda edenlerin bu camiaya yaşattığı skandalı, Beşiktaş taraftarı ve kongre üyeleri asla unutmayacaktır. Soruyorum sizlere; planlarımızın ve projelerimizin henüz tohumları atılırken, sadece 20 gün için bu denli bir tepkiyle karşılaşmak ne kadar adildir? Bu aceleci tavrın, bu zamansız saldırıların altında art niyet yok mudur? Şunu herkes iyi bilsin ki; Beşiktaş sahipsiz değildir ve bu kirli oyunlara asla teslim edilmeyecektir.
Ayrıca; Beşiktaş gibi on binlerce kongre üyesi olan büyük bir camiada, yönetimin ibra edilip edilmemesinin birkaç yüz oyla belirlenmesi tabii ki ideal bir tablo değildir. Bunda hepimiz hemfikiriz. Fakat; ibra sürecinde; salonda sayım yapıldı, ibra gerçekleşti. Bütün bunlara rağmen, maalesef bir de bir mahkeme süreci yaşıyoruz. Bu tür tartışmalar Beşiktaş’a yakışmıyor. Artık böyle gündemler yerine Beşiktaş’ın başarısı için kenetlenme zamanıdır.
Bununla ilişkili olarak, başka bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim; Beşiktaş’taki istikrar ortamını hedef alan, camiamızda suni bir kaos yaratmaya çalışan odaklara karşı sessiz kalmamız mümkün değildir. Son dönemde özellikle sosyal medya üzerinden yürütülen sistemli kampanyaların, Beşiktaş’ın menfaatlerini hedef aldığı açıktır. Yürüttüğümüz teknik analizler ve titiz takipler sonucunda, bu operasyonların perde arkasına dair çarpıcı veriler elde edilmiştir. Yüzlerce istifa mesajı ve görselinin aynı anda servis edilmesi, bu sürecin organik olmadığını gösteriyor. Organize ve sentetik bir ‘trol’ operasyonu olduğunu kanıtlıyor. Yapılan incelemelerde, bu paylaşımların dijital ayak izlerinin %68 oranında benzerlik gösterdiği tespit edildi.
Yine aynı şekilde; bu hesapların benzer merkezlerden yönetildiği de ortaya çıktı. Bu hesapların bir kısmının bazı isimlerle doğrudan ilişkili olduğu; konum, akrabalık bağları gibi detaylar dijital verilerle belgelenmiştir. Hatta bu odaklardan biri, deşifre olduğu an hesabını kapatmıştır. Beşiktaş’ın bütünlüğüne zarar veren bu şahısların Beşiktaşlılığı büyük bir soru işaretidir. Camiamızı yıpratmaya yönelik bu tür kirli oyunlara ve dijital operasyonlara asla geçit vermeyeceğiz. Bizim odak noktamız, bu suni gündemler değil; Beşiktaş’ın başarısı ve huzurudur.
Kıymetli Beşiktaşlılar;
Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki, Beşiktaş’ın geleceği sosyal medyanın perde arkasına saklanarak değil, kulübümüzün köklü geleneklerinde ve tüzüğümüzün bize sunduğu demokratik platformlarda belirlenir. Eğer gerçekten Beşiktaş’ın iyiliğini düşünen ve yönetime dair bir itirazı olan varsa, bunun yeri klavye başı değil, kulübümüzün yuvasıdır. Gelir, kurullarımızda, divanımızda ve günü geldiğinde sandıkta fikrini özgürce beyan eder. Şahsi ajandalarını Beşiktaş’ın önüne koyanların, sahte hesaplar ardına saklanarak camiamıza yön verme çabası beyhudedir.
Camiamız olağanüstü seçimlerle ve sürekli hoca değişiklikleriyle çok zaman kaybetti. Bizim için asıl olan istikrardır. Beşiktaş, ancak sağlam temeller üzerine kurulu bir istikrar ortamıyla hedeflerine yürüyebilir. Biz, bu operasyonlara boyun eğmeyecek; birlik ve beraberliğimizden aldığımız güçle Beşiktaş’ı daha aydınlık yarınlara taşımaya devam edeceğiz. Gün, suni kaoslara prim verme günü değil, Beşiktaş için daha sıkı kenetlenme günüdür.
Değerli Üyeler,
Dünya spor endüstrisinin hızla değişen dinamiklerine uyum sağlamak ve buna uygun adımları atmanın zorunluluk olduğu bir dönemdeyiz ve Beşiktaşımızı dünya standartlarında bir yönetim anlayışıyla ileriye taşımak adına, kurumsal yapımızdaki dijital dönüşüm sürecini kararlılıkla tamamlıyoruz. Teknolojinin sunduğu olanakları tüm birimlerimize entegre ederek, sadece sahada değil, idari işleyişte de hatasız ve şeffaf bir sistem kurmayı hedefliyoruz. Bu modernleşme hamlesi, kulübümüzün sürdürülebilir başarıya ulaşması için attığımız en kritik adımlardan biridir. Güçlü bir idari ve kurumsal yapılanmadan bahsetmişken, Beşiktaşımızı daha profesyonel ve dinamik bir yapıya kavuşturmak için, kadromuzda bazı bayrak değişimlerine ihtiyaç oluşmuştu. Bu çerçevede, bildiğiniz gibi; Genel Müdürlük görevini sürdüren arkadaşımız Sayın Seçil Aygül ile Yönetim Kurulumuzun kararı doğrultusunda yollarımızı ayırmış bulunmaktayız. Kendisine bundan sonraki kariyerinde başarılar diliyoruz. Beşiktaş’ın yönetiminde önemli kararlar alacak profesyonel kadroların seçiminde asla aceleci davranmıyoruz. Söz konusu görevi layığıyla yerine getirecek en doğru ve profesyonel ismi yönetimimize kazandırmak adına kılı kırk yaran, titiz bir çalışma yürütüyoruz. Bu önemli ünvanı, ehliyet ve liyakat temelinde en iyi yerine getirecek olan isme tevdi etmenin gayreti içindeyiz.
Değerli Divan Üyeleri;
Geçtiğimiz hafta Avrupa’da kendi örnekleri içinde yer alan bir ilki gerçekleştirdik. Bir spor kulübü ile bir üniversitenin en kapsamlı iş birliğinin açılışını yaptık. Beşiktaş olarak, Dokuz Eylül Üniversitesi ile el ele vererek İzmir’de dev bir altyapı hamlesini başlattık. Geleceğin Kartallarını Yetiştirme projemize orada da start verdik. Bu proje, sıradan bir spor okulu değildir. Tınaztepe’den Balçova’ya, Buca’dan Dokuzçeşmeler’e kadar üniversitenin dört farklı kampüsünde; Futbol, Basketbol, Voleybol ve Jimnastik branşlarında binlerce gencimizi eğitiyoruz. Yönetim tamamen İstanbul’daki, Hakkı Yeten ve Süleyman Seba merkezlerimizle entegre şekilde sağlanıyor. Yani İzmir’deki yavrumuz, İstanbul’daki evladımızla aynı eğitimi, aynı disiplini alıyor. Bu Spor Okullarımızda lisans hakkına uygun görülen sporcularımız Beşiktaş Akademi takımlarımızın pilot takımı olan Dokuz Eylül Üniversitesi SK bünyesinde lisanslandırılacak ve müsabakalara çıkma fırsatı yakalayacaktır.
Bu çerçevede, Balçova Sağlık Yerleşkesi’ndeki modern salonlarımızdan, Tınaztepe’deki uluslararası standartlara sahip sahalarımıza kadar her detay, Beşiktaş kalitesine yakışır şekilde tasarlandı, hayata geçiyor.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi ile imzaladığımız iş birliği protokolünü bir model olarak benimsiyoruz. Bu vizyonu Türkiye’nin dört bir yanına yayma konusunda kararlı adımlar atmaya devam ediyoruz. Özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki köklü üniversitelerle benzer ortaklıklar kurmak için kapsamlı bir arayış içerisine girmiş durumdayız.
Aynı 9 Eylül örneğinde olduğu gibi; bazı üniversitelerimiz ile resmi görüşmelerimiz de sürüyor. Hatta bu kapsamda, bölgenin önde gelen üniversitelerine sözleşmelerimizi iletmiş bulunuyoruz, inceleme sürecindeler. Bu strateji, sadece yetenekli gençleri keşfetmeyi değil, aynı zamanda sporun bilimsel temellerle desteklendiği modern bir altyapı sistemi oluşturmayı hedefliyor. Bölgedeki akademik potansiyeli, Beşiktaş’ın scouting ağı ve antrenman metoduyla birleştirmeyi planlıyoruz. Bu sayede hem yerel yetenekleri yerinde eğitmeyi hem de spor bilimleri alanında üniversitelerin sunduğu teknolojik ve teorik imkanlardan faydalanmayı amaçlıyoruz. Bu genişleme, “özkaynak yaratma ve geliştirme” geleneğimizi Anadolu’nun her köşesine, bilimin rehberliğinde taşıma arzusudur.
Değerli Beşiktaşlılar,
Kulübümüze kalıcı eserler kazandırmaya devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi; Sancaktepe’de toplam 21 dönüm arazi üzerine kurulu, iki büyük tesisi camiamıza kazandırmıştık. Bu tesislerden ilki; 2.600 kişilik stadyuma, nizami futbol sahasına ve konaklamalı kamp merkezine sahip. Diğer tesisimiz ise 2.500 kişi kapasiteli çok amaçlı spor kompleksini, konaklama alanlarını ve idari bölümleri kapsıyor. Bu yatırım, Atletizm, Güreş, Boks, KickBoks, Jimnastik, Masa Tenisi, Tekvando ve Satranç branşlarımızın Anadolu yakasındaki üssü haline gelecek. Ayrıca; yakın zamanda Kadın Futbol takımımızın ana merkezi Sancaktepe’ye taşınacaktır. Bu hamlemiz yalnızca sportif bir gelişim değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik katkı projesidir. Branşlarımızın operasyonel giderlerinden büyük oranda tasarruf sağlarken, burada hayata geçireceğimiz spor okullarıyla kulübümüze doğrudan ve sürdürülebilir bir gelir kaynağı oluşturuyoruz. Güreş ve boks şubelerimizin yerleşimini tamamladık. Diğer branşlarımızın da teknik hazırlıklarının bitmesiyle taşınma süreçleri hızlanacak. Bu değerli projenin Beşiktaş ailesine hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Değerli Üyeler,
Kısaca Akatlar projemize de değinmek istiyorum. Bildiğiniz gibi; mevcut basketbol salonumuzun çevresinde yer alan yaklaşık 20 dönümlük arazimizde kapsamlı bir dönüşüm süreci yürütüyoruz. Planlarımız doğrultusunda işgalci konumunda olan yerleşimlerin tahliye işlemlerini sonuçlandırmıştık. Yıkım, temizlik ve sondaj ihalesi gibi altyapı hazırlıklarımızı başarıyla tamamlamıştık. Alanda yapı kayıt belgesi bulunan hak sahipleriyle olan süreci bakanlık üzerinden hassasiyetle takip ediyoruz. Yerleşim alanı olması sebebiyle bu konuya büyük bir titizlikle yaklaşıyoruz. Bu projemizdeki faaliyet potansiyelimizi yeni kapasite alanları ile büyütüyoruz. Gelinen noktada; projemizin mimari ve mühendislik ihale süreci devam etmektedir. Tüm hazırlıklar tamamlandığında, inşaat sürecine fazlar halinde ve hızla başlayacağız. Proje bittiğinde Akatlar; basketbol, voleybol, hentbol ve tekerlekli sandalye basketbol şubelerimiz için devasa bir spor üssü haline gelecektir.
Ayrıca; büyük bir gururla Akaretler’deki çalışmalarımıza da değinmek istiyorum. Akaretler’deki projemizin önemli bir ayağı olan B Blok güçlendirme çalışmalarını, 5 ay gibi kısa bir sürede başarıyla tamamlamıştık. Kulübümüzün menfaatlerini en üst seviyede tutarak, bu bloğun uzun vadeli kiralama süreci için görüşmelerimize hız vermiş bulunuyoruz. Ancak bizim için sadece bir bina değil, manevi bir miras olan C Blok ile ilgili hayalleri gerçeğe dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Binamızın bir katını, Onursal Başkanımız Süleyman Seba’nın aziz hatırasına ev sahipliği yapacak. Amacımız, Beşiktaş ruhunu ve Seba ekolünü gelecek nesillere, gençlerimize ve çocuklarımıza yerinde hissettirmek. Bunun yanında; yıllardır beklenen “lokal” talebi artık hayata geçiyor. C Blok’un ikinci katını, kulübümüzün hafızası olan siz değerli Divan Kurulu üyelerimizin bir araya geleceği özel bir lokal olarak tahsis ediyoruz. Kısacası C Blok; geçmişin mirasını geleceğin enerjisiyle aynı çatı altında buluşturacak. Mimari projelendirme süreci hızla devam ediyor. Akaretler’deki bu yeni projemizin maliyetini bizzat üstlenen değerli Divan Kurulu Başkanımız Ahmet Ürkmezgil’e destekleri için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Camiamıza şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.
Kıymetli Beşiktaş Ailesi,
Her fırsatta altını çizdiğimiz gibi; gayrimenkul projelerimiz içinde en stratejik olanı Dikilitaş Projemizdir. Dikilitaş, adı gibi; Beşiktaş’ın ekonomik bağımsızlığının teminatıdır. Beşiktaş’ımızı borç yükünden kurtaracak en somut adımdır. Bu nedenle bu projeye büyük önem veriyoruz. Hep söylüyorum, sportif faaliyetlerin dışındaki gelirlerimizi artırmak, bu gelirleri sportif faaliyetlerimiz için kullanmak ve her geçen gün bu şekilde büyümeye devam etmek zorundayız. Bu proje özelinde hedefimiz, önümüzdeki yılın 2. Çeyreğinde nakit akışını başlatmaktı. Bu konuda günbegün ilerleme kaydettiğimizi gururla ifade etmek istiyorum. Şu ana kadar ilgili bakanlarımızla bir araya geldik ve gerekli tüm imzalar atılmış durumda. Bu süreçteki vizyoner liderliği ve destekleri için başta Cumhurbaşkanımıza, projenin her aşamasında yanımızda olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza ve Gençlik ve Spor Bakanımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Emlak Konut ile de protokolümüzü yaptık; böylece projemiz devlet güvencesi altına alınmış oldu. Ayrıca belediye nezdindeki proje onay süreci tamamlandı, ruhsat süreçleri devam ediyor. Bu aşamada projemizle ilgili en ufak bir engel kalmamıştır. Projemizin finansmanı için masada iki güçlü modelimiz var. Şu an son değerlendirmelerimizi yapıyoruz; Beşiktaş’ın menfaatlerine en uygun olanı seçerek hemen uygulamaya geçeceğiz. Dikilitaş Projesi’ne ilişkin şeffaf, doğru ve detaylı bilgilerin düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılacağı bir web portalını da yakın zamanda hayata geçiriyoruz.
Bakınız; bu proje özelindeki en büyük hassasiyetimiz şeffaflık! Camiamızın tamamının konuya hâkim olduğu ve kimsenin aklında bir tek soru işaretinin bile kalmadığı bir süreç içinde bu projeyi camiamıza kazandırmak istiyoruz. Kolay bir süreç değil, gerçekten. Olmaz denileni oldurmak, sonu gelmeyen bürokratik engelleri aşmak hiç kolay olmadı. Fakat biz zor denileni yapmak, Beşiktaş için zoru kolaya çevirmek için buradayız. Aklımızı, gücümüzü, vizyonumuzu ortaya koyarak böyle daha nice projeyi Beşiktaş için hayata geçireceğiz.
Değerli Divan Üyeleri,
Fulya Süleyman Seba Kompleksi’nde yıllardır kangren haline gelen Aşçıoğlu sorununu, Beşiktaş’ın menfaatlerini koruyarak çözüme kavuşturduk. Bildiğiniz üzere; işletmeci firmanın 2024 yılından bu yana birikmiş; 44 milyonu ana para olmak üzere, toplam 88 milyon liralık kira borcu vardı ve tahsil edilemiyordu. Kulübümüz bu süreçte aktif davranarak iki ayrı icra takibi başlatmış, itirazlar üzerine iki ayrı tahliye davası açmış, nihayetinde Aralık 2024’te tahliye kararını aldırmıştır. Ancak karşı tarafın itiraz davaları tahliye işleminin fiilen uygulanmasını bir süre engellemiştir.
Kulübümüz, bu hukuki labirenti aşmak için istinaf yolları da dahil olmak üzere tüm haklarını sonuna kadar savunmuştur. Kira tahsil edilmeden geçen ve iki yıla yaklaşan bu süreçte kulübümüzün daha fazla zarara uğramaması adına başka bir firma ile anlaşma yoluna gidilmiştir. Neticede MHS Gayrimenkul isimli firma ile anlaşılmıştır. 2023 yılının sonundan bu yana biriken 44 milyon TL’lik kira borcu, faizleri ve tüm masraflarıyla birlikte 88 milyon TL olarak tahsil edilmiştir ve ilgili eski firma ile kiracılık ilişkisi tamamen sona erdirilmiştir. Burada Aşçıoğlu MHS’ye kendi sözleşmesini yönetimin net duruşu ve baskısıyla devretmiştir. BJK da Aşçıoğlu’ndan alacaklarını yeni gelen firmadan tahsil ederek bu devre onay vermiştir.
Özetle; hukuk mücadelemiz sonucunda Kulübümüzün kasasına girmesi gereken her kuruş alınmış ve taşınmazımız üzerindeki işgal son bulmuştur. Belki de yıllarca sürecek; belirsiz mahkeme süreçleriyle zaman kaybetmek yerine, Beşiktaş’ın parasını vakit kaybetmeden kulübe kazandırmayı seçtik. Bazı çevrelerde dile getirilen “hülle” iddiaları tamamen asılsızdır. Yaptığımız incelemeler nettir: MHS firması Muhsin ailesine aittir; eski işletmeciyle hiçbir ticari veya hukuki bağı olmadığı görülmektedir. Bu hamleyle hem birikmiş alacağımızı tahsil ettik, hem de kirasını düzenli ödeyecek güvenilir bir muhatap kazandık.
Ayrıca; bu sürecin en kritik kazanımlarından biri de Dikilitaş projemizi doğrudan ilgilendiren hukuki bir engelin ortadan kaldırılmasıdır. Geçmiş yönetimler döneminde yapılan protokole göre, Selenium Plaza’nın girişi bizim Dikilitaş projemizi gerçekleştirmek istediğimiz arazinin içinde kalıyordu. Az önce bahsettiğim fesih işlemleriyle birlikte, Aşçıoğlu’nun Dikilitaş’taki olası bir talebinin de önüne geçtik. Böylece; geçmişten gelen bu bağlayıcı protokolü iptal ederek, projemizin önündeki engellerden birini daha kaldırmış olduk. Beşiktaş için Aşçıoğlu dosyası kapanmıştır. Camiamıza hayırlı uğurlu olsun.
Bu noktada Anpa Gross kiralamasıyla ilgili kamuoyuna yansıyan bilgilere de açıklık getirmek isterim. Söz konusu mülk, teknik olarak ihale şartlarına haiz olmadığı için bu şekilde bir kiralama yöntemi tercih edilmiştir. Bizden önceki yönetimin vardığı prensip anlaşmasını, güncel ekonomik gerçekler ve kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda revize ettik. Neticede; bu mülkü, eski toplam kira gelirinin yaklaşık 2 katı bir bedelle kiraya vererek getirimizi maksimize ettik. Rakamlar ve gerçekler ortadayken, bu başarılı hamleyi başka yönlere çekmeye çalışmak iyi niyetle bağdaşmamaktadır.
Ligde devre arasına girmemiz vesilesiyle; transfer planlamalarımıza kısaca değinmek istiyorum: Beşiktaş’ın transfer stratejisi; Finansal disiplinden taviz vermeden, doğrudan ilk 11’de oynayabilecek ve takıma anında güç katacak ‘nokta atışı’ isimleri kadroya dahil etmektir. Sezonun ilk yarısında aldığımız sonuçlar her ne kadar tabelada bizi mutlu etmese de sahadaki gerçekler çok daha farklı bir tablo çiziyor. Örneğin; pozisyon üretiminde lideriz. Ligin en çok gol pozisyonuna giren takımı olmamız, kurduğumuz sistemin işlemeye başladığının sinyallerini veriyor. İlk haftalara oranla sürekli gelişen, rakipten çekinmeyen ve oyunu domine eden bir kimliğe büründük ve ivmemiz yukarı yönlü. Bu konuda hocamız Sergen Yalçın ve teknik ekibin yoğun gayretlerine teşekkürlerimi sunuyorum. Oyun gücümüz bu seviyedeyken, kaçan pozisyonların skora dönüşmesinin sadece an meselesi olduğunu görüyoruz. Özetle skor geçici, sahadaki güçlü oyun kalıcıdır. Bu performans, ikinci yarıda beklediğimiz seri galibiyetlerin en büyük habercisidir. Buradan hareketle; Takım değerimizde yakaladığımız yukarı yönlü ivmeyi, bu transfer döneminde gerçekleştireceğimiz hamlelerle daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz.
Bildiğiniz üzere; TFF limitleri dahilinde Arroyo ve Ricardo gibi genç oyuncu transferleri gerçekleştirmiştik. Bu transferleri tekil değil, bir portföy başarısı olarak yönettik. Bu iki oyuncudan birinin 8 milyon Euro’luk satışı ve diğerinin kiralanmasıyla ekonomik girdi sağladık. Bu oyuncular bizim takımda uyuşmazlık yaşamış olabilirler, fakat sonuçta ekonomik değere dönüştürdüğümüz transferlerdir. Bu sayede toplamda yaklaşık 9 milyon Euro nakit girişi sağladık.
Bir diğer gelişme; dün kamuoyuna duyurduğumuz gibi; Teknik heyetimizin raporu ve Yönetim Kurulumuzun onayıyla; profesyonel futbolcularımızdan Necip Uysal ile Mert Günok’a yeni dönem planlamamızda yer almayacakları tebliğ edilmiştir ve iki isimden kendilerine kulüp bulmaları istenmiştir. Her iki oyuncumuza da emekleri için teşekkür ediyor, kararın camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.
Ayrıca; Basketbol şubemizde son dönemde atılan stratejik adımlar, Beşiktaşımızın bu branşta yeniden bir ‘ekol’ haline geldiğinin en somut göstergesidir. Başantrenörümüz Dusan hocamız yönetiminde, Nedim Yücel’in ve Özkan Arseven’in üstün çalışmalarıyla, parkede son derece üretken ve Beşiktaş ruhunu yansıtan bir takım izlemenin gururunu yaşıyoruz. Bugün itibarıyla ligde namağlup liderliğimizi sürdürürken, Avrupa’da da kupaya uzanma kararlılığımızı koruyoruz. Ancak bizim asıl hedefimiz, bu başarıların ötesinde, mali disiplinden taviz vermeden kulübümüzü EuroLeague arenasında kalıcı bir marka haline getirmektir. Yönetimsel istikrar ve sportif başarıyla harmanlanan bu süreç, camiamızın beklediği o görkemli basketbol zaferlerinin sadece başlangıcıdır.
Bir diğer gururumuz ise Hentbol. 2024-2025 sezonunda hentbolda elde ettiğimiz tarihi namağlup şampiyonlukla üstünlüğünü ilan eden kulübümüz, göğsümüzü kabarttı. Bireysel branşlarda kazandığı uluslararası madalyalar ve kırdığı rekorlarla “dünyanın en büyük spor kulübü” vizyonunu sahaya yansıttı. Güreşten kick boksa, atletizmden voleybola kadar her disiplinde kürsüyü hedefleyen bu çok yönlü başarı grafiği, kulübün güçlü kurumsal hafızasının ve altyapıya dayalı “madalya fabrikası” stratejisinin bir sonucudur. Genç yeteneklerden engelsiz şubelere ve dijital arenalara kadar her alanda hissedilen gücümüz, Beşiktaş armasının dünyadaki sarsılmaz yerini perçinlemektedir.
Değerli Divan Üyeleri,
Beşiktaş olarak sahada sportif mücadelemizi, masada finansal yapılanmamızı ve geleceğimiz için altyapı yatırımlarımızı sürdürürken; eş zamanlı olarak amansız bir hak ve hukuk mücadelesi vermek zorunda bırakılıyoruz. Beşiktaş’ın hakkını korumak, bizim en öncelikli ve vazgeçilmez görevimizdir. Ancak gelinen noktada, futbolda, sistematik hale gelen hakem hataları artık tahammül sınırlarını çoktan aşmıştır. Bizler, geçmişte hakemden gol yediği günleri bile görmüş bir camia olarak, bu haksızlıklara karşı 40 yıldır aralıksız mücadele ediyoruz.
Sadece futbolda değil, basketbolda da üzerimizde bir çifte standart uygulanıyor. Örneğin; geçtiğimiz maçlardan birinin sonrasında, haklı eleştirilerini dile getiren hocamız ve yöneticimize verilen orantısız ceza, bu durumun en somut göstergesidir. Normalde ihtar gerektiren konular için doğrudan en ağır para cezalarının kesilmesi, Beşiktaş’a karşı takınılan bu taraflı tutumun açık bir yansımasıdır. Saha içindeki emeğimizi, masa başındaki bu haksız yaptırımlara teslim etmeyeceğiz. Asla Pes Etmeyeceğiz!
Geçmişte bu yolda yorulan veya pes edenlerimiz olmuş olabilir; fakat biz buradayız ve dimdik ayaktayız. Geçtiğimiz haftalardaki TFF ve MHK ziyaretlerimde de açıkça belirttim ve çözüm önerimizi net bir şekilde masaya koydum: Bizim için yabancı VAR hakemi uygulaması bir lütuf değil, adaletin tesisi için artık kaçınılmaz bir gerekliliktir. Sahadaki adaleti sağlamanın önemli ayaklarından birinin bu olduğuna inanıyoruz. Bu talebimizi her fırsatta yüksek sesle duyurmaya devam edeceğiz. Beşiktaş’ın bir damla alın terini dahi hiç kimseye ziyan ettirmeyeceğiz. Haklarımızın göz göre göre gasp edilmesine sessiz kalmayacağız. Haklı mücadelemiz ve dik duruşumuzdan bir adım bile geri durmayacağız.
Bu yolda en büyük gücümüz, sarsılmaz bir iradeyle arkamızda duran camiamızdır. Taraftarımızdan üyemize, camiamızın tüm bileşenlerinin bu kutsal mücadelede tek ses, tek yürek olacağına inancım tamdır. Biz birlikteyken aşamayacağımız engel, alamayacağımız hiçbir hak yoktur.
Bazıları bizim nezaketimizi zayıflık sanıyor olabilir. Sertliği, ekranlarda bağırmak zannedenler olabilir. Fakat benim bu büyük aileye olan sevgimi ve bağlılığımı sorgulamaya kimsenin gücü yetmez. Bugün de Beşiktaş için bedel ödemeye devam ediyorum, gururla da devam edeceğim. Henüz görevimde bir yılım doldu. Görev süremin üçte biri cezayla geçti. Soruyorum size; Hangi kulüp başkanı, daha ilk yılında bu kadar ağır cezalar aldı? Ödediğim para cezalarını saymıyorum bile. Bakınız, Beşiktaş’ın iradesi sınanamaz. O çelikten iradenin bugünkü emanetçileri de bizleriz. Beşiktaş, adaletsizliğe karşı sessiz kalmayanların; haksızlığa karşı dimdik duranların kalesidir.
Değerli üyeler,
Bizler geçiciyiz, aslolan Beşiktaş’tır. Bizim tek derdimiz, görev süremiz bittiğinde arkamızda başı dik, ekonomisi düzlüğe çıkmış ve sportif başarıyla taçlanmış bir Beşiktaş bırakmaktır. Bizim geleneğimizde günü kurtarmak değil, geleceği kurmak vardır. 2025 yılı, Beşiktaş’ın öz kaynaklarına ve sürdürülebilir başarısına yatırım yaptığı bir ‘filizlenme” yılıdır. Alın teriyle suladığımız bu sürecin ardından 2026, sadece kupaların değil, daha da kurumsallaşmış bir Beşiktaş’ın “hasat yılı” olarak tarihe geçecektir.
Sözlerimi bitirirken; yılın son derbisini deplasmanda kazanarak hepimizi gururlandıran futbol takımımızı ve teknik heyetimizi gönülden kutluyorum. Yılı, şanımıza yakışır bir derbi galibiyetiyle uğurladık; şimdi 4 Ocak’ta parkedeki derbiyle, yeni yılı zaferle selamlamaya hazırlanıyoruz.
Bu vesileyle, siz kıymetli üyelerimizin, büyük taraftarımızın ve tüm camiamızın ve yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum.
2026 yılının birliğimizin pekiştiği, başarılarımızın sürdüğü ve her branşta kupalarla, madalyalarla taçlanan bir yıl olmasını temenni ediyorum.
Nice zafer dolu senelere!
Hepinizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum.”
Raporların görüşülmesinin ardından kürsüye gelen Genel Sekreterimiz Uğur Fora, şu ifadeleri kullandı:
“Başkanımızın kesin talimatı şefafflık ve denetlenebilir olmaktır. Bunu sağlamak için ciddi bir altyapı yatırımı gerçekleştiriyoruz. Biz gittikten sonra gelenler neyin nasıl yapıldığını şeffaf bir şekilde görebilecek. Denetim Kurulu’nun bazı konularda eleştirileri oluyor ama bütçe ve personel konularında cevap aldıkları tek yönetim biziz.
Anpa konusu bizden önceki yönetimin başlattığı bir süreçti. Eski yönetimin iyi işlerinden birini pişirdik. Bizim güç bela masaya oturttuğumuz kişiler, camianın aşırı tepkisi sonrası masadan kalkıyor. Şu an 10 milyon liraya kiraya verdik. 2026’da 13 milyon liradan devam edecek.
BJK-KABATAŞ VAKFI Okulları’ndan ndan para kazanmıyoruz, para da harcamıyoruz. Bu okul ilk 100 üniversitenin 47’sine öğrenci yerleştirmiş. Avrupa’ya ve Amerika’ya öğrenciler göndermiş. Değişen personel sayısı sadece iki. Özel okullar kar amacı güder. Bizim okulumuz; Atatürkçü, Türk milliyetçisi ve Beşiktaş sevdalısı öğrenciler yetiştirmeye çalışıyoruz. Kanuni zorunluluğun 2.7 katında burslu öğrenci okutuyoruz. 381 kongre üyemizin çocuğu ya da torunu yüzde 20 Beşiktaş bursuyla eğitim alıyor. Voleybol, Masa Tenisi ve Satranç altyapılarını okulumuza devredeceğiz. Bu okul hepimizin. 71 öğrencimizin yüzde 38’i yurt dışı okullarından kabul aldı. Buradan çıkacak öğrenciler bizim lobi gücümüzü oluşturacak.
Biz bir şeyi yaptıktan sonra yaptık diyoruz. İmza atmadan kamuoyuna hiçbir şey açıklamıyoruz. Herkesin Beşiktaş altyapıya yönelmeli dediği yerde ülkenin birkaç noktasında Fulya’daki aynı eğitimi verecek altyapıyı kuruyoruz. Başkanımız, bir tarih yazıyor. Dikilitaş’ı başka bir hikayeye çevirdik. Süreci Emlak Konut yönetiyor. Biz Ziraat Bankası ile anlaşmaya varmadık. Ruhsat aşamasındayız. Gelir paylaşımıyla mı yapacağız yoksa Beşiktaş kendi kaynaklarıyla mı yapacak? Komisyon kurulacak. Beşiktaş için hangisinin daha doğru olduğuna inanırsak ona karar vereceğiz.
Kartal Yuvası’nı halka arz etmeyi düşünüyoruz. Temellerini oluşturuyoruz. Taraftarlarımızdan Kartal Yuvası’na destek bekliyoruz.
Aşçıoğlu’ndan 88 milyon lira aldık. Sorunların üstünü örtemeyiz. Günün sonunda keskin sirke küpüne zarar. Biz bu dikenli alanların hiçbirine aslında el sürmeyebiliriz ama içimiz yanıyor. Benzinlikten 240 lira almaya içim yanıyor. İşin psikolojik tarafı var. Aşçıoğlu’nun 2034 yılına kadar sözleşmesi vardı. Sözleşmede her ay yüzde 10 faiz uygulanır diye bir madde var. Gitmiş bir firmaya borçlarını devretmiş. Devralan firma, Aşçıoğlu’na bulunduğu katları terk edeceksin, ben buraları kiraya vereceğim demiş. Bize karşı masaya getirilmeyen prensipler, başka bir firma geldiğinde kabul edilmiş. Biz de hakemlik yapmışız. Aşçıoğlu’na ortak değiliz. Gelen frmayı tanımayız. Gelen para cebimize değil, Beşiktaş’ın kasasına giriyor. Günün sonunda bu konunun da denetimi yapılacaktır. Az zamanda çok iş yapmaya çalışıyoruz.
CEO ile yollarımızı ayırdık. Yapılanmamızı yaptıktan sonra Beşiktaş’a yakışır bir CEO ile yola devam edeceğiz. Ben Genel Sekreter’im CEO’lukla alakam yok diye açıklama yapmıştım ama demek ki iyi duyuramamışım. Kusuruma bakmayın. Böyle bir niyetim ya da prensibim yok.
Özkan Arseven’e güveniyor muyuz, evet. Özkan Arseven A.Ş.’ye bir arkadaşımızı almış. Sen bunu niye aldın dediğimizde bunun kime ne faydası var. Bu retoriği, birbirimizi incitmeyi bir kenara bir süre bırakalım. Hem altyapı hem transfer ve lojistik konularında fayda sağlaaycak. Basketbol altyapıya ve A takıma dört beş sponsor buldu. Bu arkadaştan faydalanmak için A.Ş.’de görev verildi. Bizim hiçbir kapımız kapalı değil. Şahıslar üzerinden birbirimizi eleştirileri bırakalım.
Tüzük tadili Divan Başkanlığı tarafından yürütülecek bir süreç. Gelirinden fazla borçlanan cebinden öderle yönetim süresini iki yıla çekme konusunda tüzük tadili düşünüyoruz.”
Kaynak: Ajans Beşiktaş
