Alen Markaryan: "Bu takıma yüksek vites top oynamak yakışıyor"

Alen Markaryan: "Bu takıma yüksek vites top oynamak yakışıyor"

Beşiktaş'ın 2-1 kazandığı Başakşehir karşılaşmasını Akşam Gazetesi spor yazarı Alen Markaryan değerlendirdi.

Ajans Beşiktaş - İşte Alen Markaryan'ın bugün Akşam Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:

"Bütün bir hafta boyunca “F.Bahçe-G.Saray’ı, Biz de Başakşehir’i yenersek”le başlayan cümlelerin ağır ızdıraplarına maruz kaldım. Tavrım netti. “Biz yenelim yeter, diğerleri beni ilgilendirmiyor.” Tabii ki matematiksel mantık için kafamızda bazı belirginleşmiş saptamalar var. Lakin o konular, “kapsama dışında şimdilik” deyip savuşturdum hepsini.

Maçın sahaya bakan bölümünde, Rize maçının kadrosu değişmemiş gibi duruyordu. Atak başlangıçlarında her iki takımın da rakiplerini faullerle karşılaması ve hızlı çıkışlar, “Bu maç her şeye gebe” izlenimini veriyordu. Üstüne taraftarların her pozisyonun içinde olması, heyecanı başka boyuta taşımıştı. Ve “Beşiktaş’ı son dönemlerde bu kadar istekli görmemiştik” desek yeridir. Orta sahada top kapma savaşı ve taktik hamle şeklinde geçen 15 dakikada, üst seviyede mücadeleye tanıklık ettik. Başakşehir’in iyi top yaptığını bildiğimiz halde ön tarafta çok adamla baskı yapmayı denememiz hem arka tarafta boşluklar yarattı hem de gereksiz paniğe neden oldu. Bu minvalde Karius tam üç tane %100’ü çıkardı. Arkaya atılan topların beşincisinde hatta arkaya atılan toplara önlem alınmamasının beşincisinde resmen her seferinde göstere göstere arkaya sarkan Visca, Robinho’ya “al da at” dedi: 0-1.

Golden sonra Beşiktaş’ın hemen refleks göstermesi gerekiyordu. Bir korner topunda, Gökhan kafasını bir kısrak başı gibi uzattı. Kalecileri Mert zor çeldi topu. Ama sahaların ahtapot ayaklı adamı Atiba, topun olduğu yerde bitiverdi: 1-1.

İkinci yarı biraz gazlı, biraz hızlı, biraz da sözlü sazlı başladı!!! Ve ilk yarıya nazaran tempoyu biraz daha yükseltmiştik. Araba güçlü olunca, kadran 240 da olsa fark etmiyor. Otur ön koltukta kahveni iç. İşte o 5 dakikalık yüksek tempoda ceza sahasına düşen top Burak Yılmaz tarafından filelere gönderildiğinde, ortalık bayram yerine dönmüştü:2-1.

Bu takıma yüksek vites top oynamak yakışıyor yani. Otur kahveni iç dediğim o! Sırıtmıyor, renk vermiyor, yakışıyor işte kardeşim. Gol sonrası Başakşehir’in, “Panik yapmıyorum, sakinim” şeklinde top çevirişlerini yemedi Beşiktaş. Maç 0-0’mış gibi oyununa devam etti. Olması gereken de buydu zaten. Bu arada sakatlanan Medel’in yerine oyuna giren Kagawa’nın bir aşırtması var ki topu çıkartayım derken Mert’in beli çıkacaktı neredeyse. Maçın başında belirttiğimiz aşırı istekli olma hali, 80. dakikada hala devam ediyordu. İş artık dengeden çıkmış, ipi göğüslemeye kalmıştı. Son 5 dakikaya girildiğinde zaman bir türlü geçmek bilmese de Beşiktaş hem yüksek azmi hem de tecrübesiyle maçı domine etmesini bildi. Lige hem renk hem ayar verdi Beşiktaş. Ayağınıza sağlık çocuklar."