Alen Markaryan: "Top bile isyan etmişti artık. 'Atın beni ağlara' diyordu"

Alen Markaryan: "Top bile isyan etmişti artık. 'Atın beni ağlara' diyordu"

Beşiktaş'ın Vodafone Park'ta 2-0 kazandığı Galatasaray karşılaşmasını Akşam Gazetesi spor yazarı Alen Markaryan değerlendirdi.

Ajans Beşiktaş - İşte Alen Merkaryan'ın bugün Akşam Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:

"Dün gece oynanan derbinin heyecanını bütün hafta yaşamak varken, insanları Galatasaray’ın iç sorunları, Fenerbahçe’nin Mesut Özil’i alacak olmasıyla geçiştirdiler. Allah’tan Beşiktaş camiası bu işlere antrenmanlı da düşmedi tuzaklara. Ama geldiğimiz bu duruma da “acımak” kaçınılmaz bir duygu! Sergen Yalçın orta sahayı çift kelepçe, çift karbüratörle desteklemiş, Oğuzhan’ı da yağ sökücü olarak bunların arasına koymuştu. Sol tarafta tercih Rıdvan ve Larin’den yanaydı. Ve maç sahaya düşen kar taneleri arasında başlamıştı. Akrep Nalan’ın kulakları çınlasın! Öne, ayağa ve kaleye doğru oynayan Beşiktaş’tı. Galatasaray’ın top kayıplarından sonra hızlı çıkışlarımız da mevcuttu. Hatta zaman zaman ani oluşan preslerimizi bile sıkıştırmıştık ilk 10 dakikaya. Bir anda öyle yakın markaja, adam adamaya dönüyorduk ki keyiflenmedik desek yalan olur. Bu süre içinde hakemin sahte bağırmalara prim tanıdığını, bu bağırmalara göre kart bile kullandığını belirtelim. Maçı seyretmiyor mu ne?! Bu kadar irdelememize rağmen hakemler bunları nasıl yiyor, büyük sıkıntı. Dakikalar 34’ü gösterdiğinde Atiba direk dibinde yüzde yüze müdahale ederken, hemen akabinde Larin yüzde bir milyonu karşı karşıyayken Kabataş’taki motor iskelesine atıyordu. Akıl alır gibi değildi. Cüneyt Çakır yönetimi ve yan hakemlerini bir kez daha eleştirmek durumundayız. Beşiktaşlı oyuncuların rakiplerine değmemesine rağmen Galatasaraylı oyuncuların devamlı yere atlamalarına göz yummaları komik hale gelmeye başlamıştı zira. Tek sarı kartlı Rosier’i attırmak için Fatih Terim’le beraber kulübeleri neredeyse sahanın içine girecekti ki, o da ayrı bir tartışma konusu. Anlayacağınız büyük tiyatro içerisindeyiz.  İkinci yarıda karşılıklı gitme-gelmeler, Diagne’nin, Montero’nun kafasına attığı tekmeyle son buldu. Artık tek taraflı yükleniyorduk. Mensah ve N’Koudou taze kuvvet oyuna dahil oldular. Galatasaray 10 kişi kaldıktan sonra tamamen arkaya yaslanmadı ama ikili mücadelelerde Beşiktaş üstünlüğü topun hep sahanın öbür yakasında oynanmasını sağlıyordu. Korner atışlarının bilmem kaçıncısındaydık, bilmem kaçıncı yan orta. Top bile isyan etmişti artık. “Atın beni ağlara” diyordu. İşte o yan ortalardan birinde Josef, 40 yıllık noterin bilgeliğinde topa öyle bir mühür vurdu ki, akıl almaz sevinçlere düşmüştük: 1-0. Sonrası çorap söküğüydü, N’Koudou ikiledi. Bu güzel oyunun karşılığını almıştı Beşiktaş. Maç artık bitsin de Maske artık düşsündü! Aşı bir an önce gelsindi, bu virüs artık bitsindi. Zira tribünleri hınca hınç doldurma zamanı gelmişti artık."