Ali Ece, Hürriyet için şunları kaleme aldı:

Türkiye Süper Ligi'nde topu en kısa zamanda geri kazanan iki takım. Lakin bu zeminde topu ayağında tutabilmek zaten büyük maharet. Pastansa şut atmak daha az zor. Tabii şutu atan Talisca ise zor olan kalecinin işi. Lizbon'da pastırma yazı sıcağında Benfica kalesinin 90'daki örümcek ağlarını temizleyen Brezilyalı şut harikası, Ankara buzunda ligin en iyi kalecilerinden Karcemarskas'ı da gafil avladı.

Bu zeminden her gelen mustarip oluyor ama asıl Osmanlıspor oyuncuları ve teknik heyeti için insan üzülüyor çünkü onlar her iç saha maçını burada oynuyorlar. Ankara'nın iklimi malum, Wembley'in çimlerini getirsen başına Old Trafford'un çimcisini koysan yine zor! Statlar yapılırken, planlanırken bu doğal şartların etkilerini iyi hesaplamak gerek. Bu da herkesten önce ülkede futbol maçlarını organize eden TFF'nin görevi.

"NDIAYE VE MUSA'YI ÇOK ARADILAR"

Beşiktaş seri kısa pas, Osmanlıspor ise kontra tiki takayı çok iyi yapabilen ekipler. Bu zemin ikisine de ideal oyununu sergileme fırsatı vermedi. Osmanlıspor ekstradan orta sahadaki formda isimleri Afrika Kupası'ndaki Ndiaye ve kart cezalısı Musa'yı çok aradı. Beşiktaş ise hızlı çıkabildiğinde topla Babel ve Talisca'yı buluşturduğu ölçüde etkili oldu.

Maçın başında ideal saha zeminindeki ideal kısa pas oyununda ısrar edince bir süre bocalayan Oğuzhan dakikalar ilerledikçe saha şartlarına uyum sağlayarak akıllı direkt dripling-pas kombinasyonlarıyla sahaya ağırlığını koydu. Beşiktaş'ın ilk yarıdaki en iyisi ise Atiba'ydı. Ona hava, saha fark etmiyor. Trinidad Tobago kökenli olup soğuk Kanada'nın vatandaşı olmuş, Avrupa'da Danimarka'da yıldızı parlamış Atiba, girdiği şişenin şeklini alan su gibi futbolcu...   (Hürriyet)