Beşiktaş'ta başkanlığa aday olan Hürser Tekinoktay projelerini anlattı

Beşiktaş'ta başkanlığa aday olan Hürser Tekinoktay projelerini anlattı

Beşiktaş Kulübü Başkan Adayı Hürser Tekinoktay, Mayıs ayında yapılacak seçim öncesinde plan ve projeleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

Ajans Beşiktaş - Radyospor’da yayınlanan Gün Ortası programında Emrah Karalinç’in sorularını yanıtlayan Hürser Tekinoktay’ın açıklamalarından Ajansspor’un derledikleri şu şekilde;

Neden başkanlığa aday oldu?

Çalışmalarımız iyi gidiyor. Ben bir spor adamıyım. Sportif ruhumuzla Türkiye’de işlerin uzun süredir kötü gittiğini üzülerek izliyoruz. Bu sadece Beşiktaş değil, genel anlamda böyle. Büyük kulüplerin borçları ortada. İçler acısı bir durum. Bu gidişata nasıl dur diyebileceğimizi, bilgilerimizi, donanımızı kullanarak, kaçmanın sorumsuzluk olacağını düşünerek, bu idealle sorumluluk almak istedik. Camiamızda uzun zamandır sorumluluk alma konusunda sıkıntılar vardı. Süleyman Seba döneminden sonra bazı insanların müdahale edilmesi beklendi. Artık son yıllarda çaresizlik noktasına gelindi. Birilerinin sorumluluk alması gerekiyordu. Biz de sorumluluk aldık.

"Bu borcun altından 18 günde kalkamayız"

Öncelikle kulüplerin değiştirilecek çok fazla ilki var. Olağanüstü bir çabayla bunları sıraya koymak gerekiyor. Öncelikli hedef mali disiplin. Mali disiplini sağlayamazsanız olmaz. Bazı kulüplerde değişimler oldu. Trabzonspor’da Fenerbahçe’de başkanların yaptığı hamleler ortada. Mali disiplin önceliğimiz. Sürekli bir borçlanma var. Kasaya kilidi vurmak ve kapatmanız lazım. Mali disiplini birinci sıraya koymak gerek. Bu borcun altından kalkmak 18 günde olmaz. Diğer kulüplerin de süreci aynı. Rahmetli Süleyman Seba kulübü iyi bir noktada bıraktı. Bu ciddi bir şeydi. Beşiktaş sermaye piyasasına açılmamıştı. Ortakları diye tabir edilen hisse senetlerini verdiği zaman bu kişilerden rehin para alıyorsunuz. Bu da bir sermaye. Beşiktaş’ın ortakları da yoktu. Sancılı olan 18 yıllık süreçte mali disiplin sağlanmadı.

Eğitim şartı ve Nihat Kahveci örneği

Çok büyük giderler futbolcu giderleri. Cumartesi günkü Divan Toplantısı’nda yapılan mali analizlerde Beşiktaş’ın amatör şubelerden de zarar ettiği konuşuldu. 200 milyon amatör şubelere harcanmış. Bu çocukları erken yaşta bulacaksınız, sporcu yetiştireceksiniz. Amatör spor dalları profesyonel olmuş. Büyük transfer ücretleri veriliyor, devşirmeler yapılıyor. Sporcu satın alıyoruz, kas ithal ediliyoruz. Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. Buradan başlayan bir kaos da oluyor. Kulüpler ciddi zararlara uğruyor. Belirli yaş kategorilerinde gerek yüksek performans alınabilecek, gerek yatırımlar yapılacak faaliyetler gerekli. Antrenörlük yaptığım dönemde Nihat Kahveci Esenler’den geldiğinde 16 yaşındaydı. Daha sonra A Takıma vermeyi bildik. Kimse futbolcu olacak da demiyordu. Gerekli eğitim verilirse sporcu yetişir.

Altyapı ve scouting modeli üzerine...

İyi bir altyapı modeli lazım. Cengiz Ünder örneği var. Spor endüstrisi kısa zamanda futbolcuyu paraya çevirebiliyor. Dünyada şu anda ciddi bir scouting ağı var. Futbol ciddi bir ticaret hacmi yarattı. PSG ile işbirliği altyapı için kolay değil. O da sizin rakibiniz. Onların Cezayir’den Gana’dan aldığı oyuncuyu onlardan önce alabilmelisiniz. Leipzig de iyi bir örnek. Onların altyapı modeli ve nerelerde, nasıl başarılı olduğunu biliyoruz. Onlarla da rekabet etmemiz lazım. Nasıl olacak? Bu işin sanayisindeki ve oyuncu bulma becerisindeki üst düzeyde model olmuş ülkelerin yapıları var. Sporcunun nereden çıkacağını biz de biliyoruz. Sporcu gökten zembille düşmüyor. Oyuncunun topla nerede olduğunu biliyorsanız, herkesten önce alabiliyorsanız o zaman maharetlisiniz demektir.

"Önemli olan modeli doğru kurabilmek"

Futbol piyasasında ciddi ölçüde paralar dönüyor. Genç oyuncu adaylarının da ortaya çıktığı bir düzeni görüyoruz. Mesela; Genk’in bulduğu, kadrosuna kattığı oyuncular var. Önemli olan modeli doğru kurabilmek. Bu konuda çalışıyoruz. Avrupa’nın birçok yerinde arkadaşlarımız var. Onlarla birlikte çalışıyoruz. Biz, Leipzig, Monaco gibi kulüplerin öncesinde bu tarz oyuncuları kadromuza katmayı planlıyoruz. İyi bir sistem ile bütçeyi artı bakiyeye geçirmek istiyoruz. Beşiktaş’ın ticari işletmeleri de var. Geniş çaplı ve sadık bir örgütten bahsediyoruz. İlave ticaret işletmeleri gerekiyor. Bu konuda da hızlı bir kâr yaratmak gerekiyor. Bunları da yapmayı planlıyoruz.

Göreve gelirlerse Şenol Güneş ile devam edecekler mi?

Mevcut yönetim kurulunun arasında bazı sıkıntılar vardı. Yönetimde değişiklikler oldu. Orman o konuda haklıydı. Tatsız bazı çalışma ortamı olduğunu söylemişti. Bu sürece biraz Şenol Güneş de dahil oldu. Yönetim arasındaki çıtırdama, başkan ve Şenol Güneş’i de tatsız duruma getirdi. Bu başlayan süreçte Şenol Güneş çok konuşulmaya başlandı. Türkiye’de Şenol Güneş’in tartışılacağı bir ortam yok. Beşiktaş’ı 2 kez şampiyon yaptı, Şampiyonlar Ligi’nde başarılı oldu. Böyle bir teknik adamın hemen tartışılmaya başlanması çok abes. Örneğin; Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde başarısız oluyor, ligde kötü sonuçlar alıyor ve gazeteler yenilgiyi TFF’ye bağlıyor. Beşiktaş’ta ise yönetimsel bazı sıkıntılar, kadrodan ayrılan oyuncular ve yerine birilerini koyamamanın sonrasındaki sonuçlar Şenol Güneş’e bağlanıyor. Ben bundan çok rahatsızım. Görevinin başındaki bir teknik direktörün motive edilmesi gerekirken, bunların tartışılıyor olması uygun değil. Şenol Güneş görevini başarıyla sürdürmektedir. Eksikleri, hataları olabilir. Hiçbir teknik adam her şeyi mükemmel yapamaz. “İyi bir teknik direktör yoktur. İyi bir başkan vardır” denilmiştir. İyi başkan kelimesi burada önemli. Mayıs ayında seçimi kazanırsak, Şenol Güneş bizim dönemimizde Alex Ferguson gibi kariyerinin en yüksek başarılarını kazanacaktır.

"Beşiktaş'ı 1-2 kişiyle yönetmeyeceğiz"

Beşiktaş’ı, 1-2 kişiyle yönetmeye talip olmadık. Değerli, donanımlı, bilgiye haiz olan Beşiktaşlılar ile yönetmek istiyoruz. Vaktini, gönlünü spor için harcayabilecek her Beşiktaşlıdan istifade etmek isteriz. Tabi ki bir yönetimimiz olacak. Her yönetici de kendi branşında başarılı olacak ve total bir katılımla yönetecek bir model uygulayacağız. Tabanda nereye varacak? 13 Eylül’de adaylık açıklamamı yapmıştım. Tüzük kongresinde de söylemiştim. Her ay bir manifesto ile planlarımızı açıklamaya başladık.

4B projesi nedir?

4B projemiz ikinci manifestomuzdu. "Nasıl yöneteceğiz?" sorusunun alt kısmıdır. Dünyanın en büyük üyelik yapısına sahip; Benfica, Bayern, Barcelona gibi bir yapıya büründürmek istiyoruz. 4B güzel bir ambiyans ortaya çıkarıyor. Kongre üyesi olma koşulu nasıl? Kimlik numarası olan her vatandaş Beşiktaş’a üye olabilecek. Bunun için de hedefimiz; 250 TL karşılığında bir kart verilecek, bu karta sahip olan kişiler üye olduktan sonra hisse senedi alacak. Ayrıca 500 TL Kartal Yuvası’nda alışveriş yapmaları halinde bu taraftarlarımızın hepsine kongre üyesi olma hakkı getireceğiz. Oy kullanabilecekler. 3 yılını dolduran kongre üyesi de seçilme hakkı kazanacak.

Sahte üye konusu...

Taraftarlar kombine almışlar ve kulübe üye olmak istiyorlar. Takımını destekleyen, sevincini, üzüntüsünü yaşayan arkadaşlar kulübe üye olamıyor. Ama bir bakıyorsunuz başka kulüp taraftarları kulübe üye yapılmış. 500-600 kişi ibra kararlarını değiştirebiliyor. Bir bakıyorsunuz kongrede ibra çıkıyor. Ama Beşiktaşlı üyeler değiller. Sahte üyeler. Sahte üyelerle ibra olunmamalı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray atkılarıyla dolaşanlar üye olabiliyor. Metal İş Sendikası’nı grup olarak yapmışlar. Siz sendikasınız, halksınız. Hilenin, hurdanın içinde ne işiniz var?

100 bin kişiyle kulübü yönetme misyonu...

Kombine kart sahipleri üyelerimiz var. Bu üyelerimiz de bahsettiğim kartı alıyorlar ve seçme ve seçilme hakkına sahip oluyorlar. Kombine kart sahipleri, eski üyeler ve hakiki Beşiktaşlı sokaktaki vatandaş… 3 yıl içinde 100 bin kişiye ulaşmak istedik. Beşiktaş’ın resmi sitesinden giriş yapılabilecek. Üye numaraları olacak ve giriş yapacaklar. Forma renklerine kadar yapılan anketler olacak. “Bu yıl forma rengimiz beyaz çubuklu mu olsun, siyah çubuklu mu?” diye sorduğumuzu düşünün. Yüzde 51 siyah çubuklu çıktı, o zaman bu sonuç sonrasında sponsorumuzla anlaşabiliriz. Kurullarımızla, taraftarlarımızla bütünleşmek gerek. Kulübün sahibi taraftarlardır. Futbolun dışında araya sızmalar olmuş, onları kabul etmiyoruz. 100 bin kişiyle kulübü yönetme misyonumuz var.

Hürser Tekinoktay, yıldız transferi sözü veriyor mu?

Yıldız transferi zaten olmazsa bu endüstrinin içinde olamazsınız. Bütçenizi borca sokmayacak şekilde, geriye dönüşümü de düşünülecek şekilde transferlerin elbette yapılması lazım.

"Fikret Orman, seçimde demokratik olmak zorunda"

Fikret Orman, şu anda kocaman bir cemiyetin başkanı. Mutlaka demokratik olmak zorunda. Bunu bekliyorum. O olmazsa halk demokrasi isteyecektir. Bunun mümkün olmayacağını düşünmüyorum.

Kulübün resmi yayın organı BJK TV kapatılacak mı?

BJK TV’yi kapatma gibi bir düşüncemiz yok. Orada sorumlu olacak arkadaşımız da belli. İşinde uzman bir arkadaşımız. BJK TV’yi özgür, güvenilir, diğer tüm medya kanallarıyla rekabete girecek, mevcut yatırımların üstüne 1 lira koymadan başarılı bir noktaya taşıyacağız. Beşiktaşlıların sesi olacak. Ciddi bir rekabetin olduğu bir kanal olacak.

"Değişimi hep birlikte yapacağız"

Beşiktaş sancılı günler geçiriyor. Bu gidişatı hep birlikte durdurmamız lazım. Sahip çıkma ve koruma geleneğini sürdürmek gerek. Bu duyguları üretmek lazım. Camiamızın buna çok ihtiyacı var. Umutsuzluğa kapılmadan, hep birlikte bir şeyleri değiştireceğimizi söyleyebilirim. Değişimi hep beraber yapacağımıza inanmalarını istiyorum.

Etiketler :