Ajans Beşiktaş - İşte Hasan Sarıçiçek'in bugün Türkiye Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:

"Hamle için neden bu kadar bekler bir hoca, Avcı’yı anlamak güç. Ya Vida inisiyatif kullanmasaydı!

Gidişat fena, “Yönetim uyuma Beşiktaş’a sahip çık!” Burak Yılmaz birkaç haftaya kadar dönemeyeceğine göre acele forvet gerek Beşiktaş’a... Güven ile ancak bu kadar oluyor.
Abdullah Avcı’nın bu Beşiktaş’ta işi gerçekten zor. Doğrusunu isterseniz ortada takım yok varsa da Avcı’nın düşlediği futbolu oynayacak Beşiktaş bu değil.

Bir kere kanatlar facia. Ne Boyd ne de Lens Beşiktaş’ı uçuracak oyuncular hiç değil.
Orta sahada ise durum daha da fena. Ne Oğuzhan ne de Dorukhan pas oyununa hareket ve tempo kazandıracak dirlikteler. Bir tek Ljajiç çabalıyor, Caner de rol çalıp bu bölgede arı gibi koşturuyor. Diyeceksiniz ki, sol bek Caner’in ne işi var orta sahada? Belli ki Abdullah Hoca, Caner’i özgür bırakmış, “Serbestsin, nerede istiyorsan orada oyna” demiş. O da nerede boşluk görürse orayı doldurmaya çalışıyor. Bu iyi mi kötü mü? Kanaatim şu ki, Oğuzhan’ı da Dorukhan’ı da bozuyor bu durum.

Hâl bu olunca ilk yarıda çok baskılı, top yapıyor görünen Beşiktaş bal yapmayan arı gibiydi. Gol üretemediği gibi hiç beklemediği bir anda Ç. Rizespor’dan golü yemez mi?

İşte o anda gözüm kulübedeki N’Koudou’ya ilişti, “Daha ne bekliyorsun Avcı?” dercesine.
Ç. Rizespor tipik bir İsmail Kartal klasiğiydi; rakibini geride bekledi ve Beşiktaş’ın ilk zaafında ayağını raket gibi kullanan De Pauw topu terse açtı ve Oğulcan’ın köşeye bıraktığı o harika dış vuruşu ile 1-0 öne geçti. Hem de kontradan topla ilk çıkışında. Bu da gösteriyor ki, Beşiktaş savunması oyunu öne yıktığında geri dönüşlerde zorlanıyor. Bu şampiyonluğa oynayan bir takım için büyük zaaf.

Sahi bir teknik adam dezavantajları avantaja çevirmek için neden bu kadar bekler, Abdullah Avcı’yı anlamak güç.
Şayet N’Koudou, Douglas ve Rebocho hamlesini zamanında yapabilmiş olsa inanın Beşiktaş adına Vida’ın da ateşiyle oyun da, sonuç da daha farklı olurdu.

MAÇIN ADAMI: Domagoj Vida"