Emre Kocadağ: 'Tüm Türkiye Beşiktaş'ın hak ettiğini tescilledi'

Emre Kocadağ: 'Tüm Türkiye Beşiktaş'ın hak ettiğini tescilledi'

Beşiktaş Asbaşkanı Emre Kocadağ, siyah beyazlı takımın şampiyonluğu hakkında FutbolArena'ya konuştu.

Ajans Beşiktaş - Beşiktaş AsbaşkanıEmre Kocadağ, Süper Lig'de elde edilen unutulmaz şampiyonluğun perde arkasını FutbolArena'ya değerlendirdi.

SEZON BAŞINDA BEŞİKTAŞ ELEŞTİRİLİRKEN 'BİZİM KADROMUZ ÇOK İYİ' DİYORDUNUZ. O DÖNEM TAKIMA DUYDUĞUNUZ GÜVENİ BİRAZ DAHA AÇAR MISINIZ?

"Biz tabii devamlı işin içinde olduğumuz için, Ümraniye'de idmanları takip ediyoruz, takımın havasını görüyoruz. Transferler yapılmadan önce scout raporlarıyla, bu oyuncuların nasıl oyuncular olduğunu gayet iyi biliyoruz. O dönem iyi başlayamadık, oyuncuların geç katılması, maçların daha çok hazır değilken bizim için çok erken başlaması, Avrupa maçları... Bunlarla alakalı bir düşüş başladı. Lige iyi başlayamadık ama benim idmanlarda, takımın havasında gözlemlediğim ve bireysel anlamda oyuncuların neler yapabildiğini bildiğim için o dönem içim çok rahattı."

ÖZELLİKLE DAHA 1-2 MAÇ OYNAMIŞKEN GHEZZAL'I VURGULAMIŞTINIZ. 

"Fransa'da gerçekten çok iyi işler yapmıştı. Çok büyük bir bonservisle Premier Lig'e giden bir oyuncu. Bu tarz oyuncuların özellikle Türkiye Ligi'nde gerçekten üst düzeye çıkabileceğini düşündük. Aramızda teknik ekiple ve profesyonellerle çok konuştuk. O anlamda beklentimiz vardı. Hocamızın da müdahale ettiği bir nokta var. Saha diziliminde yaptığı bir rotasyon var. Oyunculardan maksimum verimi alabildiği bir nokta var. Allah'tan onu erken yakaladık. 4. haftadan sonraki BAY geçişimiz milli arayla birleşmişti, o ara gerçekten sezon başı kampı yapmamış, beraber olmamış bir takım için kırılma noktalarından biri oldu. O hafta Ümraniye'de yapılan istişareler. Hazırlık maçı... Çizgi artarak devam etti. Takım orada birbirine tanıdı diyebiliriz. Oradan da yukarı doğru giden bir performans var. Tabii ki çok geniş bir kadro var diyemem. Çünkü biz başlarken de altyapıdan oyuncularla ve tecrübeli oyuncularla bir harman yaptık. Değişik bir kadro yapısı vardı.

RAKİPLERİNE GÖRE BEŞİKTAŞ ÇOK DAHA DÜŞÜK MALİYETLİ BİR KADROYDU.

"Evet, daha düşük maliyetliydi. Kadro maliyeti açısından sıralama yaparsak 4. ya da 5.'dir ama ligi 1. bitiriyorsunuz. Aradaki makas, teknik ekibin farkı, aile ortamının farkı, idari anlamda yönetimin, başkanın, bizlerin ortadaki farkı ile kapandı."

HERKES BEŞİKTAŞ'TAKİ AİLE ORTAMINDAN BAHSEDİYOR. BU NASIL BAŞARILDI?

"Aslında yönetici ve profesyonel ilişkisinden çok, aramızda gerçekten bir saygı sevgi ilişkisi var. Eskiden beri beraber olan, dostlukları bulunan insanların bir araya gelmesi, buradaki başarının da artmasına sebep oldu. Çünkü birbirlerinin altını oyan değil, birbirleri için savaşan ve mücadele eden bir ekip oldu. Hem oyuncu kadrosunda hem de teknik ekiple bizim aramızda da bu var. Genelde böyle yerlerde bir çekişme olur. Biz yönetimlerde çok bulunduk. Bir kavga olur. Başarı ve başarısızlık paylaşılamaz. Bizim Sergen hocayla çok eski dostluğumuz var. Çok başarılı olmasını istedim. Başkanımız nitekim öyle. Gerçekten hocayla bir ağabey kardeş ilişkisi var. Bizlerin arasında öyle bir muhabbet var. Oyuncular arasına da bu sirayet etti. Camianın birlik olması... Biz yönetime geldiğimizden itibaren camia Beşiktaş'ın iyi bir durumda olmadığının farkına vardı. Belki bu sene için bir beklenti yoktu. Beklenti, başarıya dönüşünce camia da kenetlendi."

NEREDEYSE BEŞİKTAŞ TARAFTARI BİLE İNANMIYORDU. BU KADRO EN FAZLA 4. YA DA 5. OLUR DENİLİYORDU.

"Başkanımızla istişare ederken idari anlamda biz bu işi yönetebileceğimizi düşündük. Nitekim ikinci yarı itibariyle belki uzun yıllardır yapılamayan düzenli ödeme, maçın ertesi günü ödenen primler noktasına gelindi. Ümraniye'deki personelin maaşının gününde yatırılması, idari anlamda yönetimsel başarı ve Sergen hocanın gerçekten kıvrak zekası var. Futbol ve teknik bilgisi çok. Oyuncu grubuna baktığınız zaman ciddi isimler var. Türkiye'de şampiyon olmuş, Türkiye Ligi'ni bilen ve kendini yeniden ispat etmesi gereken başarıya aç bir oyuncu grubu var. Bunlar aynı doğrultuda buluşunca başarının geleceğine emin olduk."

BEŞİKTAŞ SINIRLI BİR BÜTÇEYLE HAREKET ETTİ. BU DEVAM EDECEK Mİ YOKSA ŞAMPİYONLAR LİGİ NEDENİYLE KESENİN AĞZI AÇILACAK MI?

"Kongre teveccüh etti, bizi bu koltuklara oturttu. Bu kulübü yönetmeye talip olduğumuz zaman. 2 tane hedef vardı. Sürdürülebilir başarı ve yönetilebilir bir Beşiktaş. Bunun yansıması olarak sahada sürdürülebilir bir başarı. Biz bu hedeflerden sapmayı düşünmüyoruz. Geçmiş tecrübelerimiz var. Geçmişte şampiyonluk da yaşadık, o yönetimlerde bulunduk. O bütçeler artmasaydı bugün biz de Benfica, Napoli, Leipzig gibi kafa kafaya mücadele ettiğimiz, yendiğimiz takımlarla beraber, her sene Avrupa'da boy gösteren, ses getiren takımlar olabilirdik. Biz mali disiplinden vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Zaten başkanımızın ve bizlerin yoğurt yiyişi belli. Bütçemiz dahilinde, yeniden yarışacak, seneye Beşiktaşıların yüzünü güldürecek, bu sene inandığımız gibi seneye de inandığımız, Türkiye'yi Şampiyonlar Ligi'nde iyi temsil edecek bir kadro oluşturacağız. Bizim kırmızı çizgilerimiz tamamen çizili."

SOSYAL MEDYADA TÜM TAKIMLAR İÇİN ÇİRKİN BİR HAVA OLUŞTU. İLGİNÇ SUÇLAMALAR, YAKIŞTIRMALAR... GÖZTEPE VE KARAGÜMRÜK'ÜN NE KADAR DİRAYETLİ OYNADIĞINI GÖRDÜK. BUNUN İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ?

"Bunun çözümü medyada, yorumcularda, yazılı ve görsel basında. Türk futbolu düzelsin diye uğraşırken, sosyal medyayı ve taraftarı tabiri caizse gaza getiren medya oluyor. Çok transfer yaparsanız iyi, az transfer yaparsanız kötü oluyorsunuz. Biz sezon başı bunu yaşadık. İlk 4 hafta insanların güldüğü, bunlar bu işi beceremiyor dedikleri noktadaydık. O gün Beşiktaş küme düşer diyenler, sene sonunda şampiyon olunca çok iyi iş yapıldı diyor ve geçmişi hatırlamıyor. Sosyal medyada Beşiktaşlılar da eleştirdi. Ben her zaman çoğunluğun, akil olan Beşiktaş taraftarının yaptığımız işlerden memnun olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden çok umursamadım. Onları da affettik geçti. Biz Beşiktaş için onları da görmezden geldik. Hakaret edenler oldu, şampiyonlukla beraber geride kaldı. Biraz daha sağduyulu kalmaya, uzun vadeli bakmaya ve sakin olmaya çağırmak lazım. Biz konuşmadığımız zaman da perde arkasında Beşiktaş'ın hakkını savunuyoruz. Beşiktaş lobisi yapıyoruz. Beşiktaşlı olan herkesle iletişimimiz var. Bürokraside, federasyonda, her yerde Beşiktaş lobisini kuvvetli tutuyoruz. Nerede bir Beşiktaşlı varsa, Beşiktaş için kapısını açıyor. Kimse kuşku duymasın. Söylemediğin zaman yapmamış gibi görünüyor. Herkes hakkının yenildiğini düşünüyor. İşin sonuna baktığımız zaman tüm Türkiye'nin hemfikir olduğu tek bir konu var. Beşiktaş bu sene bu işi hak etti. Hak edilmiş bir şampiyonluk oldu. Herkes tarafından tescillendi. Biz hiçbir zaman hak edilmemiş bir şampiyonluk istemedik. Herkes için adalet istedik. O anlamda bizim iç huzurumuz var."