"Gazetecileri uçağa ben aldım"

"Gazetecileri uçağa ben aldım"

A Milli Takım, Dünya Kupası Elemeleri I Grubu 6. mücadelesinde Kosova'yı 4-1 mağlup etti.

Ajans Beşiktaş - Maç sonunda konuşan Fatih Terim, geçtiğimiz günlerde gazeteci Bilal Meşe'ye saldıran ve ardından milli takımı bırakan Arda Turan ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Böyle bir şımarıklıktan dolayı gündeme gelmekten dolayı hicap duyuyorum."

Milli takımda birşey yok. 4-1 kazanmış milli takım. Mehmetçikler toprağa düşerken, gençleri eğitmek için var gücüyle çalışan öğretmenlerimiz can verirken, içerden ve dışardan bir çok düşmanla mücadele ederken, böyle bir şımarıklıktan dolayı gündeme gelmekten dolayı hicap duyuyorum.

"2016'da bir takım şeyler yaşandı, bu sadece prim değildi"

2016'da bir takım şeyler yaşandı, bu sadece prim değildi. Biz toplandık da, Burak'a prim vermeyelim mi dedik? Antrenmanlara çıkılmadı, fotoğraflara girilmedi siz çektiniz. Şimdi bunları anlatmanın manası yok. Ben bir kadro açıkladım o zaman ve bazı arkadaşlarımız yoktu. Herkesin kendini bilmesi çok önemlidir.

"Benim idare ettiğim takımların hiç birinde sorun olmamıştır."

Benim idare ettiğim takımların hiç birinde sorun olmamıştır. Bugüne kadar benim idare ettiğim takımlarda hiçbir sorun olmamış, ama dışarıdan idare ediliyorsa, o başka... Yaşananlar sizin için soyut, bizim için somuttu. Olaylar sadece primle ilgili konular değildi. Kadroya alınmayanların hepsinin nedeni farklı. Sonra bütün ülke "herkes hata yapar." dedi. O arkadaşlarımız yeniden geldi. O tarihten bu yana problem var mı? Arkadaşlar var mı problem? O süreçte muhabirlerle hiç mi karşılaşılmadı?

"Gazetecileri uçağa ben aldım"

Olay Bilal Meşe olayı değildir, gazetecilerin uçağa alınması olayı da değildir. Gazetecileri uçağa ben aldım. Bu ilk uygulama değildir. Parasını gazeteler ödemiştir. Bedava almıyoruz, parasıyla alıyoruz. Bu yeni bir süreç değil. Gerekirse bundan sonra yine alırım. Gazetecileri uçağa alırken oyunculara soracak değilim. Dünya kimsenin etrafında dönmüyor. İlkelere, disipline, prensiplere uymak zorundadır.

"Önce hostesle gazeteci tartışıyor sandım"

Ben uçakta 1. sıradaydım. Olay 12. sırada. Önce hostesle gazeteci tartışıyor sandım. Ben gittiğimde herkes yerini almıştı. Ondan sonra baktım epey gülen bir oyuncu gördüm. Ben de sorun yok diye düşündüm. Baya gülüyordu yani. Uçaktan inip arabama bindikten sonra bana her şeyi anlattılar. Ben de şimdi yatın, sabah hallederiz dedim. Sabah Arda'yı çağırdığımda Başkan ve Ali Dürüst beni aradılar, bir an evvel açıklama yapmak istediklerini söylediler. Bilal Meşe olayını eğer çok net görseydim, oyuncuyu aynı uçakla geri gönderirdim.

"Metin hazırladık, okumaktan vazgeçmiş!"

Arda'nın yaptığının karşılığı kırmızı kart ama önümüzdeki günleri de kotarabiliriz dedim kendisine. Arkadaşlarıyla da beraber mantıklı buldular ve çok güzel bir metin hazırladık. Çok da güzel basın toplantısı olacaktı. Son anda vazgeçmiş kendisi. Gazeteciler terk ettiği için o metinleri okumadı diyorlar ama ben sanmıyorum.

"Caner'in söylediğini normal karşılamak lazım"

Caner'in söylediği doğru değildi ama arkadaşını koruma refleksi diyelim biz. Caner'in söylediğini normal karşılamak lazım. Küfür yok. Burak da gelip sordu, ne yapmam lazım dedi.

Etiketler :