"Güneş hoca, Ümraniye-Akaretler arasında köprüdür"

"Güneş hoca, Ümraniye-Akaretler arasında köprüdür"

Milliyet gazetesi spor yazarı Bilal Meşe, Beşiktaş'ın mali konularını ve Şenol Güneş'i ele alan bir yazı kaleme aldı. İşte detaylar...

Ajans Beşiktaş - İşte Bilal Meşe'nin yazısı:

"Yönetimlerin işine karışmak pek tarzım değil... Ne var ki, ortada çelişkiler varsa ki var, görmezlikten gelemeyiz! Örneğin Beşiktaş, yahuu arkadaş Fabri’yi sattılar, yerine kaleci arıyorlar bu biiir! Tosic’i sattılar, yerine Roco’yu aldılar (neyse ki bedelsiz) bu ikii! Artı Tosic’in yıllık parası 1.5 milyon euro... Mitrovic’i 4 milyon 200 bin euroya aldılar, 3.5 milyon euroya sattılar bu üççç! Cenk Tosun’u İngiltere’ye yolcu ettiler, yerine forvet arıyorlar, Burak Yılmaz’ın adı geçiyor, ancak parası el yakıyor, olma ihtimali çok zor bu dörttt...

Bu çelişki değil de, nedir arkadaş! Efendim, Başkan Fikret Orman ile Teknik Direktör Şenol Güneş arasında soğuk savaş olduğu iddia ediliyor!... Öyle savaş-mavaş yok, şehir efsanesi! Neticede Şenol Güneş hocamız da oranın bir çalışanı... Onun tek derdi, futbolcuların alacakları... Ödenmesi konusunda kişisel düşüncelerini başkana söyler, söylemek zorunda. Başkan Fikret Orman, “Mali konular Şenol hocanın işi değil” dedi, bu onun doğrusu... Ne var ki futbolcularla Ümraniye’de haşır-neşir olan Şenol hocadır, futbolcuların gelip onun kapısını çalmasından doğal ne olabilir? Bunları da yönetime iletmek Şenol hocanın görevidir... Bunu “soğuk savaş” ya da “mali işlere karışmak” olarak yorumlamak yanlışların en büyüğüdür...

Diğer bir benzetmeyle Güneş hoca, Ümraniye-Akaretler arasında köprüdür, oradaki sıkıntıları yönetime iletmek onun asli görevidir, bilmem anlatabildik mi? Efendim, şu sıralarda Negrado ve Vagner Love’un gönderilmesi söz konusu... Bakın, benim tanıdığım Şenol hoca, hiçbir futbolcusunu kaybetmek istemez, haaa yönetim kanadı karar vermişse, nereye kadar karşı çıkabilir ki? Dememiz o ki, birçok kulüpte olduğu gibi, Beşiktaş’ta da ekonomik sıkıntılar üst seviyede, biliniyor. Ümraniye’deki mutsuz tablonun temelinde de bu yatıyor!"