İki takım pür dikkat birbirini izleyerek başladıysa da Beşiktaş 10. dakikadan itibaren gözle görülür biçimde maça el koydu. 13. dakikadaki Love-Talisca ikili oyununa kadar futbol aksiyonu içeren bir şeyler görmedik. Oyunu değilse de 13 ve 24. dakikalarda Talisca’nın girdiği pozisyonların tasarımını yapan Love, ‘futbolda oyun görüşü ve zekabeceri kullanımı’ndan özel örnekler sundu. Ancak bu pozisyonların dışında ortalıkta göründüğünü söylemek güç. Şenol Güneş ikinci yarıda bu duruma müdahale etmek için stoper-santrfor değişikliğiyle oyunu değiştirmek istedi. Medel, Tolgay, Talisca öne doğru birer kayacaktılar ama bu girişim kadro yerine oturmadan gole mal oldu! İş işten geçmeden oyunu yeniden ele almaya çalışan Beşiktaş risk aldıkça pozisyona girdiyse de aynı oranda vererek iyice gerildi. Son düdük çaldığında Konya istediğini almış, Beşiktaş sadece şampiyonluk değil ikincilik hedefinden bile bir adım daha uzaklaşmış oldu.
Gecenin sorusu
Madem ‘Passolig’ gibi bir ‘güvenlik düzenlemesi’ var. O zaman deplasmana gidecek taraftara stadyum kapatmaya, haliyle yurttaşın kültürel etkinliklere katılma gibi anayasal hakkını elinden almaya ne gerek var?
Maçın starı
Yaptığı kritik kurtarışlarla takımına güven verdiği gibi arkadaşlarını cesaretlendirip öne iten Serkan Kırıntılı. Konya bu maçtan bir puanla çıktıysa kaleci Serkan’ın bunda payı çok büyüktü.
Maçın olayı
Beşiktaş zor bir periyoda girmiş, yöneticileri geri çekmiş olsalar da ‘maç ertelemeyi’ dillendirmiş, üstelik bir sonraki maçı Fenerbahçe ile oynayacakken Pepe ve Talisca gibi iki temel karakterin sarı kart görmüş olması..
Kısa mesaj
Günümüz futbolu, baskı ve oyun üstünlüğünü zorunlu kılıyor. Özellikle bu sezon oyun gücünden çok oyuncu becerisine bel bağlayan Beşiktaş bunun faturasını ağır ödüyor. (Cem Dizdar/Fanatik)