Lazio-Galatasaray maçına damga vuran tercüman Nazlı Birgen'in paylaşımı! "Fanatik Beşiktaşlı olarak..."

Lazio-Galatasaray maçına damga vuran tercüman Nazlı Birgen'in paylaşımı! "Fanatik Beşiktaşlı olarak..."

Galatasaray'ın Lazio ile deplasmanda oynadığı UEFA Avrupa Ligi maçı öncesi düzenlenen basın toplantısında yaptığı çevirilerle dikkat çeken ve Fatih Terim'in takdirini kazanan tercüman Nazlı Birgen, sosyal medya hesabından duygusal bir paylaşım yaptı.

Ajans Beşiktaş - Fatih Terim ve Muslera'nın toplamda yaklaşık 1 saat süren basın toplantısında İtalyanca - Türkçe çeviri yapan ve hiçbir detayı atlamayan Birgen, Terim'in sözlerinin her detayını İtalyan basın mensuplarına eksiksiz aktardı.

TERİM ÖVDÜ, BİRGEN TEŞEKKÜR ETTİ

Son sorunun çevirisi bittikten sonra Fatih Terim, söze İtalyanca girerek Nazlı Birgen'in kusursuz bir çeviri yaptığını ifade etti. Ardından da Nazlı Birgen'e dönerek; "Vallahi süpersin, tebrik ederim, eksiksiz hiç kolay bir şey değil. Bravo tebrik ederim." sözlerini kullandı.

Fatih Terim'in övgüleri sonrasında Nazlı Birgen ise; "Teşekkür ederim hocam, mahcup ettiniz" diyerek deneyimli teknik adama cevap verdi.

DUYGUSAL PAYLAŞIM: FANATİK BEŞİKTAŞLI BABANIN KIZI OLARAK...

Karşılaşmanın ardından sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Birgen, hislerini dile getirdi. Uzun bir metin paylaşan başarılı tercüman, fanatik Beşiktaşlı babanın fanatik Beşiktaşlı kızı olarak Galatasaray'ı tebrik etti ve basın toplantısının hayatının en önemli kırılma anı olduğunu belirtti.

Yaptığı ilk paylaşımda herkese teşekkür eden Nazlı Birgen, "Her insanın hayatında bazı kırılma anları vardır. Benim için 8 Aralık 2021 Çarşamba günü bu anlardan biri, hatta belki de en önemlisi olarak ilelebet hafızama kazındı diyebilirim. Başta beni iki ülkenin basın mensupları ve kamuoyu önünde övme nezaketini gösteren Fatih Terim Hoca başta olmak üzere, tüm Galatasaray camiasına bana verdikleri destek ve duydukları güven için teşekkürü borç bilirim. Yalnızca Türkiye'de değil İtalya'da da "sembol" olmuș ve spor tarihine damgasını vurmuş bir teknik adamdan duyduğum sözler, özellikle de onun mükemmeliyetçi ve hırslı yapısını da bilen biri olarak bana gerçekten tarifsiz bir mutluluk yaşattı. Ayrıca kendisiyle birlikte basın toplantısına katılan Fernando Muslera'ya içten tavrı ve güler yüzü; etkinlikte görevli tüm gazeteci arkadaşlara işimi kolaylaştırmak adına sergiledikleri özveri ve hakkımda yaptıkları haberler; spiker ve spor yorumcularına canlı yayında sarf ettikleri övgü dolu sözler ve meslektaşlarım, ailem, arkadaşlarım ve birçoğu Galatasaraylı olan sayısız sporsevere günlerdir gönderdikleri mesajlar için canıgönülden teşekkür etmek isterim. Futbol gibi "tutku"nun ağır bastığı bir spor zemininde insanlara ilham kaynağı olduğumu ve yaptığım işin takdir edildiğini bilmenin gururunu yaşıyorum. Benimle iletişime geçen herkese geri dönmek için elimden gelen gayreti göstermeme rağmen, yoğunluk içerisinde istemeden atladıklarım olduysa lütfen mazur görsünler. Koyu bir Beşiktaşlı olarak Galatasaray'ı elde ettiği büyük başarıdan dolayı bir kez daha tebrik eder, Türk takımları ve sporcularının Avrupa'daki varlıklarının her dalda katlanarak artmasını umarım. Dostluk ve kardeşlik ruhunun her ortamda galip gelmesi; kalite, meslek aşkı ve saygının daima el üstünde tutulması dileğiyle" dedi.

"JUVENTUS'A SEMPATİ DUYMAMA RAĞMEN..."

İkinci paylaşımında ise kendisi ve aile hayatıyla ilgili bazı anektodlar aktaran Nazlı Birgen, "Fatih Hoca'nın maç öncesi basın toplantısında hayaller ve hedeflere vurgu yapması ve taraftarlardan gelen takıma uğur getirmem dilekleri üzerine, dün akşam maça İtalya'da "umudun rengi" olarak adlandırılan yeşil bir gömlekle gittim. Maç sonrası Fatih Hoca da dahil olmak üzere birçok kişinin takıma uğurlu geldiğim yönündeki yorumları beni gerçekten çok mutlu etti. Yaşadığım duygusal anlar nedeniyle, tercüman kimliğimi bir kenara bırakarak bir futbol tutkunu olarak dün akşam yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. Birçoğunuzun sosyal medya üzerinden anladığı üzere koyu Beşiktaşlı bir babanın koyu Beşiktaşlı büyük kızıyım. Çocukluğum ve genç kızlığım, babamın yanında, evde ve stadyumda futbol maçları izleyip gazete kupürleri biriktirerek geçti.

Aynı zamanda İtalyan Lisesi mezunu olan babamın, İtalya'ya ve İtalyan futboluna karşı büyük bir ilgisi vardı. '94 Dünya Kupası finalinde Roberto Baggio'nun kaçırdığı penaltı sonrası başını ellerinin arasına alıp koltukta olduğu yere çöküşü gözlerimin önünden gitmez, hatta yıllar sonra bir iş seyahati esnasında trende Baggio ve Vieri ile karşılaşmış ve kendilerine de bu sahneyi aynen anlatmıştım. Bir futbol ülkesi olan İtalya'ya ilk geldiğimde renklerin uyuşması nedeniyle Juventus'a sempati duymama rağmen, insanları ve spor kültürünü biraz daha yakından tanımaya başladıktan sonra "halkın takımı" olan Roma'yı tercih ettim. Fakat kaderin cilvesi tam da böyle bir şey olsa gerek: Roma'nın renkleri, Türkiye'deki ezeli rakiplerimizden Galatasaray gibi sarı-kırmızıydı; üstelik tutkuyla bağlı olduğum "kartal" sembolü de Roma'nın ezeli rakibi Lazio'nun armasını süslemekteydi. Bu durumu bilen İtalyan arkadaşlarım, beni Beşiktaş atkısı ya da formasıyla her görüşlerinde, Juventus'un renkleri ve Lazio'nun sembolünü taşıyan bir Türk takımının beni Roma'ya gizli ajan olarak gönderdiği esprisini yapıp durdular.

"GÖZYAŞLARIMA HAKİM OLAMADIM"

Kader bu ya, dün akşam Türkiye'deki ve İtalya'daki ezeli rakiplerimin birbirlerine karşı oynayacakları - ve benim de görevli olarak takip ettiğim - önemli maç öncesi, daha önce Roma taraftarı olarak defalarca kez gittiğim Olimpico stadında bu kez Lazio marşları eşliğinde dakikalarca bir kartal uçuruldu ve ben dönemin İnönü Stadyumu'nda yaşanan benzer sahneleri hatırlayarak gözyaşlarıma hakim olamadım. Ve maç sonunda Fatih Hoca'nın yine gülümseyerek hayallere vurgu yaptığı basın toplantısı sırasında bir kez daha duygulandım.

Sporun daima insanları birleştiren, iyiye yönelten ve duyguları pekiştiren bir gücü olduğuna inanan futbol tutkunu bir kadın olarak, başta taraftarı olduğum Beşiktaş kulübü olmak üzere Türkiye'de kadın futbolunun gelişimine ve kadınların bu sektördeki varlıklarının artmasına katkıda bulunan herkese teşekkür etmek isterim. Eminim ilerleyen yıllarda sporcu ve spor tutkunu kadınları farklı dallarda daha sıklıkla görmeye ve yaptıklarıyla gururlanmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. (Spor Arena)