Les Ferdinand: "Beşiktaş Başkanı arasa ve ‘Yardımına ihtiyacımız var’ dese koşa koşa gelirim"

Les Ferdinand: "Beşiktaş Başkanı arasa ve ‘Yardımına ihtiyacımız var’ dese koşa koşa gelirim"

Beşiktaş'ta bir sezon oynayıp, akıllarda büyük iz bırakan golcü Les Ferdinand, taraftarların ve camianın kendisini unutmaması gibi, o da siyah-beyazlıları unutamıyor! Şu anda QPR'da sportif direktör olan Ferdinand, Sözcü Gazetesi'ne konuştu.

Ajans Beşiktaş - Beşiktaş sadece bir sezon forma giyen Les Ferdinand aradan geçen 31 yıla karşın hiç unutulmadı. 1988-89 sezonunda siyah-beyazlı formayla 32 karşılaşmada 21 gol kaydeden İngiliz efsane, kariyerindeki iki kupadan birini Türkiye’de kazandı.

Ferdinand, Fenerbahçe ile oynanan iki ayaklı finalin ilk maçında attığı golle kupa şampiyonluğunda önemli rol oynadı. Halen İngiltere Championship ekibi Queens Park Rangers’ta Sportif Direktör olan 53 yaşındaki efsane, özel açıklamalarda bulundu:

GORDON MILNE İKNA ETTİ

"Queens Park Rangers’ta iyi işler yapmak istiyordum. Ama çok tecrübesizdim. Gordon Milne, İngiltere’ye geldi. O dönemde internet benzeri iletişim kanalları yok. Hakkında tek bir şey bile bilmediğim Türkiye ve Beşiktaş’ı bana saatlerce anlattı. İkna oldum. İyi ki de olmuşum. Çünkü hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biriydi. İstanbul’a geldiğimde havaalanında özellikle basın mensuplarının ilgisi ve imza törenine kadar takip etmelerine şaşırmıştım."

ZALAD İYİ DOSTUMDU

"Beşiktaş'taki sezon açılışı hâlâ aklımdan çıkmıyor. Stattaki atmosfere inanamamıştım. Taraftarın ilgisi, sevgisi inanılmazdı. Kendime ‘Doğru yere geldin’ dedim. Değişik bir kültüre ve ülkeye gelmiştim. Ancak o dönem takımdaki çoğu futbolcu üniversite eğitimi alıyordu ve İngilizce konuşabiliyorlardı. Beni hemen aralarına aldılar ve hemen ülkeye alışmamı sağladılar. En iyi dostum da o dönem kaleyi koruyan Zalad’dı."

FRANCIS İZİN VERMEDİ

"Ben Beşiktaş’ı, Beşiktaş da beni sevmişti. Noel’de Gordon Milne ile birlikte İngiltere’ye gidip bir yıl daha kiralık olarak siyah-beyazlı takımda kalmak istediğimi söyledim. Ama ne yazık ki o dönem teknik direktör Trevor Francis “Hayır sana gelecek sezon ihtiyacım var diyerek” izin vermedi. Taraftarların sadece bir sezon kalmama karşın beni hâlâ hatırlamaları büyük onur. Bu durumu İngiliz arkadaşlarım anlamakta güçlük çekiyor."

ŞÜKRAN BORCUM VAR

"Beşiktaş olmasaydı İngiltere’deki parlak kariyerime ulaşamazdım. Queens Park Rangers, Newcastle United ve Tottenham’da iyi bir oyuncu diye anılıyorsam bu, Beşiktaş sayesindedir. Türkiye’ye bir genç olarak geldim; camia, taraftarlar ve takım arkadaşlarımın katkılarıyla adam olarak ayrıldım. İngiltere Milli Takımı’na yükseldim ve taraftarlarca ‘sir’ unvanına lâyık görüldüm. O yüzden Beşiktaş’a şükran borcum var. Bir de çok sevdiğim baklavaya!”

KULÜBÜN TARİHİ SÜREYYA!

"Malzemecimiz Süreyya hasta olmuştu. Kulüpten birini yanıma alıp evine gitmiş ziyaret etmiştim. (Süreyya Soner’in hâlâ görevde olduğunu söylüyoruz). İnanamıyorum hâlâ orada mı? Kulübün tarihi gibi olmuş. Metin, Ali, Feyyaz başta olmak üzere harika oyuncular vardı. Gordon Milne gibi çok iyi bir teknik adam da buna eklenince iyi bir takım haline gelmiştik. O sezon Fenerbahçe şampiyon oldu ama biz de çok iyi futbol oynadık."

TÜRKLER ÇOK SAYGILI

“Türl insanı Avrupa’dan çok farklı. İşinizi iyi yaparsanız size inanılmaz saygı österiyorlar. İçtenler ve ister yabancı olun, ister siyahi olun fark etmiyor. Sizi hemen içlerine alıyorlar. Çok yardımsever insanlar. Kolay kolay unutmuyorlar. Aradan bu kadar yıl geçse de İngiltere’de beni gören bazı insanlar koşup boynuma sarılıyor ve hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Bir İngiliz olsam da kalbimin bir köşesinde Türkiye veTürkler hep olacak.”

KOŞA KOŞA GELİRİM

“Beşiktaş Başkanı arasa ve ‘Yardımına ihtiyacımız var’ dese koşa koşa gelirim. Benden ne isterlerse istesinler yardıma hazırım. Siyah-beyazlı camiada görev yapmaktan da onur duyarım. İsterim ki her zaman başarılı olsunlar. Çünkü ‘En büyük Beşiktaş’ (Türkçe söylüyor). Rıza Çalımbay ve Mehmet Özdilek’in başarılı birer teknik direktör olmaları da beni çok sevindirdi.” (Sözcü)