Kulüplerimizi taraftarlar mı yönetiyor? Ismael takımın başında kalmalı mı?

Lig başlayalı 10 hafta oldu. Beşiktaş’ın Avrupa’da maçları yokken, ligde şampiyonluğa oynayacakken hala oturmamış bir sistem ve kaybedilen puanlar göz önünde bulundurulduğunda akla direk teknik direktör geliyor. 

Geçen sezonki bitiricilik probleminden sonra bu sezon kemik kadro ile devam etmek yerine sil baştan bir kadro ile başlandı. Belki de baştaki hatalardan biri de bu oldu. Aynı şekilde Galatasaray içinde geçerli bir örnek mesela. Sahadaki oyunda, bir sistemde istikrar veya kadroda istikrar sağlanmadığın da hemen teknik direktörlerin kovulması gündeme geliyor.

Valerien İsmael gitse veya Okan Buruk gitse yerine birinin gelmesi, takıma adapte olması ve sisteminin oturması da baktığımız da bir zaman kaybı. 

Bu bir süre sonra döngüye giriyor. Beşiktaş taraftarı daha ikinci maçtan hocanın puan kaybı sonrası hemen başka bir teknik direktör gelmesini istediğinde hem yönetimin hem de teknik direktörün kafası karışıyor. Bu bir oyuncu içinde geçerli mesela yine Galatasaray’dan örnek verelim; Seferoviç. Seferoviç’in gelmesini taraftar istedi. Gomis yerine transfer edildi. Seferoviç kötü çıkınca beğenmediler. Onun yerine İcardi transferi yapıldı. Sezon daha yeni başladığı halde oyuncuyu daha birkaç maçtan beğenmeyip yerine başka transfer isteniyor. Okan Buruk’u da taraftar istedi ama puan kayıplarından sonra hemen kovulması isteniyor. Evet tabiki hocaların, oyuncuların eleştirilecek yönleri, yanlışları var ama sürekli zaman tanımadan zaten batık bir lig borçlar içinde olan takımlar bu şekilde daha da batıyor.

Bir oyuncu transfer edilip ve beğenilmeyince, yenisini istemek kısır döngüye sokuyor. 

Futbolun en kalite ismi Premier Lig’de Pep Guardiola, Manchester City’de bu makine sistemi için 5-6 senedir uğraşıyor. Klopp 4 senedir deniyor. Arteta hep aynı oyun sistemiyle ve başarısızken bile yollanmadı. Geçen sezona 3 mağlubiyet ile başladılar. Bu sezon en keyifli oyunlardan birini izletiyor seyirciye. 

Beşiktaş’a geri dönersek; Valerien İsmael sürekli 3’lü oynatacağını, kendisin kariyeri boyunca 3’lü oynattığını söyledi. Beşiktaş yazın hazırlık maçlarında hep 3’lü sistemle oynarken taraftarın 4’lü sistem karşısındaki baskısı ile ligin ilk maçında 4’lü olarak oynadıysa bence sadece hocada hata bulmamak lazım. Sürekli hata aramak yerine çözümlerle yönetimin arkasında durduğu hocaya, taraftarında şans vermesi lazım. 

Valerien İsmael’in en çok eleştirildiği konu oyuna müdahale edememesi, değişiklikleri geç yapması, gol attıktan sonra geriye çekilmesi…

Oyuncu değişikliği yapmaktan korkuyor daha çok eleştiri almaktan korkuyor.  Belkide hocayı taraftar korkuttu. Oyuna müdahale etmek tecrübe de ister. Fenerbahçe’de Jorge Jesus oyuna müdahale etmesini zamanında yapıyor. Valerien İsmael’e baktığımızda Fenerbahçe maçı hariç hiç bir maça yanlış 11’le, kötü bir oyunla başlamadı. Hep değişiklik yapmak için rakibi bekledi, sahada oynanılan sisteme müdahale etmeye hep çekindi. 

İleri üçlüden, hücum oyuncularından bahsedersek de kanat oyuncuları ağır olduğunda veya sakat olduklarında Wout Weghorst’dan beslenemiyor takım. Weghorts yanındaki forvetlerin hem paslarını gole çevirmekte hemde onlara uygun pozisyon açmakta çok zorlanıyor. Böyle olduğunda kanatsız bir oyun sistemi düşünülebilir. 

Sol kanatta Nkoudou’dan yana bir sıkıntı yok ama Muleka kanatta çok etkili olamıyor. Yazılarımı takip edenler belki okumuşlardır ilk transfer olduğunda bundan çok kez belirtmiştim. Muleka bir kanat oyuncusu değil asıl mevkisi santrafor. Muleka’dan gerçekten verim almak isteniyorsa pivot forvet, çift forvet veya forvet arkası olarak oyuna dahil olabilir. Eminim bir çok izleyen Muleka’yı maçın son 20-30 dakikası ileri üçlüde en ortada görmek istiyordur. 

Sağ kanata gelirsek Ghezzal takımın en önemli parçası. Onun yerine Redmond’u gördüğümüzde çok hızlı bir oyuncu olduğunu bilirken Beşiktaş’ın son maçlarında çok ağır kalıyor. Sol kanatta oynarken de aynı şekilde. Pozisyon bilgisi çok açık değil. Topa hakim olmakta sorun yaşıyor, karşısında set kuran rakibi geçemiyor. Bu durumda hocanın bir hamle yapması gerek işte. Valerien İsmael bu noktada eleştirileri topluyor. 

Orta sahaya gelecek olursak Salih Uçan’da büyük bir gelişme söz konusu. Gedson Fernandes varsa oyunda baskı , etkili ve hızlı bir oyun söz konusu Beşiktaş’da. Yeni transfer Tayfur Bingöl, bütün ruhuyla maça giriyor. Her iki kanat ve bekte oynama özelliği var. Ghezzal maçta var ise Tayfur’u sağ kanat hariç her yerde oynatabilirsiniz. Orta sahada tek eleştirdiğim isim Josef de Souza. Onun oynamadığı maçlarda Berkay’ın bile oynadığı maçlarda Beşiktaş orta sahada daha ofansif ve ileride bir top oynuyor. Josef de Souza defansif oyunuyla sürekli oyunu geriden kurmaya çalışıyor. 

Defansa bakarsak Masuaku ve Rosier ligin en iyi bekleri. Kanat bek bile oynayabilecek potansiyele sahipler. 3’lü sistem bu yüzden düşünülebilir. Stoperlerden Saiss’in sakatlığı onun eksikliğini fark ettiriyor. Tayyip Talha Sanuç geldiği gibi taraftarın gönlüne girdi. Trabzonspor maçında gol pozisyonuna girmesi, ileride oynaması dikkat çekti. Emrecan’da çok azimli oynuyor. 

Savunma hattının gerisinde Ersin Destanoğlu…

Sözleşme yenilenmesinden sonra dirilen Ersin’de de iyi gelişmeler söz konusu.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar