Ozan Köprülü: "Sergen Yalçın'ın elinde büyüdüm"

Ozan Köprülü: "Sergen Yalçın'ın elinde büyüdüm"

Beşiktaş’ın altyapısından yetişerek uzun yıllar siyah-beyazlı camiaya hizmet eden, yetiştirdiği genç isimleri A Takım’a kazandırarak adını duyuran Ozan Köprülü, kariyerini ve Sergen'li Beşiktaş'ı Independent Türkçe’ye anlattı.

Ajans Beşiktaş - Uzun yıllar kulübün alt yaş kategorilerinde teknik direktörlük yaparak şampiyonluklar kazanan ve yetiştirdiği genç oyuncularla adından söz ettiren Ozan Köprülü’nün Sergen Yalçın’ın gelmesinin ardından yardımcısı olarak göreve başlaması kulubün yeniden öz kaynağa dönüş arımı attığının sinyali gibi.

Zira Ozan Köprülü, Beşiktaş’ta bir döneme damgasını vuran Serpil Hamdi Tüzün ekolünün son temsilcilerinden biri.

Ümraniye’deki Beşiktaş Nevzat Demir Tesisleri’nde röportaj için bir araya geldiğim Ozan Köprülü, Beşiktaş’la başlayan futbolculuk ve antrenörlük kariyerini Independent Türkçe’ye değerlendirdi.

Ozan Köprülü, 9 Ağustos 1977’de İstanbul’da doğdu.

ozan-minik.jpg

Futbola başlama hikayesi ise oldukça farklı.

Köprülü, çok sevdiği futbolu, İstanbul’un Şirinevler semtinin ara sokaklarında, boş toprak arsalarda oynarken deri işiyle uğraşan komşuları Arif beyin ön ayak olmasıyla bir üst seviyeye taşıdığını anlatıyor.

“Esasında futbolcu olmaya ben karar vermedim” diyen Köprülü, o günleri şu sözlerle anlatıyor: 

Arif ağabey, sürekli babama gidip ‘Bu çocuk çok yetenekli. Beşiktaş’ın seçmelerine götürelim, en azından deneyelim. Bu çocukta kumaş var. Işık var. Görüyorum’ diyerek babamı zor da olsa ikna etti. O günü hiç unutmam 14 Ağustos 1986. O zaman Fulya’da seçmelere girdim. Altyapının başında da Serpil Hamdi Tüzün var. Başladık ama iki dakika sonra beni çıkarttı. Tabi o zamanlar biraz daha fizik olarak küçüğüm. Tam ‘Seçilmedim’ diye düşünüyordum ki Serpil hoca, ‘Yarın ana grupla antrenmana çıkacaksın. Artık Beşiktaş’ın oyuncususun’ dedi.

Serpil Hamdi Tüzün’ün söyledikleri karşısında hem şaşırdığını hem çok mutlu olduğunu dile getiren Köprülü, daha sonra kendisini bekleyen babasına ve Arif beye durumu anlattığında o anki şaşkınlıklarını gizleyemediklerini ve çok mutlu olduklarını söyledi.

Yaklaşık 13 sene boyunca Beşiktaş altyapısındaki tüm yaş kategorilerinde oynayan Köprülü, burada elde ettiği başarılar sayesinde 68 kez genç milli formayı giyip Balkan Şampiyonluğu yaşamış.   

Alman teknik adam Christoph Daum’un Beşiktaş Teknik Direktörü olduğu dönemde profesyonel A takıma yükseldiğini belirten Köprülü, “Beşiktaş’ın A Takımı’na yükseldiğimde doğal olarak çok fazla forma şansı bulamadım çünkü o dönem Alpay Özalan, Rıza Çalımbay, Mehmet Özdilek (Şifo) ve Sergen Yalçın’ın olduğu altın jenerasyona denk geldim” dedi.

ozan-koprulu.jpg

Konyaspor ve Mersin İdman Yurdu’nda bir süre kiralık olarak forma giyen Köprülü, futbolculuktan antrenörlüğe geçiş hikayesini ise şöyle anlattı:

John Benjamin Toshack döneminde takımdan ayrıldım. O dönemki adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyespor (Medipol Başakşehir), Adanaspor, Eskişehirspor gibi takımlarda oynadım. Futbolu bıraktıktan sonra da altyapı antrenörlüğüne başladım. Aslında ilk zamanlar çok sıcak bakmıyordum ama o dönem Emrah Bayraktar, ‘Sen çok iyi hoca olursun, inanıyorum ben’ diyerek beni ikna etti. Onun dışında destek olanlar da oldu. Sağ olsunlar. Böylece antrenörlük kariyerim başladı.

Beşiktaş’ta minik takımı çalıştırdığı dönemde şu an siyah-beyazlı kulübün A Takımı’nda da zaman zaman forma giyen Kartal Kayra Yılmaz ve Erdem Secgin gibi oyuncuların henüz 10’lu yaşlarında olduğunu belirten Köprülü, sözlerini şöyle sürdürdü:

Daha sonra 11-12-13 yaş gibi öyle devam ettim. Yaklaşık iki üç sene önce şimdiki Rıdvan Yılmaz, İlkay İşler, Kerem Kalafat, Ersin Destanoğlu, Oğuzhan Akgün gibi oyuncularla çalıştım. Orada hem ben hem de oyuncular hızlıca yukarı doğru bir ivme yakaladık. O yaş grubunu aldığımda Rıdvan dönem dönem, Oğuzhan da sık sık genç milli takıma gidiyordu. Altyapıda şimdi 8 tane milli takım oyuncusu var. Bunların 6 tanesi sürekli oynuyorlar ve bu bizi çok gururlandırıyor.

“Günümüz futbolunda fiziksel özelliklerinizin çok iyi olmasının yanı sıra yeteneğinizin de olması gerekir” diyen Ozan Köprülü, “Yetenek olmadan olmaz. Bu da doğuştan geliyor bence. Fiziksel olarak bir oyuncuyu her yönüyle geliştirebilirsiniz, sol ayağınız zayıftır bunu çalışarak geliştirebilirsiniz ama yetenek çok ayrı bir şey... Onun için 9-10'lu yaşlarda seçme yapılacak oyuncularda ilk önce topa yatkınlığına bakılır, oyun algısına bakılır. Mesela Kartal'ı örnek vereyim. İlk geldiğinde küçücüktü. Boyu 1,30 falandı ama Allah onu futbolcu olsun diye yaratmış. Top alışı, oyunu okuyuşu, dönüşleri… Belki o zamanlar yapamıyordu çünkü boyu çok kısaydı ama ondaki yeteneği görebiliyorsunuz. Bunu başarabileceğini o zamanlardan hissedebiliyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.

Bu dönemde en önemli görevlerden birinin de velilere düştüğünü dile getiren Köprülü, çocukların eğitimlerine önem vermeleri gerektiğini şu sözlerle vurguluyor:

Velilerin bu konuda çok diretmemesi gerekiyor. Hayatlarını tamamen futbola odaklamasınlar. Çocukların başına kakmadan, üstelemeden yapmaları gerekiyor. Altyapılarda velilere her zaman bunu söylüyordum. Sonuçta çocuk ne kadar iyi olursa olsun hatta Lionel Messi kadar yeteneğiniz de olsa ertesi gün bacağınızın sakatlanmayacağını, kırılmayacağını garanti edemezsiniz. Onun için tahsil çok önemlidir. Biz Serpil Hamdi Tüzün’le büyüdük. O dönem ortaokulda okurken 1 zayıf notumuz varsa 15 gün, 2 tane varsa 1 ay antrenmanlara çıkamıyorduk ki bizi okula yönlendiriyorlardı. Biz de velilere bunları anlatıyoruz. Çocuklar için öncelikle tahsil çok önemli. Bu işin tamamen yapabileceğinizin bir garantisi yok. Özellikle Beşiktaş Profesyonel Takımı'nda oynayacağının bir garantisi yok. En son çıkan oyuncu kaç sene oldu ve bundan sonra kaç tane çıkar. Bundan sonra ne kadar olur. İşte bunlar biraz şansa, biraz çalışmaya, biraz da profesyonelliğe bağlı. O yüzden velilere en baştaki önerimiz çocukların eğitimlerine de mutlaka devam etmeleri.

Beşiktaş Teknik Direktörü Abdullah Avcı ile yolların ayrılmasının ardından, A Takım’da Sergen Yalçın ile çalışmanın nasıl bir duygu olduğunu sordum Ozan Köprülü’ye:

Sergen hoca gelince yardımcı hocalık için bana bir telefon geldi. Tabi bizim de en büyük hayallerimizden bir tanesi burada olmak. Çünkü Sergen abi de ben de Beşiktaş’ın tüm alt yaş kategorilerinde ve A Takım’da oynadık. Tabi onun oynayışı çok farklıydı. Altyapıda bütün kategorilerde hocalık yaptım şimdi de burada buluştuk. Bu çok mutluluk verici bir olay.

Sergen Yalçın ile ilişkilerinin çok eskiye dayandığını söyleyen Köprülü, kendisine hitap ederken bazen 'ağabey' bazen 'hocam' dediğini belirterek, “Ben onun elinde büyüdüm. Yani ciddi ciddi elinde büyüdüm. 16-17 yaşıma kadar Gülsen teyze ile rahmetli Özer amca sağ olsunlar bana babalık yaptılar. Her anlamda destek oldular küçükken de büyüdüğümde de... Burada onunla buluşmak çok farklı. Mesela onu gördüğümde hala heyecanlanıyorum çünkü o, bizim için çok başka bir idol. Sergen Yalçın’la burada olmak, ondan hala bir şeyler öğrenmek, futbola bakış açısını görmek, kendimizi geliştirmek için çok büyük bir fırsat oldu. Bu fırsatı sağladığı için ona da çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Türk futbolunda yaşanan ekonomik darboğazın aşılması konusunda en önemli etkenin altyapıya yönelmek olduğunu söyleyen Köprülü, genç oyuncuların deneyim kazandıkça gelişebileceğini ve Beşiktaş altyapısında oynayan gençlerin bu konuda çok şanslı olduklarını öne sürdü:

Her antrenör, çalıştığı veya çalışmadığı alt yapı oyuncusunu A Takım’da görmek ister ama bu mümkün değil. Öncelikle bakış açısını değiştirmek gerektiğini düşünüyorum. Teknik direktörler, yöneticiler, basın ve herkes için geçerli olmalı. Beşiktaş’ın altyapısında gerçekten çok yetenekli, değerlendirilebilecek oyuncular var. Rıdvan, Erdoğan gibi oyuncular kısa zamanda oynayıp isim yaptılar ve tanınan oyuncu durumuna geldiler. Benim inancım, bundan sonraki süreçte daha çok şans verileceği ki ekonomik durumlar ve “Öz kaynak”a dönüş anlamında durumlar onu gösteriyor. İnşallah burada Sergen hoca önderliğinde bu sayı artacaktır diye düşünüyorum. Tabi onlar da kendilerini daha fazla geliştirecekler, kendilerine iyi bakacaklar ve profesyonelce yaşayacaklar. A Takım’a çıkmak çok zor ama burada kalmak daha da zor. İlk önce bu bilinçle gençleri geliştirmemiz gerekiyor. Bu anlayışın da onlarda var olduğunu düşünüyorum. Az önce de saydığım oyuncuların Avrupa deneyimi çok oldu. U19 ve U17 milli takımlarında çok oynadılar. Avrupa Şampiyonası oynadılar. Bu deneyimi yaşadıkları için diğer yaş kategorilerinden daha şanslılar diye düşünüyorum.

Altyapıdan A Takım’a çıkacak oyuncu sayısıyla ilgili henüz bir hedef belirlemediklerini, öncelikli hedeflerinin mevcut sıkıntılı süreci aşmak olduğunu söyleyen Köprülü, “Öncelikle bu süreci aşmamız gerekiyor. Sergen hocamızın da daha önce söylediği gibi maç maç Süper Lig’e bakmamız lazım. Tabi genç oyuncular da bu süreçten geçmemiz için yardımcı olacak. Onlarla ilgili bazı planlarımız var. Onları ilgilendiren bazı şeyleri Sergen hocaya da anlattım. Zaten bildiği oyuncular var. Örnek Rıdvan. Göztepe maçında forma giydi iyi de oynadı. Bilmediği oyuncularla alakalı da sağ olsun fikir alışverişlerinde bulunuyor. Yavaş yavaş düzen oturacak diye düşünüyorum” şeklinde görüş belirtti.

Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’a gelmesiyle kulüpte önemli bir hava yakalanmış. Gözlemlediğimiz kadarıyla Ümraniye’de de yüzler gülüyor. Kapıdaki güvenlikten, takım otobüsünü yıkayan görevliye kadar siyah-beyazlı camiada her şey yolunda görünüyor. Ozan Köprülü’ye Sergenli Beşiktaş’ın havasını da sordum:

Valla çok eğlenceli geçiyor. Sergen hoca, daha çok sahanın içine bakar. Oynadığı dönemde de öyleydi. Oyuncuları çok aşırı sıkmayan bir tarzı var ama belirli ölçülerde tabi. Futbolcuların da zaten en çok istediği şey odur. Bu da herkesi mutlu ediyor. Kadrodaki Türk oyuncular Sergen Yalçın'ın daha önceki futbol hayatını da bildiği için bakış açısı da tabi çok farklı oluyor. Şu an çok güzel bir ortam var ama biliyorsunuz her şey galibiyete endeksli. Galip geldikçe oyuncuların birbirine bakış açıları değişir. Yönetimin ve taraftarın da bakış açısı değişir. Şu an her şey güzel gidiyor inşallah da böyle devam eder.

Ozan Köprülü için birçok yerde “Geleceğin Rıza’sı” olacağı konuşuluyor.

Bu durumu sorduğum Ozan hocanın Rıza Çalımbay’a saygısından söylediği ilk söz “Estağfurullah” oldu ve devam etti:

Benim de kulağıma geldi ama estağfurullah biz onlarla büyüdük. O, bizim hem hocamız hem de abimiz. Kendimi öyle yerlerde görmeyi tabi ki isterim ama bu işlerin biraz kısmet olacağına inanıyorum. Onun için de çalışmaya devam ediyorum. Her şey nasip kısmet, inşallah iyi olur.

Süper Lig’de Beşiktaş geride kalan 20 haftada topladığı 33. puanla 7. sırada yer alıyor.

Ozan Köprülü, ligin kalanı için bir hedef koymadıklarını bildirerek, “Sergen hoca ile öyle bir hedef konuşmadık. Ben kendi fikrimi söyleyeyim maç-maç bakıyoruz. Seri galibiyetler alarak refaha kavuşmamız lazım. Zaten çok da bir puan farkı yok. Önümüzde Medipol Başakşehir ve Trabzonspor maçları var. Bu maçları kazanırsak daha farklı bir yere geliriz diye düşünüyorum.

Ozan Köprülü, röportajın sonunda siyah-beyazlı takıma gönül veren taraftarlara da şu mesajı veriyor:

Sergen hocanın gelmesi birleştirici bir unsur oldu. Camianın üstünde de çok farklı bir hava yarattı. Oyuncular, yönetim, taraftar ve bizi birleştiren bir güç oldu. Benim için de yeni bir süreç. Antrenörlük hayatım 11-12 sene altyapıda geçti. Benim en büyük hayalim altyapıdan çıkacak oyuncuların profesyonel takıma katkı vermesi. Onları bu seviyede görünce çok gurur duyuyorum. Biraz duygusalım aslına bakarsanız bunları anlatırken gözlerim doluyor, gülüyorlar sonra bana. İnşallah iyi gider. Beşiktaş'ı çok seviyoruz. Ben, burada doğup büyüdüm. Onun da artı etkeni oluyor. Burada olsam da olmasam da Sergen hocanın çok başarılı olmasını isterim. Bu yüzden ekip olarak biraz daha fazla çalışmaya gayret gösteriyoruz. Hocamıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. İnşallah iyi olacak. (Independent Türkçe)

Etiketler :