Manşetler
Mobil Uygulamalarımız
Ajans Beşiktaş
  • Futbol
  • Yazarlar
  • Basketbol
  • Voleybol
  • Diğer Haberler
  • İstanbul 28 °C
24
15:55 Serdal Adalı Divan Kurulu'nda konuştu
10:11 Beşiktaş'a Slovakya'dan genç orta saha
10:06 Beşiktaş, Immobile ile yollarını ayırmaya hazırlanıyor: Hedef Calvert-Lewin
10:00 Felix Uduokhai'den 50 günde mucize dönüş
09:56 Beşiktaş ve Galatasaray’dan TFF ve MHK’ye karşı ortak tavır
09:53 Beşiktaş’ta Ferran Jutgla hedefte: İlk temas gerçekleşti
09:48 Beşiktaş’ta Emirhan Topçu ve Salih Uçan’ın sakatlık durumu açıklandı
09:46 Taraftara açık antrenman: Tüm detaylar açıklandı
09:43 Beşiktaş’tan VIP tribün kombine sahiplerine yer değişikliği ve devir duyurusu
10:15 Semih Kılıçsoy’a İngiltere’den talip: İstanbul’a geliyorlar
Günün tüm haberleri
  1. Anasayfa

  2. Foto Galeri

  3. Haber

  4. Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 1 112

Beşiktaş’ın ilk yarıda ikili mücadele kazanma oranı yüzde 63’tü. Neredeyse üçte iki. Bu baskıyı kırmak isteyen Porto’nun özellikle akın yenileme ve akın sürekliliğini baltaladı. Oyunun dengesini Beşiktaş’a çeviren bu oldu. Devre arasında Corona ve Torres’in oyundan alınmasının temel sebebi de bu. Oyunu hücum alanında istedikleri gibi tutmakları mümkün olmadı. Buna Beşiktaş’ın geçiş oyunlarındaki başarısı da eklenince tadından yenmez oldu. Burada Oğuzhan, Babel ve Cenk’in rolleri önemli. Kalabalıktan topu çok iyi çıkardılar. Quaresma’yı bulunca da iş çözüldü. Oyunun sağ kanatta çözüleceğini öngörmek zor değildi. İlk yarıda öyle oldu. Orta sahada Porto oyunu aldığında Brahimi’yle Adriano’nun kanadında etkili geldiler. Ancak Beşiktaş çıkabildiğinde Telles’i takımdan koparıp orayı iyi kullandılar. Q7’nin Talisca’ya attırdığı gol birinci sınıftı.

Hamleler ilginçti

Porto istediklerini çok az yapabildi. Beşiktaş her seferinde baskıyı kırıp çıkmayı başardı. Cenk’in olağanüstü oyunu, driplingleri ve sonunda attığı gol ise bunun da ötesindeydi. Ancak ikinci yarıda iş değişti. Brahimi’yi biraz daha merkezden Beşiktaş’ı baskısını kırmak için kullandılar Danilo da biraz daha öne geldi. Şenol hocanın bu baskıyı kırmak için yaptığı hamleler ilginçti. Kağıt üzerinde Oğuzhan’ın pas becerisine ihtiyaç var gibi duruyordu. Ancak onu çıkarıp Medel’i oyuna aldı. Brahimi’nin hakimiyeti pasla değil sertlikle kırıldı. Sonra Q7’nin yerine Negredo. Babel-Cenk-Talisca’yı dizdi. Porto baskısı eridi.

Ayakta alkışlamalık

Adriano çok iyi oynamaya başladı. Conceiçao da risk alıp, Danilo’nun yerine Hernani’yi alıp son hamlesini yaptı. Beşiktaş topu vermedi. Bunun sonucunda da 3. gol dillere destan oldu. Başından sonuna kadar. Caner’den, Negredo’ya, ondan Babel’e kadar... Oyun anlamında şahane bir geri dönüştü. Ayakta alkışlamalık. (Fanatik/Mehmet Demirkol)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 2 212

Bu gruptaki takımların hepsi sonuç ne olur bilinmez ama kafa kafaya oynayacak kadrolardan kurulu. O nedenle, nere de oynanırsa oynansın tüm maçlar her sonuca aç ık olacak. Geçen sezon yaşadığı Şampiyonlar Ligi tecrübesi Şenol Güneş’e ‘yapılacaklar/yapılmayacaklar listesi’ çıkartmıştır muhakkak. Bu nedenle Beşiktaş, hücum etme konusunda de plasmanda oy nanıyor olmasına rağmen ilk yarı boyunca hiç sıkıntı yaşamadı desek yeridir. Oyunu sağdan sola, soldan sağa genişleterek hem Po rto’yu enine açtılar hem de Cenk ve Ta lisca’yı gol pozisyonlarına davet ettiler. Böylece top kontrolünü sürekli ellerinde tutup ‘modern takım savunması’nın da esasen nasıl yapılması ge re ktiğini gö sterdiler. Atiba/Oğuzhan me rkezli ezberlenmiş oyunlarla ilk ya rım saatte iki gol çıkardılarsa bu takımın kend i oy ununa olan güve niyle açıklanır sanırım.

Oyunu öne taşıdı!

Topu sahanın nere sinde ele geçirirse geçirsin Beşiktaş yüzünü takım olara k ileri dönünce her defa sında Porto için tehlike çanları çaldı. Hele 25 ile 40 arasında orta saha çizgisini kapata rak öyle işler ya ptılar ki bizim ligde bile bu denli rahat değillerdi. Bu dilimde yaşananlar ikiden fazla golü hak ediyordu. To siç’in dengesizliğinden ye nen gole rağmen ilk devrede disiplinli oy un anlamında rakibinden uzak ara öndeydiler. Lakin Sergio Conceiçao, ikinci devreye orta sahayı yeniden şekillendirerek çıkınca Porto oyunu öne taşıdı. Onlar adına oyunun boyu ister istemez uzadıysa da Beşiktaş iyice gömülünce ra kibin handikapına rağmen topu uzun süre öne taşımak mü mkün olamadı.

Futbol kültürümüze...

İlk devredeki ‘takım savunması’ da yerini ‘ceza sahası savunması’na bıraktı. Oğuzhan/Medel değişikliğinin ardından topu rakibe bıraks a da ta nsiyonu tutmayı başarıp ‘pusuya yattılar.’ Fırsat da 86’da geldi ve çok az hata yapıp rakibini daha fazla hataya zorlayan Beşiktaş, “Bu grubun birinciliğine adayım” dedi ve her oyuncusuyla ge çen sene Şampiyonlar Ligi’nden ne çok şey öğrendiğini gösterdi. Ve son bir soru! Tribünlerin Quaresma’ya gösterdiği teveccüh, birbirini düşman ilan etmeye dünden hazır bizim futbol kültürümüze bir şeyler katar mı dersiniz?.. (Fanatik/Cem Dizdar)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 3 312

Futbolda kalitenin ortaya çıkması için önce fizik kaliteniz yüksek olmalı. Beşiktaş her şeyden önce atletik ve enerjisi yüksek Porto’nun bu temposuna karşılık vermeyi başardı maçın ilk yarısında. Cenk Tosun’un maça iyi başlaması, tüm forvet hattını olumlu etkilerken, Talisca-Quaresma- Babel üçlüsü de çabuk ve yardımlaşarak oynadılar.

Fazla geriye yaslandık

Dikine oynama konusunda çok başarılı bir takım olan Porto, ceza sahamıza gönderdiği derin topların karşılığını çabuk ataklarımızda geri koşmak zorunda kalarak aldı. Alışıla gelmiş Quaresma asistlerinden birinde Talisca ile golü bulduk. Tosiç’in sakarlığına rağmen Cenk’le yine öne geçtik. 2. yarıya iki hamle yaparak başlayan Porto’ya karşı 20 dakikalık bölümde haddinden fazla geriye yaslanmamıza rağmen önce Fabri sonra çizgiden golü çıkaran Oğuzhan’la direndik.

Cesur hamle

Sinyaller kötü gelince Şenol hoca Medel-Oğuzhan değişikliği ile orta saha sertliğini arttırırken birçok teknik direktörün yapmaya cesaret edemeyeceği bir hamle ile Negredo’yu oyuna alıp Cenk’i kanada gönderdi. Ve sonucunu da Negredo’nun asistinde Babel’in golü ile aldı. Beşiktaş bu golle Şampiyonlar Ligi’ne harika bir başlangıç yaptığını ilan ederken, biz de sahada mücadele gücü yüksek bir takım ve o takımın içinde Babel, Cenk Tosun, Pepe ve Tosiç’in resitalini izlemiş olduk. Ama yine aslan payı; çıkardığı 11, yaptığı hamleler ile Şenol Güneş’in oldu. Son olarak inşallah tüm maçlarımızda Anthony Taylor gibi hakemlerle karşılaşırız. (Fanatik/Erman Özgür)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 4 412

Beşiktaş, çok yüksek kadro kalitesinin dışında müthiş bir özgüvenle oynadı Porto deplasmanında. Dragao Stadı Avrupa’nın devleri için bile zorluk düzeyi yüksek bir yer. Ancak Şenol Güneş, içerde-dışarda rakip kim olursa olsun aynı oyun mantalitesiyle takımını oynatıyor. Bu felsefe Beşiktaş’ı başarılı kılıyor.

Rakipten çekinmeden sinmeden, kompleks duymadan her yerde kazanmaya oynayan bir Beşiktaş var. Bu başarının ve oyunun mimarı Şenol Güneş.. Yıllarca Avrupa’da 1-9-1 ile skor kovalayanları gördük. Şenol Hoca Porto deplasmanında gol ve galibiyet kovalıyor. Dün gece de Porto karşısında özellikle ilk yarıda harika bir Beşiktaş izledik. Oyunun kontrolünü rakibe vermeyen Beşiktaş, yüksek oyuncu kalitesiyle 2 gol buldu. Daha fazlasını da atabilirdi. 2’nci yarı skorla ilintili olarak doğal bir baskı yedik ancak Şenol Güneş’in akılcı oyun değişiklikleriyle o baskı da kırıldı.

CANAVARLAŞIYOR!

Talisca dün çok hareketli ve istekliydi. Cenk kuvvetli olduğu zaman canavarlaşıyor. Dün attığı muhteşem gol dışında harika işlere imza attı. Babel’i de çok faydalı ve olgun buldum. O da golünü attı ve kusursuza yakın bir maç çıkarttı. Atiba kendini bulmuş. Tosiç ve Pepe iyi bir maç çıkarttılar ve Caner hem çok akılcı oynarken enerjisini de ortaya koydu. Quaresma ilk gol dışında klasının altında kaldı.

Şampiyonlar Ligi Türkiye Ligi’nden çok farklı bir düzlem. Herkes futbol oynamak istiyor. Oyunu çirkinleştirmek yok. Faul üstüne faul yok. Sertlik yok. Durum böyle olunca da Beşiktaş yüksek oyuncu kalitesiyle ve deneyimiyle futbol oynadı ve rahat bir galibiyet aldı.Dün de yazdım. Bu takımın çok sayıda çeşitli silahı var ve goller bulacaktır diye. Gerçekten de Beşiktaş her an her şekilde gol bulabilecek bir takım. Yeter ki iyi savunma yapsın. Tebrikler Beşiktaş.. Harikaydın. (Vatan/Güntekin Onay)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 5 512

İşte özlenen Beşiktaş... Ligin ilk dört haftasında kazandığı maçlara rağmen sorunlu, sıkıntılı ve kuşkulu oyunlar sundu taraftarlarına... Kadroya katılan yeni oyuncuları da bir türlü devreye sokamıyordu. Yenilerin takıma uyumu henüz gerçekleşmemişti.

İlk 12 dakikada dört top kaybıyla endişe yarattılar: Tosic, Oğuzhan, Quaresma ve Talisca... Bu kayıplar uyandırdı Beşiktaş’ı... Hemen bir dakika sonra Quaresma’nın kale ağzına kestiği sert ortayı Talisca kafa ile Casillas’ın koruduğu kaleye attı. Ligde kalesini gole kapayan Porto için sarsıcı bir darbeydi bu... Sonrasında da oyunu bırakmadılar... Güneş’in Negredo’yu oyuna sokması onlar adına kazançtı.

Telles’in korneri ile Fabri’yi avlayan Tosic netameli, sakar bir oyuncu.. Çoğu zaman arıza yapıyor... Neyse ki, bu gol Beşiktaş’ı bozmadı. Porto’ya meydan okuyan mücadeleyi sürdürdüler...

Beşiktaş’ın seviyesini yükselten en önemli fark Talisca, Cenk Tosun, Quaresma ve Babel’in müthiş etkili ve yardımlaşmalı oyunuydu. Talisca ve Cenk daha geniş bir alanda oynayarak Oğuzhan- Atiba ikilisine yardım edip merkezi rahatlattılar... Böylece kazandıkları toplarla daha çabuk atağa kalktılar. Cenk Tosun’un 25 metreden attığı gole de şapka çıkarmalı...

Kaleci Fabri, zoraki sağ bek Adriano, Pepe ve “gafil” Tosic, bu maçta ileri çıkmayan Caner ile çok dirençli bir savunma yaptı Beşiktaş. Çok sayıda sıkıntıyı kornere savuşturdu. İkinci yarıda 55-65 arasında Beşiktaş geriye yaslanır gibi oldu. Taçlar ve kornerlerle bir telaş süreci yaşadılar... Neyse ki uzamadı. Beşiktaş yeniden sazı alıp resitalin ikinci bölümüne başladı. Hele Babel’in attığı gol. Böylesine çabuk ve akıl dolu pas trafiğinde hepsi de gecenin yıldızı olarak parladılar. Beşiktaş, sahanın her yerinde topun ve maçın efendisi olarak totel bir zafer kazandı.

Peki bu maçtan çıkan ders ne olmalı? Porto, Aboubakarsız oynayamadı... Beşiktaş Aboubakarsız çok güzel oynadı...

...Ve de kazandı. Şenol hocanın verdiği ders budur.. (Milliyet/Atilla Gökçe

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 6 612

1- Her şey, Beşiktaş’ın istediği gibi başladı...

2- Güneş, çıkarttığı 11’le, “İşte benim ideal kadrom” mesajını verdi..

3- Amaç, Porto’nun çok iyi olan kanat organizasyonlarını iptal etmek ve Porto savunmasının arkasına atılan toplarla gol aramaktı...

4- Q7’nin, Talisca’nın kafasına gönderdiği gol pası ile Porto şoke oldu...

5- Şokun ana sebeplerinden biri, ezeli rakibi Benfica’dan Beşiktaş’a gelen Talisca’nın, bu sezon Porto’ya, resmi maçlardaki ilk golü atmasıydı...

6- “Tamam, her şey çok güzel oluyor” dedim, kendi kendime... Tosic’i unutmuşum, maalesef...

7- Porto, yediği golün stresini fazla yaşayamadı... Halbuki Şenol Güneş’in tam istediği kontratak alanları ortaya çıkmıştı.

8- Tosic, maalesef tam bir kara mayını gibi... Her an patlayabilir! Şampiyonlar Ligi maçları, böyle hataları affetmez...

9- 1-1, Porto’yu iyice havaya soktu... Orta alanı çok çabuk geçmeye başladılar. Tabii ki Portekiz futbolunun tipik özelliği olan duran topları iyi kullanma, Beşiktaş’ı zorladı...

10- Maşallah, dün akşam ilk yarıda, İngilizlerin unutulmaz santrforu Alan Shearer gibi top oynayan Cenk, attığı nefis şutla Casillas’ı bitirdi...

11- Tosun Paşa’yı neden İngiliz kulüplerinin istediğini, bir kez daha anladım. Saha içinde, onun gibi fiziğini çok iyi kullanan az oyuncu var, ülkemizde...

12- İkinci yarıda, Porto’nun tüm hatlarıyla yükleneceğini, futbolu bilen herkes bilir, öyle oldu...

13- Bu baskıda, orta alana mimar oyuncular şart... Maçın ilk yarısında, standart üstü oynayan Oğuzhan, 2. yarıda bunu devam ettiremedi.

14- Medel-Oğuzhan değişikliğini, tam zamanında yaptı Şenol Güneş... Medel savaşçı oyuncu, ama orta alanda sanatsal incelik kayboldu bu sefer...

15- Negredo’nun oyuna girmesi, yine formda bir karardı, Şenol Güneş için... Mesajı verdi Güneş, Porto’ya: “Ben bu maçı kazanmak istiyorum!”

16- Orta alanı daraltan, savunmayı öne çekmeyi başaran Beşiktaş, Porto’nun ritmini bozdu...

17- Babel ve Negredo ortaklığı mükemmeldi. Sanki La liga golü attı, Babel.

18- Unutulmasın, yaptığı değişikler ve takımı hazırlamasıyla, bu büyük galibiyetin altında Şenol Güneş’in imzası var... Bravo Beşiktaş, bu tarihi galibiyeti bize yaşattığın için... (Habertürk/Ercan Taner)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 7 712

Bu maç, bu kadro, herhalde Şenol Güneş’e ‘korkak’ yakıştırması yapanlara kapak olmuştur! Kendi liginde 5’te 5’le devam eden, kalesinde gol bile görmemiş Porto gibi ciddi bir deplasmanda çıkarabileceği en doğru kadroyu sahaya sürdü hoca.

Doğru kadro gibi, doğruları da çoktu Şenol Hoca’nın Beşiktaş’ının. Bir kere ben Beşiktaş’ın son yıllarda hücuma bu kadar hızlı çıktığı maç az izlemişimdir. Hem de neredeyse her atağında... Her hızlı çıkışta da Porto’nun dengesini bozdular. Zaman zaman baskıyı da yediler. Topu rakibe verip “Al oyna” da dediler. Ama fişi çekmeyi de başardılar. 3 golün dışında pozisyonlar da buldular. Hele hele 38. dakikada Oğuzhan 3’ü yapsa bu maç kimbilir nerelere giderdi?

Bu takım oynuyor arkadaş... Nerede nasıl oynaması gerektiğini biliyor, kendi futbolunu oynamaya çalışıyor. Takım oynuyor da hoca da formda. Bu maç, bu skor gösterdi ki Beşiktaş takımı, Avrupa’da iyi işler yapmaya niyetli. Başkanın da dediği gibi, hiçbir rakip için çantada keklik değil, ismi ne olursa olsun...

İlk yarı için söyleyebileceğimiz ne? Quaresma’nın klas ortası, Talisca’nın şık kafası, Cenk’in bazukası, Tosic’in yine kendi ağlarını bulması. Ya ikinci yarı? Oynar gibi görünen Porto, net golleri kaçıran da yine golü bulan da Beşiktaş.

Evet 45-70 arası bocalamadık mı? Bocalamasak da hafiften tırstık. Oyunun üçte ikilik bölümünün geçtiği dakikalarda golü yemekten korkar olduk. Olduk da, Şenol Hoca o anlarda da yaptı yapacağını... İki doğru değişiklikle yine oyunu dengeledik. Sonuç: Güzel futbol, harika skor, Şampiyonlar Ligi’ne meydan okuyan skor.

CENK
Cenk’e hayran kaldım. Sadece golü mü, değil elbette. Mücadelesi, hırsı... Negredo’nun Allah yardımcısı olsun!

CASİLLAS
Bizim ülkede kalecileri yerden yere vurmayı çok seviyoruz. “Bir maç da kurtar be kardeşim!” diyoruz. Dünkü Casillas’ı görünce bizim kalecilere ayıp ettiğimizi bir kez daha anladım. (Habertürk/Meriç Müldür)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 8 812

Dragao Stadı’nın hemen hemen her yerinde asansörler dahil Porto’nun tarihi başarılarını anlatan görseller yer alıyor. Bu stada herhalde dördüncü gelişimiz. Etkileyici bir futbol mabedi... Şampiyonlar Ligi’ni 2 kez müzesine götürmüş bir takımın ismi ve özgüveni var.

Ancak Beşiktaş buraya her geldiğinde bu tarihe sürekli başkaldırmıştı, şimdi ise tarih yazdı. Efsane bir gösteri sundular. Bir kere, sakin oldular. En önemlisi de bu. Şenol Hoca bunu oyuncularına aşılamış. Rakibin hızlı, ayağa tek top oynayan etkili hücum yapan bir takım olduğunu iyi anlatmış.

Gerçekten de öyle oldu. Porto özellikle Brahimi ve Marega önderliğinde takımımıza karşı etkili organizasyonlar yaptılar. Biz ise, başta Pepe, Tosic ve Adriano üçlüsüylü sakin olarak karşılık verdik.

Oyunun ilk yarısında özellikle Cenk Tosun’un müthiş füzesi ile kontrolü ele geçirdik. Porto maça hızlı başlamıştı ama Beşiktaş bu hızlılığa prim tanımadı. Ancak bizim takımın yumuşak karnı, haftalardır olduğu gibi orta sahasıydı dün akşam. Özellikle Oğuzhan tanınmayacak derece kötüydü. Atiba da eskisi gibi olmayınca Porto’nun ciddi atakları göbekten geldi.

Şenol Güneş, 63. dakikaya kadar Oğuzhan’a nasıl tahammül etti, anlayamadık. Medel hamlesi gecikmiş bir karardı.

İkinci yarı beklenildiği gibi oldu, Porto baskıyı artırdı. Takımımız ister istemez çekildi, ani atak aradı. Bu baskılı anlarda da soğukkanlılığın korunması önemliydi. Defansif anlamda motivasyonun düşmemesi çok olumlu bir görüntüydü. Fabri’nin kurtardığı sonlardaki top da maçın kırılma anıydı. Zaten baskının karşılığı onların kalesine 3. gol olarak geri döndü.

Beşiktaş bu sezona fırtına gibi başlayan Porto’yu, hatta gol dahi yemeyen Porto’yu aklı sayesinde bozguna uğratıp Devler Ligi’ne müthiş bir başlangıç yaptı. Bravo bu takıma... Portekiz’de beraberliğin bile iyi sayılacağı bir deplasmandan farklı galibiyetle döndü. Beşiktaş, hakikaten böyle maçları farklı oynuyor. İnanın Quaresma biraz daha gününde olsa belki fark çok daha fazla olurdu.

Bu sonuç Kartal’ın gruptan çıkması adına müthiş bir adım. Şimdi yapılacak şey evdeki bütün maçları alıp gruptan çıkmanın keyfine varmak. Bir kez daha helal olsun! Bu arada Cenk Tosun için bir çift laf etmemek olmaz. Herkes oradan, o şekilde, kendine güvenerek vuramaz. Onu da geçtik, maç boyu her yerdeydi. Bu gidişle Avrupa hayallerine emin adımlarla koşuyor. (Habertürk/Kartal Yiğit)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 9 912

Cenk ve Talisca’nın performansları çok önemliydi. Savunmada ise Pepe ve Atiba müthişti. Beşiktaş, düne kadar hiç gol yememiş Porto'ya 28 dakikada 2 gol attı ve çok güçlü bir oyun yapısıyla rakibini çökertti. Kartal, bunu nasıl başardı?

Ben maçtan önce de söylemiştim... Beşiktaş, artık bu seviyedeki maçları çok rahat oynayacak deneyim ve kalitede bir takım. Bunu dün akşam bir kez daha gördük. Özellikle ilk yarıda deplasmanda daha fazla topa sahip oluşu, etkili ve kaliteli atakları ve iki golü buluşu, Beşiktaş'ın oyun gücünü anlatan göstergelerdi. Belki, Medel oyuna girene kadar yani 45'ten 65'e kadarki bölümde Porto'nun atak devamlılığına izin verdi ama o dakikadan sonra tekrar oyunu kontrol edip skoru 3-1'e getiren bir Beşiktaş performansı vardı. Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda 3 puan almak hiç kolay iş değil. Ancak Beşiktaş, dün akşam bunu başaran bir takım gücü ortaya koydu.
Bireysel performanslara baktığımızda Cenk ve Talisca'nın performansları çok önemliydi. Savunma anlamında ise Atiba ve Pepe müthiş bir oyun sergiledi. Dediğim gibi maç boyunca 20-25 dakikalık bölüm hariç hep Beşiktaş'ın istediği gibi oynandı oyun. Bu oyun kalitesi, skordan da değerli bir Şampiyonlar Ligi performansı. Bir tek Şenol Güneş'in dokunuşlarında anlayamadığım, Quaresma çıkarken neden Lens değil de Negredo oyuna girdi? Ancak siyah-beyazlılarda vasatın altında hiç oyuncu yoktu.

Devler Ligi'ne Porto galibiyetiyle başlayan Beşiktaş'ın grupta bundan sonraki serüvenini nasıl görüyorsunuz?
Dünkü sonuçlara baktığımızda grubun avantajlı takımı Beşiktaş diyebiliriz.. Belki çok erken ama ben Beşiktaş'ın bu deneyimli oyunuyla kesinlikle gruptan çıkacağını düşünüyorum. Dün akşam bunun bir çok güçlü ipuçlarını gördük. Beşiktaş'ın dün kazanırken, sürpriz bir sonuçla değil çok doğru ve kaliteli bir oyunla kazanması ümitlerimizi artıran önemli bir etkendi. (Sabah/Metin Tekin)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 10 1012

Kadrolar geldiğinde Beşiktaş'ın yeni transferlerini ilk 11'de göremeyince bu transferler niye yapıldı sorusu akla geldi. Çünkü Beşiktaş geçen sezon gruptan çıkarmamış, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde daha iyi işler yapabilmek icin önemli takviyeler yapmıştı. Şenol Hoca'nın bu özelliği artık herkes tarafından biliniyor. Kadro konusunda çok muhafazakar ama daha önce de söylediğim gibi uzun vadede işin sonunda hep haklı çıkıyor. Napoli deplasmanını Necip'le oynayıp 3 puan çıkartan Güneş, Porto'da da maçın ilk bölümünde etkili çıkışlarla 2 defa öne geçti. Tosic'in kendi kalesine attığı golü sadece şanssızlıkla açıklamak doğru değil. Geçen sezon da Şampiyonlar Ligi'nde yeterince şanssızlık (!) yaşandı Tosic'le. Hırs ve özveri bu seviye için yeterli olmuyor.  O nedenle üst düzey stoper transferini Ocak'a bırakmak, umarım orta vadede iş açmaz Beşiktaş'ın başına.

Porto'nun etkili çıkışları Beşiktaş orta sahasının yumuşaklığıyla da ilgiliydi. Şenol Hoca, Vodafone Park'ta çıkaracağı düşünülen kazanma kadrosunu Porto deplasmanında uzun süre sahada tuttu. Çünkü kaybetmeyi göze almadan kazanamazsınız. 65. dakikaya kadar üstün getirdiği oyunda Oğuzhan-Medel değişikliğiyle yediği baskıyı kırmaya yönelik hamlesini yaptı Şenol Hoca. Bu hamle orta saha direncini arttırdı. Sonuçta kendi liginde 5'te 5 yapmış, 12 gol atıp hiç gol yememiş, Şampiyonlar Ligi gediklisi bir Porto vardı sahada. Ama Beşiktaş Şenol Hoca'yla ilk yılında Avrupa Ligi, geçen sezon da Şampiyonlar Ligi olmak üzere bu maçları oynamayı öğrendi. Maçın son dakikalarına  girildiğinde Beşiktaş baskıyı kırmış top yapmaya başlamıştı. Bu seviye maçlarda bu dakikalarda ayakta kalmak kolay iş değil. Sonuç olarak Beşiktaş hem taktiği hem oyunuyla müthiş bir galibiyet aldı. Bu zaferde de en büyük pay şüphesiz Şenol Hoca'nın... (Yeni Şafak/Ergin Aslan)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 11 1112

Gurur duymamak mümkün değil. Deplasmanda Porto ile oynuyorsun.. Geriye düşmüyorsun ve iki kez öne geçiyorsun.

Türkiye, Beşiktaş'la ne kadar gurur duysa azdır… Porto'yu belki ilk defa bir Türk takımı yenmiş olabilir, hatta öyle bir maç olur ki rakip kaçırır kaçırır, kontrataklarla garip gollerle kazanıp, tarihe not düşersin. Tarihimizde böyle maçlar vardır ama dünkü karşılaşmayı izlediğimiz zaman gurur duymamak mümkün değil… Deplasmanda Porto ile oynuyorsun, topa sahip olma oranı hemen hemen aynı ve geriye düşmüyorsun. İki kez öne geç-i yorsun… Bu neden önemli? İkinci yarıda rakibin, Brahimi'nin etkinliği ile kazandığı kornerler dışında etkisi yok.

Maç 2-1'ken son 15 dakikayı, değerlendirince Beşiktaş'ın ne kadar büyük futbol oynadığını görürüz. 78. dakikadan sonra Beşiktaş, hem baskıyı kırdı hem oynamaya başladı hem de 3. gol öncesi kendi ceza sahası çizgisinde Pepe baskı altına alınmasına, hatta kaleci geri pas yapmasın diye pres yapılmasına rağmen Pepe sol ayağıyla topu Caner'e attı yani bamgüm vurmadı. Caner de rakip ceza sahasına 10 metre kala, yani dakika 86 olmasına rağmen ve 2-1 galipken sol bekin hücumda Babel'le oynadı. Negredo-Babel derken 3'ü buldu. Yani Beşiktaş'ın öndeyken son 15 dakika kala oyuna hükmetmesi, hatta son 15 dakika Pepe ve Tosic'in çizgiye kadar çıkması, Caner'in de rahat rahat hücum yapmasını sağladı. Çünkü dönen topları artık rakip sahada Beşiktaş alıyordu. Maçın tamamına yakınını dar alanda oynaması, oynadığı büyük oyunu gösteriyor. Her babayiğidin harcı değil. Porto deplasmanına gideceksin, Vodafone'daki gibi ideal kadronla sanki bir Anadolu takımı karşısındaymış gibi oynayacaksın… Yoldan geçen birine sor; Atiba, Oğuzhan, Talisca, Quaresma, Cenk, Babel… İki bekin hücumcu; Adriano ve Caner… Onun için Şenol Hoca'yı kutlamak gerek. Beşiktaş çok tecrübeli bir takım oldu. Uluslararası maç oynamaya alışık oyuncular.

Porto takımını hemen hemen ilk kez dolu dolu izledim.. Bir kere iyi takım. Portekiz Ligi'nde gol yememesi beni ilgilendirmez ama Porto hızlı oynayan, savunma arkasına iyi top atabilen bir o kadar da savunma arkasına iyi koşucuları olan takım. Ancak Beşiktaş gibi hızla cevap verebilen bir takım Porto'yu bu duruma düşürebilir. Futbol güzel bir oyun… Ben hep hayatım boyunca oyun olarak gördüm, eğlence olarak gördüm. Zevk alma olarak gördüm, oynarken de izlerken de… Beşiktaş takımı oyun oynamayı seven bir takım. Herkes çok iyi oynadı ama Cenk 3 kişilik oynadı, tebrikler… Hakeme de bayıldım. (Sabah/Rıdvan Dilmen)

Porto-Beşiktaş maçı için yazılan 12 köşe yazısı 12 1212

Pepe hem geriden oyunu kurdu hem de savunmadan su bile geçirmedi

Beşiktaş ligde oynadığı futbolla keyif vermemişti... Dün gece bambaşka bir takım izledik... Porto, ligdeki beş maçını da kazanmış, üstelik gol bile yememişti. Beşiktaş resmen ilk 30 dakika ağır sıklet bir boksör gibi rakibini sağ ve sol kroşe yumruklarla dövdü. Portekiz neye uğradığını şaşırdı. Beklentileri karşılarında defans yapacak bir Beşiktaş'tı. Hiç ama hiç öyle olmadı... Beşiktaş hem kontrollü oynadı hem de saldırdı. Ama ne saldırı.. Ne baskın! Sağdan, soldan her yerden. Final paslarında biraz daha dikkatli olsa fark 4-5 bile olurdu.

Sahanın her yerinde doğru pozisyonlar alan Beşiktaş için dün gecenin en büyük kahramanı savunmanın profesörü Pepe'ydi.. Tecrübesiyle, klasıyla, zekasıyla, soğukkanlı tavırlarıyla duvar oldu Porto'ya.. Hem geriden oyunu kurdu hem de savunmadan su bile geçirmedi. Beşiktaş'ın yaptığı en büyük transferdi ve Devler Sahnesi'nde Beşiktaş için fark yarattı. Oysa neler yazılıp çizilmişti alındığı günlerde...

Özellikle birkaç satır da Cenk için yazmalı.. Son maçta küsmüştü! Gitmişti.. Attığı gol belki de gecenin en güzel golü oldu. Quaresma, memleketinde harika oynadı... Oyundan çıktığı anda kopan alkış tufanı onun ne kadar fenomen bir oyuncu olduğunun göstergesiydi. Porto taraftarına da bravo... Babel; mütevazı ve gösterişsiz tarzıyla savunma, kanat, hücum ne gerekiyorsa yaptı. Takımı bu maça iyi hazırlayan, rakibini iyi analiz eden Şenol Güneş'in dokunuşları da oyun taktiği kadar on numaraydı. Yaptığı hamleler ve değişikliler çok yerindeydi. Büyük bir teknik adam olduğunu yine gösterdi. Şampiyonlar Ligi'ne iyi başlamak hem de deplasmanda güçlü bir oyunla galibiyet almak önemli bir gövde gösterisiydi. Güzel goller attık, güzel oynadık... Birinci dakikadan son dakikaya kadar oyundan hiç kopmadık. Beşiktaş zaten bu gruptan çıkacak güce sahip bir takımdı... Bundan sonrası için bu gösterişli galibiyet siyah-beyazlı takıma ayrı bir motivasyon olacaktır. (Sabah/Murat Özbostan)

Ajans Beşiktaş © 2016 - 2025
Anasayfa
Hakkımızda
Künye
İletişim
Gizlilik İlkeleri
Uyar Kaldır
Haber Portalı Yazılımı
Ajans Beşiktaş
Haberler
  • Yazarlar
  • Son Haberler
  • Manşetler
  • Futbol
  • Basketbol
  • Voleybol
  • Diğer Haberler
  • Tarihte Bugün
  • Kimdir?
  • Hentbol
  • Özel Haberler
  • Röportajlar
  • Transferler
Diğer İçerikler
  • Foto Galeri
  • Videolar
  • Puan Durumu
  • Dünyada Efendi
Kurumsal
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Mobil
  • Gizlilik İlkeleri
  • Kullanım Şartları
  • Sitene Ekle
  • Hukuki Bildirimler
  • Reklam Ver