Ajans Beşiktaş - İşte Hasan Sarıçiçek'in bugün Türkiye Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:

Zirve Beşiktaş olmadan olur mu hiç, olmaz… Oyun mükemmel, pozisyon çok ama tabela, 3-0. Adalet mi bu?

Nefes nefese süren amansız yarışta geriye düşmek istemeyen Beşiktaş dün Başkent deplasmanında Gençlerbirliği’ni rahat bir oyunla geçerek Galatasaray ile Fenerbahçe’yi zirvede baş başa bırakmadı.
Süper Lig’in marka değerini taçlandıran rekabet müthiş. Geçelim.

Sol beki, stoperleri sakat ya da cezalı olan Beşiktaş’ın savunma kurgusu değişse de oyun yapısı, takım kalitesi ve ekip ruhu değişmiyor. Sonuç harika.

Tabela 3-0 olsa da Beşiktaş maçı inanın çok daha farklı kazanabilirdi. Eğer gol silahı Aboubakar dün tutukluk yapmasaydı.

Oysa dün Josef ile Wellinton savunma arkasına açtıkları uzun toplarla Ghezzal ve Ljajic “Al da at” diye ayağına verdikleri paslarla Kamerunlu golcüyü âdeta beslediler en az üç defa pozisyona soktular ama Aboubakar ya kendini markajdan kurtaramadı ya da kaleci Nordfeld’e takıldı. Anlaşılan o ki buldozeri yoğun maç trafiği yormuş. Onun yerine oyuna giren Cenk Tosun, son dakika attığı gollerle galibiyeti perçinlerken ‘Hoş bulduk’ dedi âdeta.

Günün kahramanı asitleriyle alkışladığımız Rachid’di. Solda Rosier’le olan uyumu ile Gençlerbirliği maçını çözen Cezayirli futbolcu dün şiir gibi oynadı. Hocası Sergen Yalçın’ın futbolculuk günlerini hatırlatan öyle güzel bir gol attı ki; “lokum” desem yoksa “jeneriklik” mi bilemiyorum. Golden daha güzeli Ghezzal’in “Bu golde sizin payınız büyük” dercesine hocasına gidip sarılmasıydı ki, takım içi dayanışma ve ekip ruhunun nereden nereye geldiğinin en güzel fotoğrafıydı bu görüntü. Ne var ki o sezgisi, anlama, kavrama gücü harika, yeteneği mükemmel olan Cezayirli futbolcu nazara geldi.

Gençlerbirliği ilk yarım saat seyircisi olduğu oyunda 10-15 dakika tempo yapsa da puan alacak oyunu oynayamadı.