RÖPORTAJ | "Beşiktaş'ta evimdeyim"

RÖPORTAJ | "Beşiktaş'ta evimdeyim"

Beşiktaş'ın yıldız oyuncusu Ricardo Quaresma ülke basınına çok özel açıklamalarda bulundu ve geleceği ile ilgili önemli sinyaller verdi.

Ajans Beşiktaş - Barcelona günleri ile ilgili konuşan Quaresma, "Barcelona'da odayı Ronaldinho ile paylaşıyordum. Alçakgönüllü, sıradışı bir oyuncu. Luis Enrique gibi bir fenomen ile birlikte oynadım, benim kaptanımdı. Overmars, Cocu, Xavi, Davids, Reiziger, Puyol gibi oyuncular ile birlikteydim. Hepsi futbolda isim yaptı. İyi oyna ya da kötü oyna, onlardan bir şey öüreniyorsun. Eğer bugün bildiklerimi o gün bilseydim, şu anda çok farklı bir yerde olurdum. Kalede Rüştü vardı. Beşiktaş'tayken onunla hala görüşüyorum. Fantastik ibr insan. Kanında delilik var. Victor Valdes vardı bir de. Bir anda ortaya çıktı ve Rüştü'den kaleyi kaptı" ifadelerini kullandı.

"HAYATIMDAKİ EN BÜYÜK APTALLIK, FUTBOLU BIRAKABİLİRDİM"
Al Ahli'ye transferi sorulan yıldız oyuncu, "Hayatımdaki en büyük aptallık, bir Arap ülkesine gitmekti. 29 yaşında gidiyorsun ve şımarıklık yapıyorsun. Dubai'ye gitmiştim. Hayat inanılmazdı. Her zaman güneşli, sahilin dibindesin. Ancak geri kalanı sorunluydu, geri kalanı da benim hayatım oluyor. Her gün sahile gidiyorduk, oynamak mümkün değildi. Akşam 7-8 arasında idman yapıyorduk, çünkü gündüz sıcak nedeniyle idman yapmak mümkün değildi. 2. gün menajerimi çağırdım ve "Beni buradan götür, gitmek istiyorum" dedim. Eve gelip, eşime, "Ben hayatıma ne yaptım?" dedim. Porto Başkanı Pinto da Costa'dan telefon aldığım için şanslıydım. Porto'ya geri dönme şansını elde edince, geride bıraktığım parayı umursamadım. Futbola dönmek için idealdi. Eğer Dubai'de 2. yılı geçirseydim, futbolu bırakmış olurdum" cevabını verdi.

"TÜRKÇE KÜFÜR EDERLERSE, BEN DE PORTEKİZCE EDİYORUM"
Türkçe konuşamadığını, ancak küfürleri anladığını belirten Quaresma, "Türkçe zor, konuşamıyorum. Ama çoğunlukla anlıyorum. Konuşmak çok zor. Açıkçası, çok da kendimi zorlamadım. Her Türk kulübünün tercümanı var. Ben hep Portekizce konuşuyorum ve o çeviriyor. Eğer bana Türkçe küfür ederlerse sahada, ben de kendi dilimde küfrediyorum. İlk öğrendiğin şey, öğrenmemen gereken şey olur zaten, değil mi? Ama şansım var ki, bana ligde büyük saygı duyuyorlar. Kavgaya karıştığımda, genelde sakinleşiyorum. Eskiden olsa, üzerine giderdim. Artık saha sakinim, çılgınlığın içine dahil olmuyorum. Bana saygı duyuyorlar, bu harika bir şey. Saldırıyı genelde yapanlar taraftarlar. Bu sene taş atıldı, su atıldı, üzerime patlayıcılar atıldı. Lig çok rekabetçi ve stadyumlar da her zaman dolu. Portekiz'in de böyle olmasını isterdim. Fantastik olurdu. Maalesef, Portekiz'de insanlar bilet alacak parayı bulamıyor." dedi.

"ÜNLÜ İNSANLARIN KOKUSUNU ALIYORLAR"
İstanbul'daki trafiğe ayrı bir parantez açan tecrübeli isim, "Portekiz'de trafiği sabah kontrol edersin. Burada hep aklında olacak. Şampiyonluk sonrasında köprüde 1,5 saat harcadım. Sabah saatin 5'iydi. Herkes köprüdeydi. Bazen hesap yapıyorsun ve 2 saat yolda kalıp, 2 saat açlık çekeceğini fark edip, dışarıda yemek yemekten vazgeçiyorsun. Ama İstanbul fantastik. İnsanların davranışları da çok özel. İstanbul'da ve Beşiktaş'ta evimde gibi hissediyorum. Porto gibi, bir semt takımı. Fazla dışarı çıkamıyorum, çünkü insanlar sürekli imza, fotoğraf istiyorlar. İstanbul'un en ünlü restoranlarında bile gazeteciler ve kameramanlar benimle ilgilenip, haber yapma peşindeler. Ünlü insanların kokusunu alıyorlar. " şeklinde mesaj yolladı.

"ZLATAN ÇOK ÖZEL BİR İNSAN, ONA HAYRANIM"
Ibrahimovic'in kendisi için özel bir isim olduğunu söyleyen Quaresma, "Zlatan özel karakteri olan, özel bir insan. Ona hayranım, çünkü insanın kim olduğuna bakmaz. Dünyanın en iyisiyle de, en kötüsüyle de aynı şekilde konuşur. Bunu yapan çok az insan var, bu yüzden ona hayranım. Oyuncular genelde insanların duymak istediği şeyi söyler. İnsanların istemediği bir şeyi söylediğinizde, sizin deli olduğunuzu söylerler. Böyle insanları sevdiğim için, belki ben de deliyim. Zlatan sevdiğim insanlardan biri" diye konuştu.

"BALOTELLI BENİM GİBİ, YAŞANANLAR KENDİ SUÇU"
Inter'de birlikte oynadığı Balotelli'yi sevdiğini kaydeden Q7, "Balotelli'yi seviyorum ve onu, dünyanın en iyileri arasında göremediğim için üzülüyorum. Eğer olamadıysa, bu onun kendi hataları yüzünden. O da benim gibi: En iyiler arasında değilse, kendi suçu. Bir yol seçiyorsun, bu kadar. Mario ile birlikte geçirdiğin günlerin ardından, harika bir yüreği olduğunu, iyi bir çocuk olduğunu görüyorsun" yorumunu yaptı.

"20 YAŞINDAKİ ÇOCUK İÇİN UNUTULMAZDI..."
Rui Costa'nın kendisi için özel bir isim olduğunu ifade eden deneyimli yıldız, "Amerika'daydık ve Barcelona - Milan maçı vardı. Maçtan önce tünelde yanımda Rui Costa'yı gördüm, Milan takımı ile birlikte. Onun yanına gidip konuşmaktan utandım. Rui yanıma geldi, bana sarıldı, küçük bir öpücük ile birlikte Milan tarafına beni çekti. Herkesle tanıştırdı ve benim için büyük övgüler kullandı. 20 yaşındaki bir çocuk için bu unutulmazdı. Benfica İstanbul'a geldiğinde de Rui Costa ile görüştüm, çok iyi bir insan" şeklinde belirtti.

"EN İYİLER PEPE, PATRICIO VE CRISTIANO RONALDO"
EURO2016 zaferini getiren 3 kilit ismi anlatan Quaresma, "Eğer Euro2016'nın en iyi 3 oyuncusunu saymam gerekirse, Pepe, Rui Patricio ve Cristiano Ronaldo derim. Raphael Guerreiro da dünyanın en iyi oyuncusu olacak, o çocuk da başka. Dünyanın en iyisi ile mi, yoksa en kötüsü ile mi oynuyor umrumda değil, her şeyini veriyor, o bir makine" diyerek sözlerini noktaladı. (Sporx)