Serdar Sarıdağ: "Beşiktaş taraftarı yas tutmaz"

Serdar Sarıdağ: "Beşiktaş taraftarı yas tutmaz"

Milliyet gazetesi yazarı Serdar Sarıdağ, Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasını yorumladı.

Ajans Beşiktaş - Beşiktaş tamamen haklı... Ali Palabıyık Türk futbol tarihinin en kötü maç yönetimlerinden birini gösterdi. Beşiktaş adına verilmeyen penaltılar ile verilmeyen bir gol var. Maçta eşitlik sağlansa belki Beşiktaş sahadan üç puanla ayrılır belki ayrılamaz. Derbide bariz bir şekilde Beşiktaş'ın hakkının yenildiğini artık herkes kabul ediyor. Ama gelin, kimsenin konuşmadığı konulara girelim.

Önce Şenol Güneş'in tribüne gönderilmesinden başlayalım. Hak yenildiği zaman, Şenol hocanın isyanını hiç kimse bastıramaz. Hele Karadeniz dalgalarının o sert kayaları un ufak ettiği bir coğrafyanın çocuğu iseniz, gözünüzün önündeki haksızlık karşısında, eski Türk filmlerindeki başrol oyuncularının, güzel Türkçe'sini beklemek hayalcilik olur. Fakat ne derece haklı olursanız olsun, böyle bir gecede çelik gibi sinirleriniz olmalı. Evet Valbuena için çalınan faulü ben de gördüm. Mesleğe yeni başlayan bir hakem bile o pozisyona devam kararı verirdi.

Şimdi geçelim Quaresma'ya... Kusura bakma ama Beşiktaş senin oyuncağın değil. Fenerbahçe'yi yenmeyi ne kadar çok istediğini biliyoruz. Kaybetmeyi sevmediğini de biliyoruz. Ama artık yeteneğini, yaşının verdiği olgunlukla birleştirmen gerek. Bunu başarabilirsen, Beşiktaş'ı daha güçlü hale getirirsin. Tribünlerde kredin var. Kötü oynadığın dönemlerde bile alkışlandın. Senin dağlara taşlara gönderdiğin topları başka oyuncular gönderse, topun ağzına çoktan konulmuştu. Artık tribünlerin bu sevgisini, kişisel şovların için değil, takımın menfaati için kullanmalısın.

Peki ya Talisca... Dünkü futboluyla, değil Manchester United, İngiltere lig sonuncusunun kapısından bile sokmazlar. Dün gece pas oyununda yoktun. Seni oynatmak için Şenol Güneş, Tolgay Arslan'ı yedek soyunduruyor. Ayrıca bu durumu da anlamış değilim. Geçen hafta çok iyi oynayan Tolgay niye yedek soyunur. Orta sahada pas varyasyonlarını çok daha iyi yapan bir Beşiktaş, ezeli rakibine daha fazla zorluk çıkartırdı. Ayrıca sahanın en iyilerinden Cenk Tosun'un çıkartılması da çok anlamsızdı. Cenk bir oyuncuyu attırmış hakem vermese bile bir de penaltı kazandırabilmiş. Böyle bir Cenk çıkmazdı.

Fenerbahçe tarafına bakacak olursak, kesinlikle geçmiş haftalara göre daha diri ve istekliydi. Negredo'nun golü sayılsa bile sarı - lacivertli takım belki bir gol daha atabilirdi. Başarılı bir hakem yönetimi olsa, maçın hakkı sanki beraberlikmiş gibi gözükecekti.

Mahmut Uslu'nun açıklamaları ise tam bir talihsizlik. Hem bilime ters hem de örf ve geleneklerimize. Maç sonrası uzatılan mikrofonlara, hiç kimsenin ailesi hakkında bu şekilde konuşamazsınız. Ofsayt hakkında yaptığı açıklamalar fizik kurallarına aykırı. Fikret Orman'a, Arsen Orman açıklamasıyla hırsız demeye çalışıyorsanız o an elinizde belgeleri kameralara sallamanız gerekiyor. Madem o an elinizde belgeler yok, niye böyle bir açıklama yaparsınız.

Yazıyı bitirecek olursak, dün gece Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynamadı. Allah gani gani rahmet eylesin. Güzel insan Vedat Okyar ağabeyimiz gerekirse hakemi de yeneceksin demişti. Çok doğru. Beşiktaş öyle bir oynamalı ki gerekirse hakemi de kaleye goy olarak göndereceksin. Çünkü bu topraklarda Beşiktaşlı olmak çok zordur. Karadeniz'den çıkan usta yazar Nihat Genç'in güzel bir cümlesiyle yazıya nokta koyalım: Kimse Beşiktaş taraftarına yas tutturamaz.

Etiketler :