"Gençler'in günü..."

Fanatik Gazetesi Yazarı Cem Dizdar, Gençlerbirliği-Beşiktaş karşılaşmasını değerlendirdi

Ajans Beşiktaş - Bazı günler ‘senin günün’ değildir. Dün neredeyse maçın tamamında Beşiktaş’ın olmadığı gibi!.. Oysa kağıt üzerinde şartlar onlar açısından hayli olumlu görünüyordu. Ne var ki, Gençlerbirliği sahayı doğru parselleyip Beşiktaş’ı o bildik akışkan oyunundan uzak tutmayı becerdi. Zaman zaman Cenk ve Negredo ile çift santrforlu fotoğraflar verdilerse de ilk tehlikeli ataklarını 36. dakikada bulmuş olmaları Gençler’in düzeninin iyi işlediğinin kanıtı sayılmalı. Yandan ‘izleme kalitesi’ açısından ilk yarı boyunca iki takımın da çok az şey yapabildiği bir gerçek. Ancak Gençlerbirliği, Muriç başta olmak üzere Uğur, Ahmet İlhan, Zeki ve Serdar ile kovaladıkları hızlı hücumlarla kağıt üzerindeki rakip avantajını tersine çevirmeyi bildi.

Beşiktaş’ın hesabı şaştı

Şenol Güneş ikinci yarıya bir çok etkisiz arasından beklendiği gibi Negredo ile Lens’i kenara alarak başladıysa da Babel’in ‘girmesiyle çıkması’ bir olunca Beşiktaş’ın hesabı iyice şaştı. Zaten ilk yarı boyunca fazlaca geri koşmak zorunda kalan takım bir de eksik kalınca oyuna egemen olmakta iyiden iyiye zorlanmaya başladı. 60. dakikada Atiba’nın orta sahada pas atacak hiçbir arkadaşını bulamamış olması durumun Beşiktaş açısından fotoğrafı gibiydi. Artık maçı çevirmek Quaresma’nın bireysel performansına kalmıştı ki, o da 2- 0’dan yani Gençler iyice geriye yaslandıktan sonra ortaya çıkabildi.

Dirençli, doğru ve pratik...

Tempoyu yükseltemedikçe Beşiktaşlı oyuncuların isteği düşerken Gençler rakibini daha kolay bozdu. Ya da tersi. Gençler oyunu Beşiktaş aleyhine kolayca bozdukça Beşiktaş’ın isteği düştü. Sonuçta, son bölümde biraz tedirginlik yaşasalar da dirençli, doğru ve pratik oynayan Gençlerbirliği üstün gayretiyle dün akşamı ‘kendi günü’ yapmayı başardı. Sonucun ardından Şenol Güneş’in kadro tercihinin Beşiktaşlılar’ın birinci tartışma başlığı olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. (Fanatik/Cem Dizdar)