"Sizin talimatlarınız dışında bir iş yapıyorlar ise bunda başkanlığınızı sorgulamanız daha mantıklı değil mi?"

"Sizin talimatlarınız dışında bir iş yapıyorlar ise bunda başkanlığınızı sorgulamanız daha mantıklı değil mi?"

Karar Gazetesi yazarı Gökhan Aktürk, Beşiktaş'ta cumartesi günü yapılan Divan Kurulu toplantısında konuşulanları yazdı.

Ajans Beşiktaş - İşte Gökhan Aktürk'ün yazısı:

***

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, kulübün Olağan Divan Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.

Konuya Sergen hoca ile başlarsak, Başkan “Hocanın altını oymadım, yerine başka hoca bakmadık diyor” Sergen Yalçın ise ”Benimle görüşülmedi, Lizbon deplasmanında teknik direktör Pinheiro ile görüşüldü” şeklinde ifadesini belirtiyor. İşleyiş bakımından en son imza aşamasında görüşmeyi başkan yapar, ön görüşmeleri yöneticileriniz ve sportif direktör yapar. Sizin talimatlarınız dışında bir iş yapıyorlar ise bunda başkanlığınızı sorgulamanız daha mantıklı değil mi?

Ljajic konusu hep bahsettiğiniz olay. Ülkemize gelen yabancı futbolcular ile yapılan sözleşmeler, her zaman kulüplerin belini bükmüyor mu? Bu sadece Ljajic ile ilgili değil. Önümüzde Oğuzhan örneği de var.

Hakemler için bağırıp-çağırıyorum, gidiyorum-geliyorum diyorsunuz. Sayın Başkan, üç kupa alırken bu maçları aynı hakemler yönetmedi mi? Bu hakemlerimiz kazanınca iyi de kaybedince mi kötü?

Ahmet Nur Çebi olarak, Önder hocanın arkasındayım diyorsunuz, yöneticileriniz, sportif direktörünüz, yeni teknik direktör arayışlarında, yabancı ve yerli hoca listeleri yapıp, haber çıkartıyorlar. Siz de bunu yalanlamak zorunda kalıyorsunuz. Haberi ilk yapan, son soran kişi de genellikle aynı kişi oluyor.

Hasta oldum, kolum kırıldı, cebimden para verdim, ev ipotek ettim, kefaletlere imza attım, ibra edilmedim diyorsunuz. Mali borç yükselerek devam ediyor. Gelen bütün başkanların cebimden para verdim, kulübe hibe ettim gibi söylemleri oluyor, Beşiktaş’ın borcu 4 milyar 579 milyon 632 bin 94 lira. Hayırsever başkanlar olmasa hal ne olacak düşündürücü.

Bütün konuşmalarınızda camiayı birliğe beraberliğe, barışa çağırıyorsunuz ama bu konuda başarı sağlayamadınız sanki? Divan Kurulu’nda, Kartal Yuvası ile ilgili eleştiriler oluyor, Pazarlama Sorumlusu Enis Ulusoy apar topar divanı terk ediyor. Yönetim olarak eleştirilere bile katlanamıyorsunuz. Yönetiminiz içinde gruplaşmalar var. Sergen hocanın başarısızlığını isteyenler gibi, Önder hoca ile ilgili de aynı senaryolar var. Siz de bunun farkındasınız ama seçim için liste yapamadığınızdan dolayı bunları görmezlikten geliyorsunuz. Ya da taraftara ve camiaya karşı iyi polis rolü üstleniyorsunuz.

Konuyu kişiselliğe döktüğünüz, Fikret Orman’ın “Ben çökersem Beşiktaş çöker” konuşmasıyla Ahmet Nur Çebi’nin “Bana sahip çıkın başarılı olamam” konuşması durumun özetini gösteriyor.