Basketbolculuğu döneminde birçok başarıya imza atan, Pınar Karşıyaka’daki 4 yıllık teknik adamlık kariyerine üç kupa bir de Avrupa finali sığdıran, bu sezon ise Beşiktaş’ı adeta uçuran Ufuk Sarıca kapılarını açtı. Ligde 5 maçta 4 galibiyet, Avrupa’da 4'te 4 yaparak sezona müthiş bir giriş yapan Sarıca, Karşıyaka günlerinden Beşiktaş’a kadar her konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş’taki bu başarınızın sırrı nedir?

Çok büyük bir sır yok işin açıkçası. Umduğumuzdan daha iyi başladık. Devamı için de elimizden geleni yapacağız.

FIBA Şampiyonlar Ligi’nde 4 maçta 4 galibiyet. Avrupa’da hedef ne bu sene?

Öncelikli hedef grupta ilk 2 sırada yer alabilmek. Sonrasında neden yarı finali görmeyelim? Hiçbir takımdan eksiğimiz yok. Takım birliğini daha ileriye taşıyarak Beşiktaş’ı arzuladığı yere getireceğimizi düşünüyorum.

Avrupa’da bir şampiyonluk gelecek mi?

Avrupa’da şampiyonluk neden olmasın ama şuan konuşmak için çok erken. Bugün olmasa yarın gelecek.

Yakalanan bu başarı grafiği sonrası takımdaki hava nasıl?

Avrupa’da oynadığımız şampiyonada 4 tane namağlup takımdan biriyiz, bu bize gurur veriyor. İyi bir ivme yakaladık ve bu takım içindeki özgüveni artırıyor. Sassari maçını da kazanarak 3. deplasman galibiyetiyle işimizi kolaylaştırmayı planlıyoruz. Ama ligde ondan önce oynayacağımız çok önemli Daçka maçı var.

Beşiktaş’ta koçluk yaparken en büyük hayaliniz nedir?

En büyük hayalim Beşiktaş’ın başında bir şampiyonluk yaşamak. Planlı bir şekilde büyüyerek belli bir düzende hep yukarıları hedef haline getiren bir takım yaratmak da diğer hayallerimden bir tanesi.

Beşiktaş’ın başında eski takımınız Karşıyaka deplasmanına çıktınız ve tek yenilginizi aldınız...

Karşıyaka taraftarıyla aramızda karşılıklı olarak sevgi ve saygı var. Sahaya çıktığım o ilk andaki karşılama benim ve ailem için çok büyük bir gurur. Maça gelirsek, maalesef 2. yarı iyi oynadığımızı söyleyemem. Resmi maçlarda oynadığımız en kötü basketboldu 2. yarıdaki oyunumuz.

Ligdeki rekabete dönersek Beşiktaş bu galibiyet serisini sürdürebilecek mi?

En önemli şey istikrarla birlikte doğru yapılanma. Her sene değişen kadro ve teknik adamla başarı olmaz. Sezon uzun. Yol kazaları olacaktır ama yolda başarılar da olacaktır. Kadroyu koruyup istikrarı sürdürürseniz neden şampiyonluk olmasın? Bunun en canlı örneğini ben Karşıyaka’da kendimizden 8-10 kat büyük bütçeli takımları yenerek yaşadım. Burada da yapabiliriz ama yolun daha çok başındayız. Biliyorum herkes çok hevesli, ben de çok hevesliyim ama sabıra ihtiyacımız var.

Peki Milli Takım’a dönersek…

Milli Takım’daki yardımcı antrenörlük görevim bitti. Geçen sene affımı isteyecektim ama olimpiyat elemeleri dolayısıyla devam ettim. Hidayet Türkoğlu ile Milli Takım hocalığı konusunda da yeni bir yapılanma olacak.

Hidayet Türkoğlu başkan seçildikten sonra Milli Takım’a yönelik bir görüşmeniz oldu mu?

Milli Takım hocalığı bence çok onurlu bir görev. Tabi ki zamanı geldiğinde bunu da yapacağız ama şuan için benim böyle bir görüşmem yok.

Hoca yerli mi yabancı mı olmalı?

Türk Milli Takımı’nı Türk bir koçun çalıştırması çok daha doğru ve enerjik olacaktır.

Devşirme sporcuya bakışınız…

Son 2-3 senedir özellikle benim de çok yakından bildiğim kadrolarda oyuncu konusunda sıkıntımız var. Bunu toparlayabilirsek o zaman belki devşirme sporcuya ihtiyacımız kalmayabilir.

Efes’te yaşadığınız koçluk…

Final-Four’un İstanbul’da olduğu bir dönemde 3 senelik bir proje için Efes’in başına geçtiğimde bana sabır gösterilmedi ve 1 sene sonunda bitmek zorunda kaldı. Sabır ve devamlılığı sağladığınız zaman başarı sonrasında geliyor.

Karşıyaka günleriniz…

Karşıyaka o şampiyonlukları ve başarıları çok özlemişti. İlk şampiyonluktan sonra ilginç bir anım var. Tribündeki bir arkadaşıma ‘3-4 dakika dondunuz kaldınız, ne oldu?’ dedim. Bana dedi ki, ‘Biz hep son finalleri kaybetmeye alışığız, kazanınca ne yapacağımızı bilemedik’. Avrupa Ligi’nde devleri yenmek insanlarda alışkanlık yaratıyor ve bunun devamı için sağlıklı büyümeyi devam ettirmek lazım. Bizimki bitmeyen bir hikaye değil. Başlanıp tamamlanan sonu da çok güzel olan 4 senelik bir maraton.

Bütçe düşürülmeseydi devam eder miydiniz?

Bunun üstüne hedef koyup, işleri daha da büyütüp, Avrupa Ligi’nde hep olmak için bir hedef koysa tabi ki Karşıyaka’da devam ederdim. Benim bir sıkıntım yoktu Karşıyaka’da. Çok da mutluydum. Bir tek ailemden uzakta kalmak benim için sıkıntıydı.

Eski öğrenciniz Dixon’ı kadronuzda görmek ister misiniz?

Tabi isterim. Bobby benim 3 sene beraber olduğum çok özel bir oyuncu. Zaten bunu Avrupa Ligi’nde oynadığı oyunla gösteriyor. Neden olmasın?

Beşiktaş taraftarına mesajınız...

Ben ve takımıma gösterdikleri güven, ilgi ve heyecan için teşekkür ediyorum. Buraya gelmek büyük bir gurur. Salonu tam kapasite dolu görmek istiyorum, bunu yapabiliriz. Bütün maçlarımızda bütün coşkularıyla onları yanımızda görmek istiyoruz.

NBA'DE ÇALIŞMAK İSTEMEM

NBA ya da Avrupa’da bir kulüp çalıştırma hayaliniz var mı?

Avrupa’da istiyorum ama NBA nedense bana hep uzak geliyor. Oradaki iş biraz daha şova dönük. Avrupa’daki basketbol bana çok daha çetin geliyor; oynanan maçlar, düzey ve sertlik olarak. NBA’yi pek düşünmüyorum ama olmaz da demiyorum.

Avrupa’da ilerde çalıştırmak istediğiniz takım…

Bir takım yok ama İtalya ve İspanya’da yukarıya oynayan bir takımı çalıştırmak çok keyifli olur. Yunanistan’da Olympiakos ve Panathinaikos da çok büyük kulüpler, bunlara kimse hayır demez.

Ama Karşıyaka’dayken Panathinaikos’a hayır dediniz…

Başlangıcı oldu ama işin devamı sağlıklı büyümedi bundan dolayı hayır demiştim. O işin olgunlaşması maalesef benim istediğim şekilde olmadı.

(Karar)