"Ahhh Aboubakar, nazar mı değdi, sana! 90+5’te harika bir fırsat yakaladın, onu da atamadın kardeş!"

"Ahhh Aboubakar, nazar mı değdi, sana! 90+5’te harika bir fırsat yakaladın, onu da atamadın kardeş!"

Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Beşiktaş sahasında Fenerbahçe'yi konuk etti. Karşılıklı gollerle geçen maç 1-1 sona erdi ve taraflar sahadan birer puanla ayrıldı.

Ajans Beşiktaş - Milliyet Gazetesi yazarı Bilal Meşe, karşılaşmayı bugünkü yazısında değerlendirdi.

"Derbilerin havası - suyu farklıdır, kendine has dinamikleri vardır.
Kağıt üzerinde ve de rakamsal veriler ışığında ‘favori’ olabilirsiniz, eyvallah.
Tıpkı Beşiktaş gibi...
Oynadığı futbol, topladığı puanlar, o öldürücü ve de rekor kıran pas trafiği Kartal’a özgüdür, hele hele kazanma arzusu inanılmaz, farkındalığı da burada yatıyor.
Gelin görün ki, böylesi derbilerde evdeki hesap, bazen çarşıya uymaz!
İlk yarıyı kantara koyun, kim ağır basıyor, elbette Fenerbahçe. Konuk takım ilk etapta, alan daralttı, Kartal’ın pas trafiğine set çekti, uzun toplarla fırsatlar aradı, üretti de. Samuel’in kaleci Ersin ile karşı karşıya kaldığı ancak genç kaleciye takıldı.
Ancak, çok pas kaybı yapsa da ne de olsa adı Beşiktaş, onlar da bu yarıda yan - gelip yatmadılar, yani boyun eğmediler!
Önce Aboubakar ve ardından Atiba ile iki pozisyon üretti Kartal, onlar da kaleci Altay’ı geçemediler.
İlk yarının tek özeti, akıllarda kalan bu pozisyonların yanı sıra, her iki takımın kora - kor mücadelesi öne çıktı.
Valla, bir yanda sahadaki mücadelen çok, orta hakeme odaklandım.
Verdiği, vermediği faulleri kantara koydu, artı bir de sarı kart meselesi var.
Halil Umut Meler, özellikle faullerde çifte standart uyguladı, aynı pozisyon birine var, diğerine yok! Kokartına hiç yakıştıramadım arkadaş, bilesin! Peki, o arkadan çekmelerde sarı kart nerede, evde mi, unuttun!

İKİNCİ YARI NEFES KESTİ

İkinci yarı mı? Valla, gözümüzün pası silindi, işte derbi, işte futbol...
Kartal o klasik kimliğine büründü, baskıyı artırdı, 48’de Vida’nın kafa golüyle öne geçti. Asist mi, yine aynı adresten, yani Ghezzal.
Serdar Aziz’i savunmacı olarak beğenerim, gelin görün ki, markajı iyi yapıyor, nefes aldırmıyor. Ancaak o sertliklerine ne demeli, acımasız arkadaş!
Neyse ki, Serdar Aziz çıktı, Aboubakar rahat bir nefes aldı, 62’de müthiş bir fırsat yakaladı, kaleciye nişanladı, ona yakışmadı! At, hem takım rahatlasın, hem üç puan garanti olsun di mi?
Futbol kalitesi bir tık yukarı çıktıysa, bunun nedeni de Vida’nın attığı goldür.
Nitekim, Fenerbahçe golden sonra Beşiktaş’a müthiş bir baskı kurdu. 71’de Sosa’nın frikikten gelen bazukasına yine Ersin geçit vermedi.
Kalan dakikalar nefes kesti, top bir o kalede, bir bu kalede misali.
Olacak iş mi, dakika 89... Yaklaşık yirmi metreden Ozan Tufan nefis vurdu, Ersin uzandı, çatala giden topa yapacağı bir şey yoktu, kurtardıklarına sayın!
Ahhh Aboubakar, nazar mı değdi, sana! Doksan artı 5’te harika bir fırsat yakaladın, onu da atamadın kardeş!
Evet, ikinci yarısı nefes kesen mücadelede Kartal, bir farkı koruyamadı, fırsatları değerlendiremedi, iki ALTIN puan uçup gitti! Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz arkadaş. Fenerbahçe’nin 2. yarıdaki oyunu göz doldurdu.
Bu oyunda ‘yenemiyorsanız, yenilmeyeceksiniz’ arkadaş, Kartal sadece kredisinden yedi, kaybettiği fazla bir şey yok.