Ahmet Nur Çebi: "Abi, abi denilerek kandırıldım"

Ahmet Nur Çebi: "Abi, abi denilerek kandırıldım"

Siyah-beyazlı kulübün patronu, Orman’a küskün ve kırgın olduğunu aktardı, “Abi, abi denilerek kandırıldım." dedi.

Ajans Beşiktaş - Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, eski başkan Fikret Orman'a sert mesajlar gönderdi.

20 Ekim’deki olağanüstü kongrede rakibi Serdal Adalı’ya fark atarak başkanlığa seçilen Ahmet Nur Çebi, sıkıntılı bir süreçte koltuğa oturdu. Neticede işadamı, şu günlerde elinden kağıt kalem düşmüyor! Beşiktaş’ı nasıl düzlüğe çıkaracağının hesaplarını yapıyor.

Kafası karışık, çünkü kulübün ekonomik yapısı içler acısı! Son Divan Kurulu toplantısının ardından Başkan Çebi ile bir araya geldik, uzun süre sohbet ettik. Güler yüzle bizi karşıladı, gelin görün ki, madalyonun tersi hiç de öyle değil! ‘Bir dokun, bin ah işit’ misali başkan! Sorularımıza aldığımız yanıtlar, hem çarpıcı hem de çok ses getirecek cinstendi. Başkan Çebi, takım arkadaşım Cengiz Malgır’la birlikte 2 saat süren söyleşimizde sorularımızı açık yüreklilikle yanıtladı, yan yollara sapmadı, politik konuşmadı. İşte Çebi’nin açıklamaları...

‘Bana ağır geldi’

‘Beşiktaş’ın içinde menfaat çeteleri var’ dediniz, bunu biraz açar mısınız?

- Başkanlığa kim gelirse gelsin kulüpten ayrılmayan insanlar var. Buradan nemalanıyorlar. Profesyonel kadroya girip iş yapmadan maaş alabiliyorlar. Bunlara gereksiz yere 50 bin lira gibi meblağlar ödemişiz. Biz aynı işi yapacak daha deneyimli insanları 20 bin liraya bulduk. Ben Türkiye’de 120 bin lira kulüpten kazanan birisinin olduğunu düşünmüyorum. Böyle insanlar kulüpte vardı. Bu kişinin maaşını 15 bin lira olarak biliyordum. Ondan sonra yapılan sözleşmelerle bu rakamlara çıkmış.

Adaylık için uzun süre düşündünüz. Resmi açıklama için Fikret Orman’ın son kararını mı beklediniz?

- Ben 2,5 yıl sonrasına plan yapmıştım. Ama son dakikada baskı çok geldi, kaçtığım söylendi. Karadeniz çocuğuyum bu da bana ağır geldi. Biraz gaza geldik diyebilirim.

Eski başkan Fikret Orman ile son dönemde yaşadıklarınız yazıldı, çizildi. İçinizde bir hesaplaşma duygusu var mı?

- Ben Fikret beyle hesaplaşmam. Ama duygularımı tarif etmemi istersen, kandırılmışlık... Ayrıca küskünlüğüm ve kırgınlığım var. Abi, abi diyerek kandırıldım. Bunun tersini kabul etmiyorum. Fikret beyle şu anda görüşmüyorum.

‘Tehdit ettiler’

Taraftarların ‘paralar nerede’ diye bir söylemi var. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Ben bu sorunun sorulmasını doğru bulmadığımı açıkladım. İkincisi son 1,5 yıldır benim locamı izleyen, gelecek insanların kartlarını iptal eden yöneticiler burada bir sürü kamera varken, bu tezahüratları yapan taraftarları neden bulamıyorlar? Ben bir arkadaşımıza bu konuda talimat verdim, ‘Bunları bana bulacaksın’ dedim. 1,5 yıldır pusucu deniyor bu kişilere ama bulunamıyorlar. Bulunan isimleri neden çağırmıyorsun, neden sormuyorsun birisi sana para mı veriyor diye. Belki taraftar bunu kendi istiyor, belki de pusucu diye bir şey yok. Benim verdiğim talimatla birileri bulunursa benim yargılama hakkım yok. Sadece onlara soracağım, neden böyle bağırıyorsunuz, para alıyor musunuz diye. Orman’ın yapması gereken şeyleri şimdi ben yapacağım. Locamda benimle oturan dernek başkanlarına ‘biz sizi izliyoruz’ mesajı verildi. Ben bu kulüpte ikinci başkanlık, abilik yapmışım. Neden benim oturduğum kişiler tehdit edildi?

‘Hâlâ bir şansı var’

Sizin son döneminizde bir güvensizlik ortamı mı oluştu?

- ‘Ben abime sormadan hiçbir şey yapmam’ diyen sevgili başkanım benim onayım olmadan bundan bir yıl önce seçim kararı aldı. Ben şok olmuştum. Kamuoyunda ise ‘Ahmet Nur Çebi’den kurtulmak için böyle bir karar aldı’ anlayışı oluştu. Ben de bunu böyle anladım. Fikret bey bir ay sonra bana teklifte bulundu ve ‘abi seninle çalışmak istiyorum’ dedi. Ben de ayrılmak istiyordum. Ondan önce de takımın başarılı gidişine katkıda bulanmak için bir şeylere katlandık. Son olarak ise ‘Bana sormadan seçim kararı aldınız. Yolun açık olsun’ cevabını verdim Fikret beye. O da ‘abi sen dinlenmek istiyorsun. Bir sonraki seçimde benim başkan adayım sensin’ dedi. ‘Buna söz veriyor musun’ dedim. ‘Evet’ dedi. Ben de ona listeye girmeme sebebimin ikimizin arasındaki güvensizlik olduğunu söyledim. Derneklerle yakın olduğum konuşuluyordu. Fikret beyin yönetimine girmeyip onlarla daha yakın olacağımı söylemiştim. Sonra bana gönül koymamasını istemiştim. O da bana ‘bu kulübe başkan olarak sen yakışırsın, zaten bunları yapman gerekir’ dedi. Daha sonra da pusucu olduk! ‘Fikret Orman paralar nerede’ dedirten ben miyim? Bir başkanın abi dediği insan için yanlış anlaşılma sağlayacak bir olaya anında nokta koyması gerekirdi. Ama böyle olmadı. Ben hain değilim. Fikret beyin hâlâ bir şansı var. ‘Pusucu dediğim insan sen değilsin abi’ demek için. Söylerse kırgınlığım azalabilir. (Milliyet - Bilal Meşe)