Ajans Beşiktaş - İşte Erman Toroğlu'nun bugün Sabah Gazetesi'nde yer alan köşe yazısı:

"Öncelikle şu önemli; futbol, ancak ve ancak düzgün zeminde oynanır. Bu zeminde ya bakla yetiştirilir ya da fasulye. Bazı pozisyonlar var ki futbolcuların sakatlanmaması mucize. Nitekim dün gece yine oldu. Yine ayakları kayanlar, hatta gol vuruşlarında zeminin azizliği yüzünden doğru vuruş yapamayanlar. Başlangıçta Beşiktaş iyi başladı yarım saat. Hatta "Rizespor bu oyun anlayışı ile bu maçı bitiremez" dedik. Rize bu bölümde hiç gelmedi. Sonra 2 defa geldi, 1 gol buldu. İlk 45 dakika bitene kadar Beşiktaş gol yapamayınca, ikinci yarıya Rizespor diri başladı. Daha da önemlisi moralli başladı. Beşiktaş'ın oyun temposu da gittikçe düştü. Bu sefer de Rize oyuna çıkmaya başladı ve bayağı da etkili çıkmaya başladı. İlk yar-ı da Vida'ya bir hava topunda bence penaltı yapıldı. Rakibini onu itti ama VAR çağırmadı. Bir de Lens'in pozisyonu var, tartışılır.. Ama 70'inci dakikada bir pozisyon var ki Beşiktaşlı oyuncu Ruiz, Rizesporlu Pauw'un hem boğazını hem de çenesini dağıttı dirseğiyle. Ne hakem gördü, he de VAR! Pozisyon hakemin gözü önünde oldu. Hadi onun gözleri o anda kör oldu, Allah muhafaza… Allah'ı var yayıncı kurulu da pozisyonu en az 6-7 kez palamut gibi gösterdi. Bu, çok net kırmızı kart. Sonrası ne olur, orası bizim sorunumuz değil!

Peki; hem hakem hem VAR neredelerdi? Tahmin ediyorum hem VAR hakemi, hem de hakem; Gülhane Parkı'nda ceviz ağacı olmuşlardı. Şarkının devamını söylersek; ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında. Biz bunu şöyle değiştirelim. Bu pozisyonda ne VAR farkında, ne de polis-hakem farkında!

Merak ediyorum bu işlere Uilenberg ne diyecek acaba? Yeşilleri götüren Uilenberg.. Ama bence bu 'kırmızı' pozisyonuna Uilenberg 'yeşil' diyebilir, dolarlardan dolayı.. Ya da 100 Euro'nun rengini söyler. Mesela pembe der, mor der! Bu işler erken başladı. İnşallah devamı iyi gelir."