Ajans Beşiktaş - İşte Süleyman Tetik'in o yazısı:

Guti, Beşiktaş formalı bir fotoğrafıyla açıkladı yeni adresini. ''Evime dönüyorum'' dedi ama aslında evinden ayrıldığının farkında değildi.

"Bugün Real Madrid'e, futbolcu ve antrenör olarak görev yaptığım bütün yıllar için teşekkür ediyorum. Birkaç gün içerisinde Beşiktaş'a, evime katılarak yardımcı antrenör olarak profesyonel kariyerime devam edeceğim.''

Guti Hernandez, Beşiktaş formalı bir fotoğrafıyla ve bu sözlerle açıkladı yeni işini. ''Evime dönüyorum'' dedi ama aslında evinden ayrıldığının farkında değil gibiydi.

Tarihler 1 Temmuz 2010'u gösterdiğinde bürünmüştü siyah-beyaza Guti. Real Madrid için Raul neyse Guti de bir benzeriydi. Fakat tıpkı Raul gibi o da bayrağını taşıdığı Real Madrid'den ayrılıp 24 yıllık kariyerinden sonra yeni bir maceraya açıldı. Buraya kadar her şey normal. Fakat İstanbul günleri ne Guti için ne de Beşiktaş için çok güzel hatıralar bırakmadı. Saha içinde liderliği ve oyun karakteriyle bildiğimiz Guti vardı ama hava kararınca o Guti gidiyor, problem çocuk Guti geliyordu.

Beşiktaş'ta geçirdiği dönem boyunca, giydiği forma kadar siyah ve beyazdı Guti. 'Dr. Jekyll & Mr. Hyde' kadar garip bir hikayesi vardı büyük yıldızın. Forma giydiği bir tam sezonda, olmaması gereken her şey oldu. Yaşantısına bakıldığında, onun yıllarca nasıl Real Madrid'de kalabildiği de ilginç geliyordu kimisine. Fakat İspanya'daki Guti ile Türkiye'deki Guti'nin arasında dağlar kadar fark vardı. İkinci sezonu daha büyük bir probleme dönüşen Guti'nin sözleşmesi 2011'in Kasım ayında feshedildi ve o, ayrılığındaki tek sorumlunun Carlos Carvalhal olduğunu söyledi giderken.

Artık yaramaz Guti yok, çılgın Guti var

5 yıldır Real Madrid akademisinde çalışan Guti, Real Madrid gibi bir kulübün gençlerine yön veren isim oldu. Dünyanın en büyük futbol kulübünün gençleri ona emanetti. Yıllarca formasını başarıyla ve gururla terlettiği Real Madrid'de, antrenörlüğü de takdir topladı.

Geçmişte yaşanan kötü anıların hiçbir önemi yok. Beşiktaş daha önce Quaresma'dan zor bela kurtuldu, kısa süre sonra ise Quaresma aşkla geri döndü. Her iki örnekte de taraftar faktörü oldukça önemli. Beşiktaş taraftarının gönül verdiği ve yaşanan her şeye rağmen kucak açtığı isimler, bu duygusal bağla birlikte daha profesyonel kararlar alıp daha faydalı olabiliyorlar. Guti'nin de Beşiktaş'a faydalı olacağından zerre kadar şüphem yok. Guti'nin artık Beşiktaş'ta haylazlıklarla değil; kısa, orta ve uzun vadede takımın futbol yapısına katacağı değerlerle anılacağını düşünüyorum. Zaten konumuz Guti'nin yaramazlıkları da değil. Çünkü o yaramaz gitti ve çılgın bir Guti geldi. Peki neden?

Guti, Real Madrid akademisinde yetişmiş, tarihin en iyi oyuncularıyla birlikte yıllarca forma giymiş, dünyanın en büyük futbol kulübüne kaptanlık yapmış bir isim. Örneğin onu Akhisarspor'da, Sivasspor'da hocalık yapan Roberto Carlos'tan ayıran çok büyük farklar var. Futbol eğitimi anlamında donanımlı ve taktiksel zekası yüksek seviyede olan bir isim Guti. Futbolculuğunda nasılsa antrenörlüğünde de aynı ışığı veriyor ki Real Madrid ona 5 yıldır kulübün altyapısını emanet ediyor. Real Madrid gibi bir kulübe katkı vermeyecekse Başkan Florentino Perez bile orada barınamaz. Bu nedenle Guti'nin orada çalışması hatır-gönül ilişkisiyle değil, yetenekleri ve futbol bilgisiyle ilişkilendirilir.

Gelelim çılgınlığa... Evet, Guti oldukça çılgın bir futbol adamı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Real Madrid'in, Bernabeu'nun çocuğu olan Guti, belki biraz sabretseydi birkaç sezon içinde Real Madrid teknik direktörlüğü görevini koparıp alacaktı. Luis Enrique, Guardiola, Zinedine Zidane gibi örneklerin arasına onun da girmesi asla sürpriz olmayacaktı. Zidane'la hemen hemen aynı yolları takip eden ve ismi itibarıyla Real Madrid'deki konumu daha güvenli olan Guti, Beşiktaş'a yardımcı antrenör olarak büyük bir risk aldı.

Herkesin konuştuğu ve tahmin ettiği gibi Beşiktaş'ın Guti konusundaki planı yardımcı antrenörlükle kalmayacaktır. Yönetim çok büyük olasılıkla, Şenol Güneş'in yardımcılığını yapacak olan Guti'ye çok kısa süre içinde takımı emanet etmeyi planlıyor. Kısacası Guti'nin teknik adamlık kariyeri, ''evim'' dediği Beşiktaş'ta başlayacak gibi görünüyor.

Belki Real Madrid'de bir şeyler yolunda gitmiyordu, belki de duygularına kapılıp geldi Beşiktaş'a... İşin bu boyutunu muhtemelen Guti'den başkası da bilmiyor. Ama adı Real Madrid'e mal olmuş bir isim, 29 senesini verdiği ve gelecekte başına geçebileceği bir kulüpten yalnızca Beşiktaş için ayrılıyorsa buna çılgınlık dememek için hiçbir sebep yok. Diğer yandan bir futbol adamı 29 yıllık kulübünden ayrılıp Beşiktaş'a giderken ''Evime dönüyorum'' diyorsa bu kişi zaten ancak Guti olabilirdi.

Artık yolun geri dönüşü yok
Guti, 2010'da büyük bir prestijle geldiği Beşiktaş'tan yalnızca 1 yıl sonra sözleşmesi feshedilerek gönderildi. Fakat bunun telafisi vardı ve gerçekleşti. Futbol kariyerini bitirdi, antrenörlük kariyeriyle kendine bambaşka bir sayfa açtı. 10 yaşında futbola başladığı Real Madrid'de, bir kez daha yeniden doğdu.

Ancak kim ne derse desin, Guti için bu yolun artık geri dönüşü yok. İspanyol antrenör için önünde iki seçenek var. Birincisi, futbol adına tozlu ve taşlı yolların olduğu, sürekli engellerle karşılaşılan Türkiye'de her şeyini verip en üst seviyeye çıkmak ve belki de ileride yine Real Madrid ya da dengi bir takımda çalışıp adını tarihe yazdırmak. İkincisi ise başaramamak ve Türkiye'de başarısız olmuş bir hoca olarak hafızalardan silinip gitmek...

Fakat belirtmek isterim ki Guti'yi böylesine riskli bir karar aldığı için büyük bir takdiri hak ediyor. Ayrıca çocukluğu ve gençliği boyunca Guti'ye hayranlık duymuş biri olarak onun Türk futboluna değer katmasını çok istiyorum. Yolun açık olsun çılgın adam!