
N'Koudou, F.Bahçe maçındaki penaltı pozisyonuyla ilgili ilk kez konuştu: "Bu ayrıntıyı televizyondan izlerken farkettim"
Beşiktaş'ın yıldız oyuncusu Kevin N'Koudou, Beşiktaş Dergisi'nin Ocak sayısında önemli açıklamalar yaptı.
Ajans Beşiktaş - İşte Kiven N'Koudou'nun açıklamaları:
- Taraftarlarımıza kendinden bahsederek başlayalım mı? Kimdir Georges-Kévin N’Koudou?
Neşeli, hayattan keyif almayı bilen, iletişime açık bir insanım. Aslında hem açık hem de biraz utangaç diyebiliriz. Yakın çevreme karşı çok sıcağım ama yeni tanıştığım insanlara karşı ilk etapta utangaçlığım ağır basıyor. Bu ilk süreci geçip, yakınlık kurduktan sonra samimi olabiliyorum. Futbolculuğumdan bahsedecek olursak işime saygı duyuyorum ve severek yapıyorum.
- Fransa’da yetişen birçok futbolcu gibi sen de Premier Lig’in yolunu tuttun ama her sezonu başka bir takımda kiralık geçirdin. Yolunda gitmeyen neydi?
İlk sezonumda iyi bir hazırlık dönemi geçiremedim ve bu beni oldukça etkiledi. Bir ay sadece otelde kaldım ve bir türlü adaptasyonumu tam anlamıyla sağlayamadım. İkinci sezonumda antrenör bana yeterince inanmadı. Bunu da anlayabiliyorum çünkü takım iyi gidiyordu, başka futbolcuları kullanıyordu ve onlar da iyi oynuyordu ama şunu söyleyebilirim ki o dönemle ilgili herhangi bir pişmanlığım yok. İngiltere’nin en iyi kulüplerinden birindeydim, çok önemli futbolcularla çok önemli deneyimler yaşadım ve bu önemli bir tecrübe oldu. Belki oynamadım ve belki istediğim seviyeye çıkamadım ama hem insani hem karakter hem de oyun anlamında çok şey öğrendim.
- Kısa zamanlı olsa da Mauricio Pochettino ile çalışmak nasıldı? Yaptığın ortaları çok beğendiğini açıklamıştı. Sana ve futboluna kattığı artılar var mı?
Daha önce Marcelo Bielsa ile çalıştığım için aslında Mauricio Pochettino’nun sistemine yakın bir futbolcuydum. Benim açımdan büyük bir deneyimdi, çünkü ne yapmak istediğini iyi bilen ve bu isteğini futbolcusuna iyi aktarabilen biriydi. Beni oynatmamış olabilir ama bu sebepten ötürü kendisi hakkında kötü bir şey söyleyemem çünkü oynasanız da oynamasanız da çok şey öğreniyorsunuz. Bugün hala onun için en iyisinin olmasını dilerim
- Süper Lig’i ve Beşiktaş’ı nasıl buldun?
Başlangıçta zorlandık ama sonrasında buna çabuk reaksiyon gösterip iyi bir seri yakaladık ama son iki maçtaki mağlubiyet bizi zirve noktasından uzaklaştırdı. İkinci yarıda ise bu tip puan kayıplarını yapmadan sağlam bir giriş yapmamız ve daha güçlü bir biçimde zirveye ilerlememiz gerekli.
- Abdullah Avcı’nın oyun sistemine adaptasyon nasıl oldu? Ayrıca kendisi için neler söylersin?
Abdullah Avcı, oyun felsefesi çok sağlam olan bir teknik direktör ve buna bağlı olarak oyunla ilgili inandığı ilkeler var. Bunları bizlere aktarma ve öğretme konusunda da oldukça deneyimli ve aynı zamanda etkili yöntemleri var. Onunla çalışırken çok şey öğreniyor ve bundan zevk alıyorum.
- Derbideki penaltı pozisyonunu sormak istiyorum. Hem o pozisyon hem de karar ile ilgili neler söylersin?
Hakemler hakkında çok konuşan birisi değilimdir. Hatta sıklıkla hakemler de insan ve hata yapar diye belirtirim. Bence o pozisyon ile ilgili iki önemli nokta var. Birincisi formamın çekildiğini hakem çok iyi bir açıdan çok net görüyor, bu ayrıntıyı maçı televizyondan izlerken gördüm, farkettim. İkincisi hakemin bunu atladığını farz edelim, VAR’daki hakemler neden uyarmıyor? Bu ilkinden daha da ilginç. Dediğim gibi hakem hata yapabilir, futbolcularda yapabiliyor ve hata oyunun içerisinde olan bir şey ama bu iki durum o pozisyon için oldukça ilginçti.
- İstanbul’a adaptasyonun kolay oldu mu? Gündelik yaşamında neler yapıyorsun?
Antrenmanlar haricinde zamanımın büyük çoğunluğunu evde geçiriyorum, bazen konsol oyunları oynuyorum. Diaby ile dışarı çıkıyoruz, yemek yemeye gidiyoruz.
- Daha önce “Beşiktaş taraftarı önünde oynamak için sabırsızlanıyorum” demiştin. İlk maçındaki duygularını nasıl anlatırsın? Atmosfer nasıldı?
Tribünlerinin tamamının dolu olduğu bir Vodafone Park’ta oynamak çok büyük bir keyif ve zevk. Aynı zamanda hissedebileceğiniz en büyük itici güç. Daha önceki röportajımızda atmosfer olarak Marsilya ile benzerliklerin olduğunu söylemiştim. Bu tip atmosferler belki bazı futbolcuları zorlayabilir ama benim oynama arzumu ve motivasyonumu yukarı çeker.
- Henüz yirmi yaşındayken aralarında Messi, Ronaldo ve Neymar gibi isimlerinde olduğu “Avrupa’da sezonun en iyi elli futbolcusu” listesi için aday gösterilmiştin. Neler hissettin?
O dönem Marsilya’da iyi bir form yakalamıştım yaratıcı, takıma katkı sağlayan bir futbolcuydum ve onun etkisiyle bu listeye girmiştim. Performans olarak benim çok daha fazla üzerimde olan isimler vardı ama ismime o listede yer verilmesi güzel bir histi. Bugün de iyi bir form yakalayıp yine o listede yer almak isterim. Belki ilk on, ilk yirmi kategorileri olmasa bile oralara yakın olabilirim çünkü, o potansiyelim var ancak daha güçlü ve daha sağlam dönmem gerek.