Rıza Çalımbay: ''Bu sezon şampiyon...''

Rıza Çalımbay: ''Bu sezon şampiyon...''

Beşiktaş’ın efsane kaptanı ve Antalyaspor’un Rıza Hoca, Türkiye gazetesine konuştu...

İşte röportajdan öne çıkanlar:

 

“Sade bir yaşantım var, iyi bir aile babası olduğumu düşünüyorum. Mahalle arkadaşım, çocukluk aşkım, eşim oldu, iki kızımız dünyaya geldi, Ayça Manolya ve Tuğçe… İkisini de evlendirdik, ikisinden de birer torunum var, dünyanın en mutlu dedesi benim. Torunlarımı kucağıma aldığımda bütün sıkıntılar bitiyor. Futbola minnettarım eğer bugün Rıza Çalımbay olarak karşınızdaysam bunu futbola borçluyum. Çocuk yaşta Başkan Süleyman Seba’yı tanıdım. Hep onun gibi dik durdum; Metin, Ali, Feyyazlı kadro ile adımızı efsaneler arasına yazdırdık ama tevazudan bir an olsun uzaklaşmadık, sonuçta ben futbolun efendisiyim.”

“Teknik adam olarak hiçbir kulübe zarar ettirmedim, hepsi kâr etti. Kasımpaşa harcadıklarının tamamını Galatasaray’a verdiği iki futbolcudan çıkardı ama beni kaybetti. Nasıl ki, Kartal tek kanatla uçamıyorsa, başarı da tek başına yakalanamıyor. Uyum varsa, başarı var... Hangi modeli yaparsan yap, hangi bütçeye sahip olursan ol, istikrarlı büyüme için başkan ve teknik adam uyumu şart. Biz bunu, Beşiktaş’ta Süleyman Seba ve Gordon Milne ile yaşadık. Kazanmadığımız kupa, yaşamadığımız şampiyonluk ve kırmadığımız rekor kalmadı.”

- Futbolculuk mu, teknik adamlık mı, hangisi daha zor?
“Atom Karınca rahattı, Rıza Hoca değil. Futbolcu iken başarı sadece sana bağlı ama teknik direktörlük dünyanın en zor 10 mesleğinden biri. Şans; Beşiktaş-Galatasaray derbisi ya da Türkiye-Ukrayna maçının devre arasındaki gibi olur. Teknik adam bir konuşma ile maçı 2-0’dan 2-2’ye çevirir. İyi bir yönetim, hocasına inanırsa Eren, Donk, Scarione, Malki gibi oyuncuları bırakmaz. Teknik adam bunu söyleyince çatışma oluyor, çatışmayacaksın.”

-Hakemler? Bazen çıldırdığınız anlar oluyor, neden?
“Adalet! Başarı, güven ve mutluluktur... Oyunda adalet kaybolmuşsa, keyif vermiyor. Hakemlere güven duymak istiyorum ama bazen çıldırtıyorlar... Size bir olay anlatayım... Avusturya’da kamptaydık, dışarıda Halis Özkahya’yı seyrettim, Ali Palabıyık ile birlikte... Gururlandım, dört dörtlük maç yönettiler. Aynı hakem Türkiye’de aynı objektiflikte maç yönetemiyor. Neden? Yine Cüneyt Çakır, Dünya Kupası maçı yönetiyor, gururlanıyoruz ama içeride başka biri olup çıkıyor. Artık onları anlıyor ve onlara kızamıyorum. Çünkü inanılmaz baskı altındalar. Eskilerin işi zordu, 3 hakemle maç yönetiyordu, şimdikilerin her türlü imkânı var.”

-Lig yarışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Başakşehir, Abdullah Avcı ile çok iyi çıkış yaptı ama sezona iyi başlamak öyle devam edeceği anlamına gelmez, şampiyonluk için istikrar şart, bu da kendilerine bağlı… Bence bu sezon şampiyon; yüzde 70 Beşiktaş. Galatasaray’ın şansı da eşit ama Fenerbahçe’nin toparlanıp, arayı kapaması zaman alır. Bursaspor, Konyaspor ve Osmanlıspor’da potansiyel var ama sadece o kadar… Profesyonelim ama Beşiktaşlıyım… Beşiktaş’la oynadığımda yeniyorum diye kötü oluyorum, yenilirsem ‘maçı verdi’ diyorlar, daha kötü oluyorum. Kombine alacak olsaydım, itiraf edeyim, Beşiktaş kombinesi alırdım…”

-Keşke ‘benim başkanım olsaydı’ dediğiniz biri var mı?
“Benim için efsane başkan Süleyman Seba… Keşke, dediğim bir başkan şu an yok ama iyi şeyler yapmak isteyen çok. Fikret Orman geldiğinde, Beşiktaş’ın mali, idari, sportif, tesis ve kadro sıkıntıları vardı. ‘Feda’ dedi, bütçeyi rahatlattı, kadroyu yeniledi, stadı yaptı, şampiyon oldu, mükemmel işler bunlar. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’ye her şeyi yaşattı, güçlü kadrolar kurdu ama Avrupası yok…”

Benim İnönüm başkaydı!
Vodafone Arena müthiş. Gittim, gördüm ama benim İnönü’m başkaydı. O ruh ve atmosferi burada bulmak zor.