RÖPORTAJ | "Dostluğumuzu kimse satın alamaz"

RÖPORTAJ | "Dostluğumuzu kimse satın alamaz"

Beşiktaş'ın başarılı oyuncusu Tolgay Ali Arslan, Yeni Şafak gazetesinden Ergin Aslan'a konuştu.

Ajans Beşiktaş - Beşiktaş'ın orta sahadaki dinamolarından birisi olan Tolgay Arslan'la hem saha içini hem de saha dışını konuştuk. Özellikle Avrupa maçlarında ortaya koyduğu performansla birçok yabancı teknik adamın dikkatini çeken 27 yaşındaki futbolcu, kariyerinin kalan kısmını da siyah-beyazlı forma altında geçirmek istediğini belirtiyor. Şenol Güneş'in takıma babalık yaptığını dile getiren Tolgay, Beşiktaş taraftarı sayesinde iç sahada kaybetmelerinin çok zor olduğunu söylüyor.

Sıcak gündemle başlayacak olursak, Milli takım formasını giymen konusunda gelinen son durum nedir?
Şuan dosyalarım mahkemede. Olumlu sonuçlanacağına çok eminim. Oynayacağımı biliyorum, hatta eminim. Eğer hocamız davet ederse çok mutlu olurum. İzlanda maçını izlemeye Eskişehir'e gittim. Kazanmasını çok istedim çünkü benim de Dünya Kupası'nda forma giyme umudum vardı. Maalesef olmadı. Şimdi ileriye bakmamız gerekiyor. Hayatın içinde böyle şeyler var. Ama bizi daha güzel günler beklediğine eminim. Benim mahkeme sürecim ise yüzde 90 olumlu çözülecek. Avrupa'da doğup büyüyen futbolcu arkadaşlar da böyle bir tercih konusunda kalplerine sorsunlar. En iyi kararı insanın kalbi verir.

İlk 11'de başladığın maçlarla, oyuna sonradan girdiğin maçlar arasında performans farkı olduğuna dair görüşler var. Bu durumu sen de fark ettin mi?
Açıkçası ben bunu fark etmedim. Bu sene Kasımpaşa, Karabük ve Trabzonspor maçlarında 11'de oynadım. Geçen sene de son 5-6 hafta oynamıştım. Tabi hep oynamak istiyorum. Bizim her maçta daha üstüne koymamız gerekiyor. “Biz Beşiktaşız, nasılsa maçı alacağız” havasına girersek puan kaybederiz.

Orta sahanın hangi mevkisinde kendini daha iyi hissediyorsun. Bir tercihin var mı?
6 ve 8 numara mevkisinde kendimi daha iyi hissediyorum. Almanya’da hep 6 numarada oynamıştım. Çünkü defansta mücadeleye girmeyi, top kazanmayı, arkadan oyun kurmayı çok severim. O yüzden 6 numara ya da 8 numara diyebilirim. Geçen sene son maçlarda da 6 numara oynamıştım. Iyi maçlar çıkardığımı düşünüyorum. Ama tabi ki orta sahada çok oyuncumuz var. O yüzden kadroya girmemiz için her maçta üstüne koymamız gerekiyor.

Ayağı iyi olan bir orta saha oyuncusu olarak neden gol pozisyonlarının içinde seni çok görmüyoruz?
Geçen sene 7 asist yapmıştım. Gol attırmayı daha çok severim. 6 numarada oynayınca ilk önce defansı düşünüyorum. Orada ilk görevim gol yemeyi engellemek. Maçta skora ihtiyaç varsa tabi ki ileriye çıkıyoruz. Ama benim sahadaki ilk görevim top çıkarmak, oyunu tutmak, dikine gitmek. İleri uçta özel oyuncularımız var. İşi onlara bırakıyorum. Çorum'a köyüme gittim, 'Neden az şut atıyorsun?' dediler. Ben de 'Memleket havasını aldım artık o şut havasına dönecek' dedim. Bundan sonra daha fazla deneyeceğim..

Sözleşmen sezon sonunda bitiyor. Beşiktaş'ta kalacak mısın?
Beşiktaş'la anlaştık. Benim burada çok mutlu olduğumu herkes biliyor. Ailem de çok mutlu. Burada rahatız. Sözleşmeyi uzattık. 3-4 yıl daha buradayım. 2 sene üst üste şampiyon olduk ve Avrupa'da iyi maçlar çıkartıyoruz. Bizi de takip ediyorlar. Menajerim, Avrupa'dan gelen teklifler konusunda bana birkaç şey anlattı ama biz burada kalmaya karar vermiştik. Burada mutluyuz. Teklifleri duymak istemedik bile. Her şey iyi gidiyor. Şampiyonlar Ligi maçları çok önemli. Her şeyini ortaya koyman gerekiyor. Koşu, mücadele, ofansif, defansif. Orada Hoca beni kendi mevkimde kullanıyor ve o yüzden dikkat çekiyor olabilirim.

Avrupa'da hedef nedir? 'Şampiyonlar Ligi'nde gidebildiğimiz kadar gidelim mi' diyorsunuz, yoksa Avrupa Ligi'nde yarım kalan işi tamamlamak daha mı cazip?
Şampiyonlar Ligi'ndeki maçlara tek tek bakıyoruz. 2. turda hangi rakipler gelir diye düşünürsek bu turu bile geçemeyiz. Tek tek bakmak zorundayız. Zor bir gruptayız. Herkes herkesi yenebilir. 6 puan yaptık ama gruptan çıkacağımızı kimse garanti edemez. Bizim en büyük avantajımız içerideki maçlar ve taraftar desteğimiz. Burada da puan kaybetmek istemiyoruz. Leipzig maçlarında gördüğünüz gibi taraftarın etkisi çok büyük.

Takımda bir kavga yaşandı ve çok konuşuldu. Bu durumun size pozitif katkısı olur mu?
2 sene önce bir olayda kendim de vardım. Geçen sene de ufak tefek şeyler oldu. Bu da bizim için ufak bir şey. Yüzde 100 pozitif bir durum. Herkesin hırslı olduğunu gösterir. Biz ölü bir takım değiliz. Trabzonspor'a karşı 1 puan aldık ve bu bizim için azdı. Şampiyonar Ligi'nde de herkes çok hırslı. Ben buna çok pozitif bakıyorum. Çünkü herkesin büyük hedefi olduğununun, hırsın göstergesi bu. Herkesin kendisinden ve takım arkadaşlarından çok şey beklediğini gösteriyor. Kavgayı hiç konuşmadık bile. Oldu bitti. Herkes daha hırslandı. Pozitif bir hale döndü. Herkes yüzde 100'ünü veriyor. Maçta, idmanda duygusal bir yere geliyorsunuz. Bana sorarsanız bu iyi bir şey. Ölü halde değiliz. Tersi olsa daha kötü olur. Böylesi daha iyi. Şimdi her hafta bir olay olmayacağını biliyoruz. O yüzden bu olaya çok takılmıyoruz.

Kadroda çok fazla yıldız oyuncu var. Takımın kendi içerisindeki iletişimi, başarıya inancı nasıl?
2.5 senedir buradayım, arada 6 ay sakattım ama iki şampiyonluk yaşadım. Bunları kimsenin unutmayacağını biliyorum. Çocuklarımıza anlatacağımızı da biliyorum. Şimdiki hedefimiz 3. şampiyonluğu yaşamak. Bizim özelliğimiz, iyi bir aile ortamında olmamız. inanılmaz iyi bir arkadaşlık, kardeşlik var. İnşallah bu özelliklerle de 34 . haftada kupayı kaldırırız. Beşiktaş'a karşı şimdi herkes daha farklı oynuyor, o bir gerçek. 2 sene şampiyon olduk üst üste, bize karşı rakipler daha fazla konsantre oluyor. Kendilerini daha çok göstermek istiyorlar. Çünkü her maça yüzde 95 favori olarak çıkıyoruz. O yüzden bir süpriz yapmak için herkes elinden geleni yapıyor. Lig geçen sene de iyiydi, bu sene de iyi. Galatasaray olsun, Trabzonspor olsun, Fenerbahçe olsun... Onlar çok transfer yaptı, çok para harcadılar. Bizim özelliğimiz, dostluğumuz ve ortamımız. Onu kimse satın alamaz.

Rakiplerin çekinerek çıktığı Vodafone Park'ta, ev sahibi futbolcular olarak maç anında neler hissediyorsunuz?
Kendi evimizde maçlara çıktığımızda sanki birisi bize 20-30 dakika doping veriyor. Golü bulursak bu taraftarla bizi yenmek çok zor. Leipzig'de oynayan arkadaşlarım “Biz tahmin etmiştik ama böyle olacağını hiç kimse bilemezdi” dediler. Leipzig yenildi ama güzel anılarla gittiler buradan. Bu taraftarı herkese anlatmışlardır.

Şenol Güneş?
İnanılmaz bir hoca. Bize çok dikkat ediyor. Her konuda yardım etmek isiyor. Babalık yapıyor. Kötü bir durum varsa hemen duruma el atıyor.

Pepe gibi tecrübeli bir futbolcuyla oynamak nasıl duygu?
Kesinlikle çok iyi. Sadece futbolcu olarak değil, insan olarak da bizim için çok özel birisi. Uzun yıllardır Beşiktaşlı bir oyuncuymuş gibi davranıyor. Egosu yok. Her gün çalışıyor. Yardım etmek istiyor. Genç oyuncularla çok konuşuyor. Çok iyi maçlar çıkartıyor. Bizim açımızdan herkes Pepe'den çok memnun. Sonuçta her şeyi kazandı. Buraya gelip “Sen şunu yap, sen bunu yap” diyebilirdi ama tam tersi. Önden ilk olarak o gidiyor. (Yeni Şafak-Ergin Aslan-(Fotoğraf-Oktay Yıldırım)

Etiketler :