Tolga Zengin: "Yeni yılı sadece bir günmüş gibi yaşamak geride bıraktığımız yıla haksızlık..."

Tolga Zengin: "Yeni yılı sadece bir günmüş gibi yaşamak geride bıraktığımız yıla haksızlık..."

Beşiktaş'ın file bekçilerinden Tolga Zengin yeni yıla girerken bir paylaşım yaptı.

Ajans Beşiktaş - Siyah beyazlı oyuncu Tolga Zengin Instagram hesabı üzerinden yeni yıl için bir paylaşımda bulundu. İşte uzun bir yazı yazarak paylaşım yapan Zengin'in o yazısı. "Yeni yılı sadece bir günmüş gibi yaşamak geride bıraktığımız yıla haksızlık... Bir yıl içinde yaşananların toplamı, o yılın ne anlama geldiğini bize gösteriyordu önceden. Ve yaşananlar daha içten, daha bizdendi. Yeni yıl demek yeni umutlar da demekti. Artık bırakın yeni umutları "eskisinden götürmesin yeter" diyecek haldeyiz. Çocukluğumuzda kalın, yüksek duvarlı siteler değil, mahalle kültürü vardı. Mahalleyi paylaştığımız afacan arkadaşlar, komşular, esnaf abilerle; duvarsız, mesafesiz yaşardık. Duvar varsa da; üzerine oturup çekirdek çitleyebileceğimiz yükseklikte, dikenli telsizdi. Herkes birbirine bir soluk yakınlıktaydı. Yapılan mahalle maçları, bu ülkeninin ortak çocuk sporuymuş gibi komşuların zillerine basıp kaçmalar... Aramızda para toplayıp aldığımız, istenilen yöne gitmeyen yamuk lastik top mesela... O topun üzerine kimin isminin yazılacağının kavgası.... Aslında ismin önemi yok. Çocukluğumuzu, sıcaklığımızı, bir arada oluşumuzu yazıyormuşuz. Anladım. Komşu teyzenin yaptığı, mahalleyi kaplayan o müthiş kokulu yemekleri size de göndermesi... Gelen o tabağı, bir kanun hükmü varmış gibi, annenizin de yaptığı bir yemekle boş göndermemesi... Annenin akşam için hazırladığı, misal patatesli kıymalı yemeğin, kıyma kavrulurken, kıymasından göz hakkının alınıp ekmeğe doldurulması... Ekmekle, sanki kaçacakmış gibi duran sokağa koşulması... Kaçacakmış. Kaçtı! Durmadı ki hiç bir şey. Sofraya ailece oturulurdu... En son ne zaman tüm aile bireyleriyle sofradaydınız? Herkes kendi yalnızlığında şimdi... Kimi "like" peşinde elinde telefonuyla, kimi nereden nasıl türediğini bilmediğimiz toplumsal erozyon unsuru, youtuberların, Kımılcanların mezesi... Veyahut sipariş yarışmacıların kazandığı, toplumun kendini, özünü kaybettiği programların, magazinel figürlerin perişanı. Eskiyi, eski yılları özlüyorum. Yılın sonunda bütün aile, eş, dost, akrabalarla girilen yılbaşı heyecanını da elbette. Sofrada mandalina portakal dağları, denk gelirse kızarmış tavuk, meşrubatın da samimiyet gibi sınırsız olduğu, daha da çocuklaşabildiğim o yılbaşı günlerini özlüyorum. 2018'in hiç değilse çocukça tatlar, yıllar sonrasına sevimli anılar bırakması dileğiyle. Kim bilir, belki gerçek olur." 

İşte o paylaşım:

tt.jpg

 

Etiketler :